“BES teminat gösterilerek katılımcıya uygun kredi imkânı tanınsın”

Türkiye Sigorta Birliği (TSB), bireysel emeklilik sistemine yeni bir ivme kazandırmak amacıyla 18 yaş altındaki kişilerin de sisteme dahil olabilmesi, katılımcıların sistemde kalma süresinin arttırılması için de BES birikimlerinin kredi teminatı olarak gösterme imkanlarının sağlanmasını önerdi. Sektör açısından geçen yılın değerlendirmesini ve 2019 beklentilerini Sigorta Dünyası’yla paylaşan TSB, sigorta sektörünün geçen yıl etkin risk yönetimi sağlayarak iktisadi girişimleri disipline etmeye; hizmet verdiği yan sektörlerle birlikte iki yüz bine ulaşan istihdamla ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ettiğini açıkladı.

TSB’nin Sigorta Dünyası’na yaptığı açıklamadaki 2018 yılına ilişkin genel değerlendirmede şunlara değinildi:

“2018 yılı, ekonomideki diğer aktörler için olduğu gibi sigorta şirketleri açısından da piyasaların etkisinin yoğun olarak hissedildiği bir dönem olarak geçirildi. Yılın ilk yarısında yüzde 5,2 büyüme oranı ile büyümeye devam eden ülke ekonomisine paralel olarak sektör de büyümesini sürdürdü ancak ikinci yarıdan itibaren etkisi hissedilen kur ve faiz artışına bağlı olarak ekonomik faaliyetler ve kredi hacmindeki daralma nedeniyle sektörde reel olarak küçülme yaşandı. 2018 yılının ilk on bir ayında hayat dışı sigortalarda, mükerrerliğe sebep olan endirekt üretimler hariç bırakıldığında, prim üretimi reel olarak yüzde 4,4 azalışla 38,2 milyar TL, hayat branşında ise reel olarak yüzde 16 azalışla 6,3 milyar TL oldu. Hayat ve hayat dışı sigortalar toplam prim üretiminde bu sonuçlarla prim üretimi reel olarak endirekt üretimler hariç geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,2 azalış göstererek 44,5 milyar TL oldu. 2018 yılı üçüncü çeyrek sonuçları itibarıyla 25,9 milyar TL tazminat üstlenildi.”

200 bin istihdam, 142 milyar liralık fon

Sektörün DASK, TARSİM, gibi uygulamalarla devletin yükünü paylaşmaya, etkin risk yönetimi sağlayarak iktisadi girişimleri disipline etmeye, hizmet verdiği yan sektörlerle beraber iki yüz bine ulaşan istihdamla ülke ekonomisine katkı sağladığının vurgulandığı açıklamada, sigorta ve bireysel emeklilik sektörünün oluşturduğu 142 milyar TL’lik fonla yeni yatırımların yapılabilmesini mümkün kılarak büyümeye destek verdiği vurgulandı. TSB bireysel emekliliğin gelişimiyle ilgili olarak da şu açıklamalarda bulundu: “Bireysel emeklilik sistemi açısından sektöre yön vermeye devam eden otomatik katılım uygulaması 2018’de emeklilik tarafında sektörümüz için yakından takip edilen konuların başında geldi. 1 Ocak 2017 tarihinde başlayan otomatik katılım uygulamasında bugüne kadar 15 milyona yakın çalışan dâhil oldu, ancak bunlardan yaklaşık 5 milyon çalışan sistemde tasarruf yapmaya devam etti. Otomatik katılımda sistemden ayrılanların oranının yüzde 66’ya ulaşmış olması uygulamaya yönelik bir takım tedbirlerin alınmasını gerekli kıldı. Nitekim 2019 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında Otomatik katılım sisteminde kalma oranlarını iyileştirmeye yönelik birincil ve ikincil mevzuatta değişiklik çalışmaları yürütüleceği ve buna ilişkin tedbirler alınacağı ifade edilmektedir. Bu kapsamda 2019’da otomatik katılımda ve bireysel emeklilikte tasarrufları artırmaya ve çalışanları daha uzun süre sistemde kalmaya teşvik edecek düzenlemeler bekliyoruz. Birlik olarak otoriteyle sistemde katılımcıların kalıcılığını sağlamak üzere faydalı olacağını öngördüğümüz bazı revizyon önerilerimizi paylaştık. Sistemde çalışanların uzun süre kalması esas olup devam oranlarının yukarıya çekilmesi gerek emekliliğe yönelik bireysel tasarrufları, gerekse milli tasarruf oranlarını yükseltmek için kritik önem taşımaktadır.”

18 yaş altı ve 45 yaş üstüne de BES

Üçüncü basamağın otomatik katılımla birlikte gelişimini sürdürmesi için de birtakım düzenlemeler gerektiğini vurgulayan TSB, BES’e yeni bir ivme kazandırmak için 18 yaş altına da sisteme dahil olma imkânın sağlanmasının olumlu katkısının olacağını belirtti: “Ayrıca, otomatik katılım uygulamasına dâhil olmayan 45 yaş üstü çalışanlar, çiftçiler ve ev hanımlarının üçüncü basamağa yönlendirilmesi önemli. Ayrıca üçüncü basamakta da sistemde ortalama kalma süresi 3-3,5 yıl gibi kısa bir süre olup, BES’in emekliliğe yönelik tasarruf sistemi olduğunu göz önüne aldığımızda bu sürenin yetersiz olduğu açıktır. Birlik olarak yaptırdığımız saha araştırmalarında sistemden erken ayrılmanın en önemli gerekçeleri arasında en başta katılımcıların maddi sıkıntıları gelmektedir. Finansal zorlukta ilk başvuru bireysel emeklilik birikimleri olduğundan, Birlik olarak BES birikimlerinin teminat gösterilerek kredi kuruluşlarından uygun kredi alınabilmesine imkân tanınmasına ilişkin öneride bulunduk. Bu yolla katılımcıların daha uzun süre BES’te kalması sağlanabilecektir.”

Hayat sigortasında çok gerideyiz

Açıklamada, sigorta sektörünü oto branşlarının dışında büyütmek için yapılabileceklerle ilgili olaraksa şu öneriler dile getirildi: “Dünyadaki ileri sigorta piyasalarına baktığımızda prim üretiminin ağırlıklı olarak hayat sigortaları branşından geldiğini görüyoruz. Hayat sigortalarındaki üretim ise ağırlıklı olarak birikim ürünlerinde ve emekliliğe yönelik tasarruf sağlayan ürünlerde yazılmaktadır. Avrupa hayat sigortaları penetrasyon oranlarıyla (yüzde 4) ülkemiz rakamları karşılaştırıldığında, Türk sigorta sektörünün hayat sigorta penetrasyonunda (yüzde 0,22) hayli geride kaldığı görülmektedir. Dolayısıyla, hayat sigortacılığının, özellikle de kredi bağlantılılar dışındaki ürünlere yönelik pazarın büyütülmesi, ülkemizde genel anlamda sigorta penetrasyonunun iyileştirilmesi için kritiktir. Ancak gelişmiş bir hayat sigortaları sektörü kişi başına düşen gelir, finansal okuryazarlık gibi faktörlerin yanı sıra, sigortaya ilişkin farkındalık, sosyo-kültürel etmenler gibi pek çok faktöre bağlı olup, kısa vadede ve tek yönlü çözümlerle gelişim sağlamak mümkün değildir. Küçük yaşlardan itibaren eğitim-öğretim sistemiyle sigortayı kitlelere anlatmak, tasarrufları özendirici birikimli hayat sigortalarını teşvik edici tedbirler almak ve otoritenin, devlet büyüklerinin, kanaat önderlerinin sigortayı karagün dostu olarak adreslemesi toplumda sigorta bilincini de zamanla artırarak sigorta sektörünün zorunlu sigortalar dışında büyümesine hizmet edecektir.”

Tamamlayıcı sağlık sigortasının sigorta sektörünün toplumun sağlık sigortacılığı ile ulaşamadığı kesimine ulaşma olanağı tanıması açısından önemine dikkat çekilen açıklamada, tamamlayıcı sağlık sigortasının geliştirilmesi için, Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi matrahından sağlık sigortası özelinde indirim, grup poliçeleri için işverene ve çalışana daha avantajlı bir yapı kurulması, riziko analizi ve SGK ile paralel provizyon alınabilmesi için MEDULA sistemine kısıtlı erişim sağlanması, şehir, üniversite ve kamu hastanelerinde hizmet farklılaşmasına gidilmesi yolunda öneriler için çalışmaların sürdürüldüğü belirtildi.

“Hiçbir işletme sigortasız kalacak kadar zengin değil”

Açıklamada KOBİ sigortalarının önemine de değinilerek, boyutu ve mali gücü ne olursa olsun hiçbir işletmenin sigorta korumasına ihtiyaç duymayacak kadar zengin olmadığı vurgulanarak yaklaşık olarak yüzde 50 – 55’i sigortasız olarak faaliyet gösteren KOBİ’lerin sigorta sektörüne kazandırılması hem yangın ve doğal afet sigortaları, mühendislik sigortaları ve sorumluluk sigortaları yanında alacak sigortaları, kefalet sigortaları ve dini hassasiyetleri nedeniyle sigortadan uzak duran vatandaşların İslami finansa uygun ürünlerle teminat altına alınmasını sağlayan katılım sigortacılığı gibi daha niş ve farklı sigorta segmentlerinin de büyümesini sağlayacaktır” dendi.

Konjonktür bina tamamlama sigortasını olumsuz etkiledi

Bina tamamlama sigortasıyla ilgili sorumuza ise Birlik’ten şu şekilde yanıt verildi: “Bu sigorta, konut sahibi olmak isteyenlerin ön ödemeli konut satışı yoluyla edindiği ev için geliştirici firmaya anahtar tesliminden önce yaptığı ödemeleri teminat altına alan bir garanti sözleşmesi. Artan şehirleşmeyle birlikte yeni konut ihtiyacı artmakla birlikte, ülkemizde son yıllarda bina arzındaki artışın talebin üstünde kalması ve 2018’deki ekonomik konjonktür konut satışlarının aşağı yönlü seyretmesinin yanı sıra ön ödemeli konutlara olan talebin yavaşlamasına neden oldu. Bu da dolayısıyla bina tamamlama sigortasının gelişimine olumsuz etki etti. Konuta olan talebin artması ve piyasaların gidişatına bağlı olarak bu sigortalarda da hareketlenme görmek mümkün olacaktır.”

TSB’nin önerileri Yönetmeliğe yansıdı

27 Aralık 2018 tarihinde yayımlanan Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelikle değişikliklerin yürürlüğe girdiğini belirten Birlik, “Otomatik katılımda cayma hakkını kullanan, sistemden ayrılan çalışanların kendi istekleriyle yeniden sisteme dahil olması gibi, süreçleri iyileştirmeye yönelik düzenleme önerilerimizin bu Yönetmelikte yansımasını bulduğunu görüyoruz. Yeni düzenlemelerle sistemin daha düzgün işlemesi sağlanacaktır. Diğer yandan, katılım sigortacılığı her geçen gün ülkemizde ivme kazanmaktadır. Mevzuat alt yapısı oluşmaya başlayan katılım sigortaları piyasasında gerek hizmet sunan şirketlerimiz gerek yeni ürünler bakımından 2019 önemli bir yıl oldu. Sigortacılığın ülkemizdeki kapsayıcılığının genişletilmesi ve dini hassasiyetleri nedeniyle sigortadan uzak duran vatandaşlarımızın İslami finansa uygun ürünlerle teminat altına alınmasını sağlayan katılım sigortacılığı önümüzdeki dönemde daha da ivme kazanacaktır.