Bildiğimiz sigortacılığın bitmesine az kaldı

Yapay zeka, nesnelerin interneti, blockchain, büyük veri… Dijital alandaki bu kavramlar her alanda olduğu gibi sigortacılıkta da büyük değişimlere neden oluyor. Hatta artık dünyada sigortacılığın ortadan kalkacağı bile konuşuluyor. Amazon sigortacılığa göz dikmiş durumda, Lemonade sadece müşteri beyanıyla 3 saniyede hasar ödüyor. Binlerce “insurtech” “startup”ı geleneksel sigortacıları ziyadesiyle rahatsız ediyor. Koop’un düzenlediği “Insure and Innovate” konferansında da dijital dünyanın sigortacılığı nereye götürdüğü tartışıldı.

Dünyada insurtech start upları binlerle ifade edilirken bu rakam ülkemizde bir elin parmaklarını geçmiyor. “Ülkemizde de insurtech ilgisi arttı ama somut adımları görmek istiyoruz.” Bunu söyleyen Koop’un düzenlediği Insure and Innovate konferansının moderatörü Okan Utkueri.  Geçen yıl dünya çapında 170 “startup”ın 200 milyon dolar yatırım aldığını belirten Utkueri, ülkemizde insurtech alanında faaliyet yürüten startupların mentörlüğünü de yapan ve konuyu iyi bilen isimlerden biri.

Konferansı düzenleyen Koop, finansal inavosyonu odağına alan bir yapı. Ayrıca “Insurtech Hub” Koop çatısı altında altında özerk bir yapıda faaliyete başladı. Yani insurtech dünyasını daha hareketli günler bekliyor diyebiliriz. Insurtech Hub’da, sigorta teknolojileri alanındaki paydaşlar bir araya gelip işbirlikleri yapacak, konferans ve etkinliklerde gelişmeler paylaşılacak. Çalışma çizgisi ise kısaca Ortak çalışma – mentörlük – geliştirme – pazarlama – fonlama şeklinde olacak. Fon bulma, hattın en sonundaki ama belki de en önemli parçası. Çünkü bu tip staruplar ancak dışarıdan buldukları fonlarla işlerini hızlandırıp piyasada yer edinebiliyorlar.

Utkueri’nden sonra söz alan Eli Global CIO’su Erik Vynckier, insurtech için üç anahtar kavramın yüksek perfomanslı bilgisayar programları, büyük veri ve nesnelerin interneti olduğunu söyledi. Sigorta endüstrisinin dünya çapındaki önemli yöneticilerinden Mario Greco’ya atıfta bulunan Vynckier, Zurich CEO’sunun 2015 yılında (o zaman Generali CEO’suydu) sigorta endüstrisinin tıpkı dinozorlar gibi ortadan kaybolacağı dönüşümlerin yaşandığına dikkat çekti. Yapılması gereken ise her an her yerde bir birine bağlanabilen yeni dünyaya ayak uydurabilmek ve sigortayı bu dünyaya entegre edebilmek.

Önce insan

İnovasyon için sadece bütçenin de yeterli olmadığını vurgulayan Vynckier, şirketlerin bunun için üst yönetici aldıklarını, ciddi bütçeler ayırdıklarını ancak gerisi gelmediği için sonuç alamadıklarını belirtiyor. Çünkü inovasyon bir birimin ya da gelen bir yöneticinin üstesinden geleceği bir zorluk değil. Şirketin inovasyon işine kendisini adaması gerekiyor. Vynckier, insurtech deyince en çok öne çıkan kavramların insanla ilgili olduğunu vurguluyor: “Şeffaflık çok önemli ve öncelikle müşteriye dürüst davranılmalı. Yeni dönemde dünyayı parmaklarıyla yönetebilen müşteri her zamankinden daha “patron”. Yani bu yüzden İnsanın odakta olduğu bir inovasyon modeli kurmak gerekiyor. Mutlaka müşterinin ihtiyaçlarını karşılayacak, yaşam kalitesini artıracak yenilikler gerçekleştirmek gerekiyor.”

Benzer düşünceleri Allianz Strateji Ofisi Yöneticisi Melike Demirel de paylaşıyor. “İnovasyon iş yapış şekli olmalı” diyor Demirel ve kültür değişiminin, farklı bakış açılarını öğrenmenin önemine işaret ediyor. Allianz’ın startuplarla bir araya geldiğini söyleyen Demirel, şirketin içerideki direnci kırmanın, alışkanlıkları değiştirmenin zorluklarını da yok saymıyor. Ancak bunların dışında düşünmek ve hesaplanabilir risk alma alışkanlığı geliştirmek yeni dönemdeki olmazla olmazlar gibi duruyor. Demirel, startup eko sisteminin sigortacılarla bir araya gelmelerinin önemine de dikkat çekiyor. Hizmet ve ürünleri müşteriye daha hızlı götürmek ve maliyeti iyileştirmek için datanın çok iyi analiz edilmesi öncelikler arasında yer alıyor Demirel’e göre.

Jean-Stephane Gourevitch’in sunumunda “startup”lar hayat dışı, sağlık  ve hayat olarak ayrılıyor. En çok startup hayat dışında bulunurken, faaliyet alanı olarak dağıtım kanalları başı çekiyor. Yüz startuptan 30’u dağıtım alanında kendini gösteriyor. Dağıtımdan sonra fiyatlama, ondan sonra da ürün, hasar, en son da pazarlama geliyor.

Ayrıca pazardaki birçok oyuncu ne yapacağına dair iyi bir stratejiye sahip olmadan data topluyor. Ancak Gourevitch’e göre bu hem gereksiz hem de tehlikeli. Doğru data ise kullanılabilirliği ve etkinliği arttırdığı gibi, risk ve maliyeti azaltıyor. Devamında tüketicinin güvenini de kazandıran bir etken oluyor.

Geleneksel sigortacılar da geleneksellikten uzaklaşmış yeni sigortacıların da ortak hedefi gelirlerini arttırmak. Ancak Gourevitch, ilk grubun marka ve ürün üzerinden hareket ettiğini, ikincisininse müşteri deneyimi üzerinde yoğunlaştığını söylüyor. Kamu otoritesi de dünya genelinde oyunun kurallarını insurtechlere göre yeniden düzenlemeye başlıyor.

Hem online hem offline

NN CEO’su Marius Popescu ise müşteri analizi için ileri analitik yöntemler kullandıklarını ve “aggregator”lara (karşılaştırma sitelerine) yatırım yaptıklarını söylüyor. Bu alanda bir yatırım örneği ise Hesap Kurdu. Popescu, Aggregatorların önemli bir dağıtım kanalı olacağına inandıklarını ifade ediyor ve Sigortacini’ne sözü getiriyor. Offline hayat dışı bir dağıtım kanalı olan Sigortacini’nin de fark yarattığını söyleyen NN CEO’su, hem “online”da hem de “offline”da olmak gerektiğini vurguluyor. Kısaca Popescu, “insurtech” en çok dağıtım kanallarında faydasının dokunacağını düşünüyor. Bu arada, Sparklab adını verdikleri inovasyon departmanıyla yeni işler geliştirmeye devam etiklerini de sözlerine ekliyor.

İnovasyon o kadar kolay mı?

Genel olarak üzerinde durulan bir husus da inovasyonla işleri değiştirmenin aslında o kadar da kolay olmadığı ve zaman aldığı. Ancak Eureko CDO’su İlker Arabacı, sigorta sektörünün biraz da mazeretlerin arkasına sığındığını düşünüyor: “Bunu elemine etmenin anahtarı ise inovasyonu bir öneri olarak kutuya atmaktansa gerçeğe dönüştürmek. Yaşam tarzları değişiyor, mobilite artıyor, sensörler daha etkin oluyor. Biz de örneğin dronlarla risk analizi yapıyoruz ama belki de sokağa çıkıp neyi yanlış yapıyoruz diye araştırmalıyız.”

Son yıllarda inovasyonun tüm sektörlerin moda kavramı olduğuna değinen Bloomberg HT’den Gökhan Şen, “İnovasyondan ziyade inovasyon dedikodusu vardı, şimdi biraz daha değişti” diyor.

Yeni nesil ve onun sigortacılığa yaklaşımı söz konusu olunca, dağıtım kanalları ve teknoloji akla geliyor. Bugünkü gençleri sigortaya yaklaştırabilmek için teknoloji vasıtasıyla dağıtım kanallarını kullanmak önemini bugünkünden de önemli hale getiriyor. Yani dijital dağıtım kanalların gelişmesi gerekiyor. “Startuplar”ın dağıtıma odaklanması gerektiğini belirten Ereko CDO’su İlker Arabacı, fiyatlama benzeri konularda ise startupların sigorta şirketleriyle rekabet etmesinin zor olduğunun altını çiziyor.

Dijitalizasyon şeffaflığı da getiriyor. Yaşam tarzı datası, davranışsal ekonomi ve bireyselleşme sigortanın geleceği için önemli unsurlar olarak gösteriliyor. Evet, artık sizin ne sattığınızdan çok, onun ne istediği önemli. Dijital dönemde müşteri kendi ihtiyacını belirleyip sigorta şirketine dayatabilecek güce erişiyor. Esneklik ve hızlı dönüşüm kabiliyeti günümüzde her zamankinden daha değerli durumda.

Yapay zeka, büyük veri ve nesnelerin interneti ile sigortada dijital dönüşüm yaşandığı ve bunun hızlanacağı muhakkak ama insurtech fırsatlar kadar riskleri de getiriyor. Bunu da unutmamak gerekiyor.

Kolaylaştırıcı otorite

Insurtech konusunda hızlı piyasalardan biri de İsrail. InsurTech Israel CEO’su Kobi Bandelak, İsrail’de insurtech ekosisteminin 15 yıldır etkin ve canlı olduğunu vurguluyor. Bu ülkedeki gelişimi, Türkiye’deki sigorta şirketlerinin birtakım “insurtech” çözümleri için İsrail’deki “startuplar”la kontak halinde olduklarından biz de biliyoruz. Bandelak, ülkelerinde regulatörün bu konuda çok önemli bir oyuncu olduğunu ekliyor ve regülatörün şirketleri databaseleri ve IPA’larını açmaları konusunda zorladığını, düzenlemeleri teknoloji için esnekleştirdiğini vurguluyor. Bandelak’a göre sigorta şirketleri zihniyetlerini değiştirmeli, ancak bu zor bir süreç.

İngiltere, sigortacılık ve sigorta teknolojileri konusunda öncü bir piyasa. Bu piyasada tüm sigorta şirketleri karşılaştırma sitelerinde (aggregator) yer alıyor. Çünkü müşterilerin yüzde 99’u ucuz fiyatı tercih ediyor.

Ülkemizde de geleneksel acente kanalından karşılaştırmalı sitelere geçileceği konferansta konuşulan konular arasındaydı.

Garanti Bankası’ndan Murat İman, tüketici davranışıyla ilgili bazı bilgiler verdi: İnternette günde 7 saat, sosyal medyada iki buçuk saat geçiriyoruz. Garanti Bankası’nın toplam satışlarının yüzde 40’ı dijital. Toplam sigorta satışının ise yüzde 60’ının krediyle alakası yok. Kasko satışlarının yüzde 60″ı dijtalden. Dijitalleşme aslında aracısızlaşma anlamına geliyor İman’a göre. Müşterinin datasına önem verdiğini de vurgulayan İman, “Ama onun faydalanabileceği bir iş yapacaksanız izin veriyor” diyor.

AcerPro’dan Fatih Acer ise, 35 sigorta şirketini bankalara entegre ettikleri bilgisini verdi. Ona göre senede bir kere değil, müşteriyle daha sık iletişim kurmak, yaşayan fiyatlama dönemine geçmek gerekiyor. Bu da dataya bağlı. Kullanıcı neyi nasıl kullanıyor, kullanım şekli gibi etkenler dinamik fiyatlamayı önemli kılıyor. Örneğin kullanıcı günde ortalama 14 kez facebook’a giriyor. Bu da Facebook’u data açısından değerli kılıyor.

Botudio’nun kurucu ortağı Ali Erhan Tamer dünya tarihinde üretilen datanın yüzde 90’ının son üç yılda üretildiğini söyledikten sonra, 2030’dan sonra her yıl üretilen datanın daha önceki tüm datanın yüzde 90’ına ulaşacağını vurguluyor. Tamer’e göre, web sayesinde Türkiye sigorta sektörün çok “disrupt” olmadı, yani geleneksel işler çok bozulmadı. Beş yıl önceyle bugün çok farklı değil. Ancak djititalle iş değişebilir. Yapay zekadan bahseden Tamer, yapay zekanın en çok sevdiği şeyin rakamlar olduğunu, ayrıca open IPA olmadan yapay zeka olmayacağını vurguluyor. Tamer, yapay zekayla Dubai’de 3d baskıyla bina yapılacak hale gelindiğini de söylüyor.

Artık sigortacının rakibi sigortacı değil

Tamer’den sonra söz alan INGENIN kurucusu Manjit Rana, dünya genelinde 4 bin insurance “startup”ı olduğunu, üç yıl önce bu rakamın 500 bile olmadığını söylüyor. “Sigorta bir daha asla aynı olmayacak” diyen Rana, sigorta şirketlerinin rakiplerinin artık sigorta şirketleri olmadığını, Uber ya da Amazon gibi global firmaların müşterilere sunduğu deneyimle rekabet etmeleri gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: “Artık hiç kimse İki hafta hasar beklemeye tahammül edemez.” Son olarak da inovasyonun başkasının bulduğunu kopyalamak değil, ileri götürmek olduğunu sözlerine ekliyor.

Blockchain

Blockchain sunumu yapan B3I’dan Ken Marke ise “blockchain”in sigorta ve reasürans şirketlerinin idari masraflarını yüzde 30 oranında düşüreceğini, çünkü işlemlerin çok daha hızlı etkili yapılacağını idda ediyor. Bir ağdaki tüm değişiklikleri kaydeden ve bilgi kaybının önüne geçen bir sistem olması nedeniyle çok güvenli bir model. Ancak Marke özellikle reasürans şirketlerinin dünya çapında dijital olmadıklarını ve bürokrasiyle çok fazla vakit kaybettiklerinin altını çiziyor. “Blockchain” uçak gecikmesi sigortasında müşteriye anlık ödemeler için kullanılabiliyor. Hatta bunu kullanan şirketlerden biri Fransız Axa. Ayrıca sistem, sağlık sigortasında hasta-doktor ve sigorta şirketi arasında veri güvenliği açısından büyük fayda vaat ediyor. Oto sigortasında da çok kolay ve etkili bir ödeme yöntemi sunabiliyor “blockchain”.