BES’te gelişimin anahtarı: 18 yaş altı ve işveren katkısı 

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) bu sene üçüncüsünü düzenlediği Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresinde Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) de ele alındı. Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) sponsorluğunda düzenlenen ve Prof. Dr. Cem Kılıç’ın moderatörlüğünü yaptığı oturumun konuşmacılarıysa Allianz Emeklilik Genel Müdürü Taylan Türkölmez, Garanti Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer ve İş Portföy Genel Müdürü Tevfik Eraslan’dı. SGK uzmanı olan Cem Kılıç, düşük bulduğu emekli aylığı bağlama oranlarının yükseltilmesi gerektiğini söyleyerek, “İyi ki BES var ve oradaki eksiği tamamlıyor” dedi.  

İşveren katkısı olmalı 

Taylan Türkölmez, Refah artışı ve sağlık hizmetlerindeki gelişmelerin ömür beklentisinin 80’e çıkmasında en önemli etken olduğunu, 65 yaşına gelen erkeklerin 16 yıl, kadınlarınsa 19 yıl daha yaşayacaklarını söyledi. OECD’nin emeklilik varlıklarının 45 trilyon dolar olduğunu aktaran Türkölmez, OECD ülkelerinin refahına kavuşmak için bugünden BES’e yatırım yapılması gerektiğini dile getirdi. Otomatik katılım sistemi’nin (OKS) çok doğru bir uygulama olduğunu da savunan Türkölmez, “Ancak işveren katkısının olmaması istediğimiz sürekliliği sağlanmasının önünde engel” dedi. Dış borç ihtiyacının karşılanması açısından BES’teki eurobondların önemli bir araç olduğunu da ileri süren Türkölmez, son olarak sektörün kağıtsız bir sürece dönüşmesi gerektiğini söyledi.   

18 yaş beklentisi 

Burak Ali Göçer ise 18 yaş altını da sisteme katmak istediklerini ifade ederek şunları söyledi: “Çalışmadığınız dönemde ne kadar emekli maaşı alacağınızı katkı payınız ve sistemde ne kadar kaldığınız belirliyor. 18 yaş altının da sisteme katılması gerekiyor. Bu tasarruf açığının kapanması için de önemli. Ayrıca fonların iyi yönetilmesi de önemli. Katılımcıların sadece yüzde 5’i değişiklik hakkını kullanıyor.” dedi. Sektörün dijitale en çok yatırım yapan sektörlerin başında geldiğini de ifade eden Göçer, sadece satış değil, tüm süreçlerin dijitale çevrildiğini belirtti. OKS’nin harika bir başlangıç olduğunu da sözlerine ekleyen Göçer, “Ama sadece bir başlangıç. Dijitalleşmeyle beraber buradaki süreç de kolaylaşıyor” dedi.   

Mevzuat riski 

Tevfik Eraslan, ülkece tasarruf yapmazsak başka ülkelerin tasarruflarını ülkemize çekmek zorunda kalacağımızı söyledi ve şöyle devam etti: “BES tüm çalışanları kapsayacak şekilde geliştirilmeli. Katılımcılar doğru ürünü seçerlerse kazançlı olacaktır. Finansal okuryazarlık geliştirilmeli. Roboadvisory de gelişiyor ve bu fonların yönlendirilmesi açısından önemli. Geçmiş dönemlerde devlet iç borçlanma araçlarında daha çok değerlendirilen BES’te şimdi bu fonların oranı yüzde 31. Yüzde 13 bankalarda, yüzde 12 özel sektör borçlanma araçlarında, yüzde 12 döviz ve eurobond ve yüzde 11 hisse senedinde değerlendiriliyor. Dünyada özel emeklilik yatırımlarının çoğu hisse senedinde. Bizde bu oran düşük.” 

Eraslan ayrıca çok sık mevzuat değişikliği yaşanan Türkiye’nin mevzuat riskiyle dolu bir ülke olduğunu da ifade etti.