Koray Dağdelen: Gençleri motive etmek için önce yeterlilik ihtiyacı karşılanmalı

Gençlerin iş hayatında nasıl motive olacaklarıyla ilgili olarak geçtiğimiz sayıda başladığım yazıya bu ay da devam ediyorum…

İlk iş döneminizde gelişim ihtiyacımız çok fazladır, bu gelişim sürecinde çalışanın gelişimi için ona destek olan, başarılarını takdir eden ve onunla ilgilenen yöneticiler çalışanın bu ilgi ihtiyacını karşılarlar. İlgi ihtiyacı karşılanmış bireyin işe olan bağlılığı ve mesleğe olan sevgisi işte bu ilk günlerde oluşmaya başlar.

“Tüm eğitim dönemi boyunca eğitmenler, eğitim sonrası dönemde ise ilk yöneticim düzenli olarak performansımın gelişimi için benimle bire bir ve düzenli olarak gelişimimi takip edecekleri bir sistem üzerinden benimle ve yakından ilgilenmişlerdi.”

Yapılan bir araştırmanın sonuçlarındaki diğer önemli ihtiyaç ise BAŞARI İHTİYACI olarak tanımlanmıştır.

Gençlerin bu dönemde yaptıkları işte kendilerini başarılı hissetmeleri sonucunda elde ettikleri haz duygusu, bu başarı ihtiyacını beslemiş ve başarılı olma ihtiyacının sürekli olmasını sağlayacak motivasyonu sağlamıştır.

Bulunduğu ortamda kendini başarısız hisseden bir genç, bir süre sonra iş yönelik motivasyonunu kaybetmeye başlayacaktır.

Eğitim kampının sonunda sınavlardan geçmek, işe yönelik lisanslama sınavlarında başarılı olmak, ilk satışı yapmak, ekip içinde üretken olma başarı ihtiyacını beslemektedir.

“İlk satışımı yaptığımda ilk düşündüğüm şey, ben bu işi yapabiliyorum olmuştu. Yaşadığım haz duygusu o kadar çok hoşuma gitmişti ki, bu duyguyu daha yoğun hissetmek için bir sonraki adımımı düşünmeye başlamıştım.”

Çalıştığınız ortamda insanların başarılı olması için fırsatlar yaratabilirseniz, başarı duygusunu erken dönemde yaşayan çalışanların o işe yönelik motivasyonlarını da beslemiş olursunuz.

Ancak bu ilk başarı duygusu için lütfen başlangıçta ekibinizdeki yeni işe başlayan çalışanlara yüksek hedefler koymayın! Gelecek vizyonlarına onları götürecek olan, adım adım attıkları bu başarı adımlarıdır. Her küçük adım bir sonraki adımı daha büyük atmaları için onları motive edecektir.

Aynı araştırmada gençleri motive etmek için YETERLİLİLİK ihtiyacının karşılanması gerektiğinden bahsedilmektedir. Yeterlilik ihtiyacı bireyin kendisini yeterli hissetmesi ve özgüveninin yerinde olması ile ilgilidir. Her insan kendisini belli konularda yeterli hissetmek ister. Yeterlilik ihtiyacı karşılanmış bir birey işe yaradığını, değerli olduğunu hisseder. Tersi durumda ise yetersizlik, değersizlik ve işe yaramazlık duyguları bireye hakim olur.

Yeterlilik ihtiyacının karşılanması için, gençleri mükemmel olmaya zorlamamalı, kendini olduğu gibi kabul edecek ortamlar geliştirmesine yardımcı olmalıyız diye düşünüyorum

Genç çalışan bir işi yapamadığında mazeret üretmek yerine yeniden denemeye başlamalı. Bunun için ilk seferinde tümüyle doğru olarak anlamadığı ya da yapamadığı bir işin dünyanın sonu anlamına gelmediğini ona aktarmalı ve yeterlilik duygusunu kazandırmalıyız.

“Satış dünyasındaki ilk günlerimde, tek başıma satış yapabilmem ve ayaklarımın üstünde durmayı öğrenirken, ilk yöneticimin yeterli olduğumu düşünmemi sağlayacak eylemlerini hatırlıyorum. İlk günlerde benimle birlikte müşteri ziyaretlerine gelerek, müşteriyle yaptığım satış görüşmesinde bana destek olur, sonrasında ise yine yanımda olduğu görüşmelerde beni müşteriyle yalnız bırakarak gözlemlerde bulunurdu. Gerekli hissettiği bölümde dahil olur, her görüşme sonrasında gelişimim için bana geribildirimlerde bulunurdu. Ve bir gün geri bildirim verme ihtiyacı görmediği bir görüşme sonrasında bana bu işi artık çok iyi yapabildiğimi söylediğini hatırlıyorum. İşte o günü, bu işi yapabileceğime olan özgüvenimi kazandığım gün olarak her zaman hatırlarım.”

Özet olarak;

Çalışanların motivasyon ihtiyaçlarını bilen ve bu ihtiyaçları karşılayabilmek için iş süreçlerini kurgulayan bir şirkette satış dünyası ile tanışmış olmanın, tüm çalışma hayatımda bana verilmiş önemli bir şans olduğunu düşünmüşümdür.

Şirketler mülakat süreci ile başlayan, eğitim süresince devam eden ve aktif çalışma süresince çalışanlarının bu tür psikolojik ihtiyaçlarını anlayarak bu ihtiyaçları karşılamaya çalışmalı. Bu tür kurumlar, insana değer veren yaklaşımla aidiyet duygusu gelişmiş, başarı odaklı ve özgüvenli bireylerle amaçlarını gerçekleştirmektedirler.

Eğer siz de işini keyifle yapan, mesleğini seven, kurumunuza bağlı yüksek performanslı çalışanlara sahip olmak istiyorsanız, onların psikolojik ihtiyaçlarını karşılayacak süreçler tasarlamalı, tüm çalışanlarınızın motivasyon ihtiyaçlarını anlamaya odaklanmalısınız…

Unutmayın, başarı için hareket, hareket için motive olmuş insanlara ihtiyaç vardır.

 

Bir yanıt yazın