Aktüerler Derneği iklim değişikliğinin sigortacılığa etkileri ve aktüarya alanındaki gelişmeleri masaya yatırdı

Aktüerler Derneği, iklim değişikliğinin sigortacılığa etkisi ve Avrupa’da aktüerlik ve aktüerin rolünün değişimi konulu bir panel düzenledi.

Milli Reasürans Konferans Salonu’nda düzenlenen panelde, Aktüerler Derneği Başkanı Taylan Matkap derneğin Avrupa Aktüerler Birliği’ne tam üyeliğin süreci ve tam üyeliğin dernek üyelerine sağladığı avantajlara ilişkin bilgi verirken, Prof. Mikdat Kadıoğlu küresel iklim değişikliğinin coğrafik, ekonomik, toplumsal etkileri ve bunların sigorta sektörüne yansımalarını anlattı. Dünyanın önde gelen aktüaryel hizmet sağlayıcı şirketlerinden Miliman’ın yetkilisi Ed Morgan ise  yeni aktüaryel teknikler, aktüaryel uygulamaların değişimi, yazılım uygulamalarının aktüaryaya etkileri, IFRS 17 ve aktüaryada yeni ufuklar konulu bir sunum yaptı.

Avrupa Aktüerler Birliği’ne üyelik

Aktüerler Derneği’nin Avrupa Aktüerler Birliği’ne tam üye olmasının Türk aktüerler için çok önemli bir aşama olduğunu belirten Taylan Matkap, tam üyeliğin akreditasyon imkanı sağladığını, bunun da üye aktüerlerin birçok konuda işlerini kolaylaştıracağını söyledi.

Taylan Matkap, konuya ilişkin şunları söyledi: “Aktüerler Derneği uluslararası alanda da kabul gören akreditasyon süreçlerini tamamladı. Böylece Dernek aktüerya alanında uluslararası kabul gören, bir kuruluş haline geldi. Ülkemizde aktüer sayısı 19 Kasım 2018 itibarıyla 333’e, derneğin üye sayısı ise 149’a ulaşmıştır. Uluslararası Aktüerler Birliği ve Avrupa Aktüerler Birliğine tam üyelik sonrasında derneğimizin üyelik şartları ve koşulları değişti. Yeni üyelik başvurularında iki uluslararası birliğin tam üyelik ve dernek şartlarının sağlanıp sağlanmadığının tespiti gerekmektedir. Yapılacak yeni başvurularda eğitim ve üyelik kriterlerinin incelenmesi ve yapılan üye başvurularının değerlendirilebilmesi için Dernek nezdinde “Uluslararası Aktüeryal Uyum ve Eğitim Komitesi kurulmuştur.”

“150 bin yıllık değişim 150 yılda gerçekleşti”

Meteoroloji ve afet yönetimi uzmanı Prof. Mikdat Kadıoğlu, konuşmasında küresel iklim değişikliğinin tarihi, nedenleri, insan yaşamına etkileri ve bu konuda yapılabilecekler üzerine bilgi verdi. İklim değişikliğinin yeni bir olgu olmadığını, doğal nedenlerle de döngüler halinde küresel ısınma ve soğuma dönemleri yaşandığını belirten Kadıoğlu, astronomik ve tektonik nedenlerle dünyada defalarca büyük iklim değişiklikleri görüldüğünü söyledi. Şu anda yaşanan iklim değişikliğinin öncekilerden farkının insan kaynaklı olması olduğunu vurgulayan Prof. Kadıoğlu, sanayi devriminin etkisiyle 1850’den bu yana dünyada ortalama sıcaklığın 1 santigrat derece arttığını, doğanın kendi doğal döngüsünde ise bunun ancak 150 bin yılda gerçekleştiğini söyledi. Kadıoğlu, aynı şekilde atmosferdeki karbondioksit oranının da son 100 yılda iki katına çıktığını hatırlattı.

Kadıoğlu, 1960’lar ile 1995-2005 dönemleri kıyaslandığında, afetlerin 3 kat, ekonomik kayıpların 9 kat, sigortalı kayıpların ise 15 kat arttığını aktardı.

“Türkiye en kötü etkilenecek ülkelerden biri”

Türkiye’nin küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkelerden biri olduğunu bildiren Kadıoğlu, ülkemizde 2100 yılına kadar ortalama sıcaklığın 4-7 derece artacağını, beraberinde güney bölgelerinde yağışların yarı yarıya azalacağını, kuraklığın artacağını ve Türkiye’nin çölleşeceğini söyledi.

Türkiye’nin su sıkıntısı olan bir ülke olmasına rağmen “su ayak izi” fazla olan mallar üretip sattığını ifade eden Kadıoğlu, Yalova’da kivi meyvesi üretmek için bölgenin su kaynaklarının tüketilmesini örnek verdi. Bir tişört üretmek için 3 ton su kullanıldığını bildiren Kadıoğlu, Türkiye’nin su ayak izi olan ürünler yerine bu anlamda daha ekonomik ürünlere yönelmesi gerektiğini vurguladı.

Türkiye’de afet ve afetle mücadele bilinci olmadığını vurgulayan Prof. Kadıoğlu, en büyük afetin de kurumlarda işin uzmanları yerine liyaktsiz kişilerin karar verici konumlarda bulunması olduğunu söyledi.

Değişen aktüarya

Etkinliğin son konuşmacısı Ed Morgan ise aktüarya alanında yeni uygulamalar, yeni teknikler, dijital teknolojilerin aktüaryada kullanımı ve etkileri, aktüerlerin rolündeki değişim ile IFRS 17 konularında son gelişmeleri aktardı.

Aktüaryada tekniklerin de evrim geçirdiğini belirten Morgan, yazılım, dijital teknolojiler ve veri bilimindeki gelişmeler sayesinde artık durumun daha iyi kavranabilir ve analiz edilebilir hale geldiğini söyledi. Küreselleşme ve çok uluslu şirketlerin aktüarya alanında da standartlaşmaya yol açtığını bildiren Morgan, aktüerler için yeni iş alanları ortaya çıktığını, aktüerlerin geleneksel alanlardaki iş deneyimlerini yeni alanlarda kullanabileceğini belirtti.