Gelecek, yıkıcı teknolojileri fırsata dönüştüren şirketlerin olacak 

McKinsey’in “2030 Yılında Sigortacılık” araştırmasına göre, yıkıcı teknolojileri mevcut işleyişlerine karşı tehdit olarak görmeyip fırsata dönüştürmeye odaklanan sigorta şirketleri, gelecekte sektörde ön plana çıkacak. Bunun için, şirketlerin özellikle yapay zekaya dayalı teknolojilere sadece bilgi teknoloji departmanlarıyla değil, bütüncül biçimde entegre olmaları gerekiyor.

Geçen ay ilk bölümüne yer verdiğimiz McKinsey’in “2030 Yılında Sigortacılık” raporunun son bölümünde, sigortacılar için geleceğe hazırlık bakımından alınması gereken önlemlere değiniliyor. Buna göre, sektördeki hızlı dönüşüm; otomasyon, derin öğrenme ve harici data ekosistemlerinin yaygınlaşması ve entegrasyonuyla daha da hızlanacak. 2030 yılında sigorta sektörünün nasıl bir görünüm alacağını henüz kimse tam olarak öngöremese de sigorta şirketlerinin değişime hazırlanmak için alması gereken önlemler dört maddede özetleniyor: 

  1. Yapayzekaya bütüncül bakış 

Sektörde görülebilecek zemin kayması teknolojiye odaklanacak olsa bile bunlarla başa çıkmak sadece bilişim ekiplerinin işi olmayacak. Aksine, yönetim kurulu üyeleri ve müşteri deneyimiyle ilgili çalışanlar da yapay zekayla ilgili teknolojiler hakkındaki anlayışlarını geliştirmek için zaman ve kaynak ayırarak bu konuya yatırım yapmak zorunda. Bu çalışmalar kapsamında, aksaklıkların nerede ve ne zaman ortaya çıkabileceğini anlamak ve dikkatleri bu noktalara çekmek için varsayımlara dayalı senaryoların incelenmesi gerekiyor. Örneğin, sektörün ücra kısımlarında yapılan ve ölçeği sınırlı olan, nesnelerin internetiyle ilgili pilot projeler üzerinden sigortacıların kendi kavrayışlarını çok fazla geliştirmeleri mümkün değil. Bunun yerine, belli bir amaç doğrultusunda hareket etmeleri ve şirketlerinin nesnelerin interneti ekosistemine geniş kapsamlı bir şekilde nasıl girebileceği konusunda bir anlayışa sahip olmaları gerekiyor. Pilot projeler, sadece bir teknolojinin nasıl çalıştığını test etmek için değil, bir sigorta şirketinin, data veya nesnelerin interneti temelli bir ekosistemde belli bir rolü ne ölçüde başarıyla oynayabileceğini anlamak için de yapılmalı. 

  1. Yeni yapıya uygun tutarlı stratejik plan yapabilenler başarılı olacak

Yapay zeka alanındaki keşif çalışmalarından yeni bir kavrayışa ulaşan sigorta şirketleri, teknolojiyi kullanarak ticari stratejilerini nasıl destekleyeceklerine karar vermeli. Üst yönetimin uzun vadeli stratejileri, operasyon, yetenekli çalışanların kazanılması ve teknoloji alanlarında yıllar boyunca sürecek bir dönüşümü kapsamalı. Bazı sigorta şirketleri, kendi risk sermayesi şirketlerini kurmak, gelecek vaat eden insurtech şirketlerini satın almak ve önde gelen akademik kurumlarla işbirliği yapmak gibi inovatif yaklaşımlar geliştirmeye başladılar bile. Sigortacılar pazara yetişmek, hatta pazarın önüne geçmek için yatırım yapmak istedikleri alanlar ve kendi şirketlerine en uygun stratejik yaklaşımın hangisi olduğu konusunda perspektif geliştirmeli. Örneğin yeni bir şirket kurabilir veya kendi içlerinde stratejik olanaklar oluşturabilirler. 

Bu plan, büyük ölçekli ve analize dayalı tüm girişimlerin içerdiği dört boyutun tamamına yönelik olmalı ve verilerden, insanlara ve kültüre kadar her şeyi kapsamalı. Yapaya zekaya dayalı pilot ve pilot projelerin yol haritasını çizen plan, şirketin hangi kısımlarında çalışanların becerilerinin geliştirilmesi veya yoğun bir değişim yönetimi yapılması gerektiğini belirtmeli. En önemlisi, dönüm noktaları ve kontrol dönemlerinin ayrıntılı bir programının yapılması, şirketin, yapay zeka teknolojilerinde olabilecek büyük hareketlerin yanı sıra sektördeki büyük değişim ve kırılmalara göre planı düzenli olarak değiştirebilmesini sağlar. 

Sigorta şirketleri, yapay zeka teknolojilerini anlayıp uygulayabilmenin yanı sıra, makro düzeyde yaklaşmakta olan değişimlere de stratejik karşılıklar verebilmeli. Birçok açıdan “öngör ve önle” metodolojisine doğru gidilirken, sigorta şirketleri, müşteri bağlılığı, marka, ürün tasarımı ve temel gelirler konularında yeniden ele almalı.  

Sürücüsüz araç kullanımı trafik kazalarını azaltacak, nesnelerin interneti evleri su basmasını önleyecek, binalar bir doğal felaket sonrası üç boyutlu yazıcılarla yeniden yapılacak, tıptaki gelişmeler ise birçok hayat kurtarıp insan ömrünü uzatacak. Diğer yandan, sürücüsüz araçlar da arızalanacak, doğal felaketler kıyı bölgelerini tahrip etmeye devam edecek, insanlar iyi bir tıbbi bakıma ve bir yakınlarını kaybettiklerinde desteğe ihtiyaç duymaya devam edecek. Bu değişimler olurken, kâr havuzları farklı alanlara kayacak, yeni ürün türleri ortaya çıkacak, insanların sigorta şirketleriyle etkileşimi de önemli ölçüde farklılaşacak. Geleceğin başarılı sigorta şirketleri; marka, ürün, müşteri ilişkileri ve teknolojilerinde başarılı bir konumlandırmayla, ufukta görünen yeni ekonomik yapıdan yararlanmalarını sağlayan stratejik planlar hazırlayıp uygulayanlar olacak. 

Tüm bu çabalar sonucunda, sektörün tüm yönlerine hitap eden tutarlı bir analiz ve teknoloji stratejisi oluştururken, bir yandan da değer ve fark yaratma çalışmalarına özenle devam etmek mümkün. 

  1. Geniş kapsamlı bir veri stratejisi oluşturulmalı

Veri hızla, her şirket için en önemli değerlerden biri – belki de en önemli değer – haline geliyor. Sigorta sektörü de farklı değil: Şirketlerin riski tanımlama, ölçme ve yönetmedeki başarıları, poliçe yaşam döngüsü içerisinde topladıkları verilerin miktar ve kalitesine bağlı. Yapay zeka teknolojilerinin çoğu, en iyi performanslarını çeşitli kaynaklardan çok miktarda veri kullanabildikleri zaman gösteriyor. Bu yüzden, sigorta şirketlerinin dahili ve harici veriler konusunda çok iyi kurulmuş ve uygulanabilir bir strateji geliştirmeleri gerekiyor. Şirketin dahili verileri, analize dayanan yeni anlayış ve imkanların çevik bir şekilde geliştirilmesine yönelik biçimde organize edilmeli. Harici veriler konusunda, şirketler kendi iç verilerini zenginleştirip tamamlayan verilere erişim sağlamaya odaklanmalı. Esas amaç da bunları maliyet açısından verimli bir şekilde yapmak olacak. Büyümeye devam eden harici veri ekosistemi, son derece parçalı olmaya da devam edecek ve bu yüzden yüksek kaliteli verileri makul maliyetle elde etmek epeyi zor olacak. Sonuçta veri stratejisi, harici verileri elde etmek ve güvence altına almak için kullanılacak çeşitli yöntemlerin yanı sıra bu verileri dahili kaynaklarla bütünleştirme yöntemlerini kapsayacak. Sigorta şirketlerinin, verileri ve veri sağlayıcılarını doğrudan satın almak, veri kaynaklarının lisansını almak, veri API’leri kullanmak ve veri aracı kuruluşlarıyla işbirliği yapmak gibi çok yönlü tedarik stratejileri olması gerekiyor. 

  1. Doğru bir yetenek ve teknoloji altyapısı oluşturun

Artırılmış gerçeklikle oynanan satranç oyununda, yapay zeka desteği alan ortalama oyuncular, aynı yapay zekayı kullanan usta oyunculardan daha iyi oynayabiliyor. Mantığa aykırı görünen bu sonuç, yapay zekayla etkileşime giren kişinin bu teknolojiyi benimsemesi, anlaması ve ona güvenmesinden kaynaklanıyor. Sigorta şirketinin tüm bireylerinin gelişmiş analiz yöntemlerine sahip olmayı şart kabul etmesini sağlamak için insanlara ölçülü ancak sürekli yatırım yapması gerekiyor. Geleceğin sigorta şirketinin, doğru kafa yapısına ve becerilere sahip yeteneklere ihtiyacı olacak. Yeni nesil, başarılı ve aktif sigorta çalışanları büyük rağbet görecek ve teknoloji uzmanlığı ve yaratıcılık gibi özelliklere sahip olmanın yanı sıra statik bir süreçte değil, sürekli dönüşen, yarı otomatik ve makina destekli işlerde çalışmaya hazır olmaları gerekecek. Gelecekte, yapay zeka kullanılan işlerde değer yaratmak için sigorta şirketlerinin, çevrelerindeki yetenek, teknoloji ve anlayışı entegre ederek benzersiz ve bütünlüklü bir müşteri deneyimi yaratmaları gerekecek. Bunun için de birçok sigorta şirketinin bilinçli bir kültür değişimine gitmesi gerekecek. Kritik becerilere sahip olan çok çeşitli çalışanları kendine çekmek, onları yetiştirmek ve elinde tutmak için agresif bir strateji geliştirmek, gelişme hızını sürdürmek açısından esas olacak. Bu çalışanlar arasında, veri mühendisleri, veri bilimciler, teknoloji uzmanları, bulut bilişim uzmanları ve deneyim tasarımcıları bulunacak. Bilgiyi elde tutarken, bir taraftan da şirketin rekabet için gerekli yeni beceri ve olanaklara sahip olmasını sağlama konusunda birçok şirket yeniden yetenek kazandırma programları düzenleyip uygulayacak. Şirketler yeni işgücünü geliştirmenin son bir unsuru olarak, şirket içi olanakları güçlendirmek için kullanacakları dış kaynak ve partnerler bulacak ve böylece işlerindeki dönüşüm için gerekli desteği sağlamış olacaklar. Geleceğin bilişim altyapısı da bugünkünden radikal farklılıklar içerecek. Sigorta şirketleri, çift hızlı bilişim mimarisini destekleyebilecek, daha geleceğe dönük bir teknolojiye geçebilmek için hedefe yönelik yatırımlar yapmaya başlamalı. 

Gelecek on yılda teknolojik atılımlar sigorta sektöründe yıkıcı değişikler getirecek.  Yapay zekayı baz alan bir sigorta sektöründe kazananlar, yeni teknolojileri kullanarak, çığır açan ürünler yaratan, yeni veri kaynaklarından bilişsel öğrenme olanakları yakalayan, süreçleri düzenleyip maliyetleri azaltan, kişiselleştirme ve dinamik adaptasyon açısından müşteri beklentilerini aşan sigorta şirketleri olacak.  En önemlisi, yıkıcı teknolojileri fırsatlara dönüştürmeye odaklanmış bir düşünce yapısını benimseyen  – bunları mevcut işlerine karşı bir tehdit olarak görmeyen –  sigorta şirketleri, 2030 yılında sigorta sektöründe ön plana çıkacak.