100 yaş artık yeni 60 

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin “Dönüşüm” başlığıyla düzenlediği ve iki gün süren kongrede “100 artık yeni 60” başlıklı bir panel de gerçekleştirildi. Türkiye Sigorta Birliği’nin sponsorluğunda düzenlenen panelde, AXA Hayat ve Emeklilik Başkanı Olgun Küntay, Emeklilik Gözetim Merkezi Genel Müdürü Mustafa Akmaz, TEB Portföy Genel Müdürü Selim Yazıcı ve Uluslararası Sağlık Hizmetleri Direktörü Uluç İçöz konuştu.  

AXA Hayat ve Emeklilik Başkanı Olgun Küntay, yaşının biyolojik sınırına ulaşan insanların sayısının arttığını, ancak biyolojik ömrün 100’den 150’ye çıkması henüz gerçekleşmediğini söyledi. Ölüm oranları ve doğum oranlarındaki değişiklikler ve göçlerin demografiyi de değiştirdiğini ekleyen Küntay, “Tıp ve teknolojideki değişikler yaşı arttırıyor. Dünya nüfusu 1900’de 1 milyardı. 2050’de ise 10 milyara çıkılması bekleniyor. 70 yıl sonra dünya nüfusu iki kat artacak, 2050’de hız yarıya inecek. 60 yaş üstünün oranı artıyor ve toplamdaki payı yüzde 22 olacak. İngiliz iktisatçı, matematikçi ve nüfus bilimci, Malthus iki yüz yıl önce çok önemli bir makale yazıyor nüfus değişimi üzerine. Diyor ki, nüfus artışı geometrik, besin kaynaklarıysa aritmetik artar. Dolayısıyla bu nüfus artışıyla açlık içinde yok olmamız gerekirdi. Ancak bugün gelinen nokta Malthus’u haksız çıkartıyor. O, teknolojinin gıdaya etkisini öngöremedi. Biz de muhtemelen en kötüsünü görmeyeceğiz ancak alınması gereken önlemler var” dedi. Emeklilikle ilgili güncel konulara da değinen Küntay şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlığı programında özel emekliliğe altı noktada vurgu yapıldı. Buna göre, gençler için BES’teki katkı arttırılacak. BES’te 7 milyon kişi içinde 25 yaş altı 300 bin kişi var. Gençlerin daha çok girmesi ve ortalama kalma sürenin uzatılması amaçlanıyor. Programda belirtilen tamamlayıcı emeklilik sistemine göre, OKS’nin kalış süresinin uzatıldığı bin yapıya çevrilmesi düşünülüyor. Çıkışlar daha zorlaştırılacak, bu da ikinci basamak emekliliğin tam olarak çalışması anlamına gelecek. İşveren katkısı olmadığı için şimdiye kadar çok iyi gitmedi. İşveren katkısı ve çıkışın zorlaştırılmasıyla tam anlamında ikinci basamak emeklilik sistemi olacak. Yurtdışı BES de döviz girişini arttıracak akıllıca bir uygulama.”

Kıdem tazminatı için yılda 160 bin dava 

Emeklilik Gözetim Merkezi Genel Müdürü Mustafa Akmaz, SGK’nın sürdürülebilirliği konusunda ileride ciddi tartışmalar yaşanacağını öne sürerek şöyle devam etti: “Kıdem tazminatında yılda 160 bin yeni dava oluyor. Türkiye nüfusu yaşlanıyor ve bu en büyük kriz olacak. İşgücüne katılma oranı yüzde 54. Dünya ortalaması 70’lerde. İşsizlik oranı yüzde 14, genç nüfusta 27. İstihdamın yükü yüksek.” Kişi başı gelirle emeklilikteki fon büyüklüğü arasında dünyada ciddi bir ilişki olduğunu söyleyen Akmaz, “Yapısal reformlar Cumhuriyet tarihinin en önemli yapısal reformu olacak” dedi.

TEB Portföy Genel Müdürü Selim Yazıcı, beklenen yaşın İngiltere’de 94’e çıkacağını söyleyerek, bunun 100’e doğru gitmesinin söz konusu olduğunu ilave etti. “Bu kadar uzun yaşamı aile desteğiyle sürdüremezsiniz” diyen Yazıcı şöyle devam etti: “Gelecek kuşaklara sürdürülebilir bir sosyal güvenlik ve ekonomi bırakılmalı. İkinci ve üçüncü kademe emekliliklerle desteklenmeli. Türkiye’de ortalama yaş artıyor, 32 olan yaş 40’a doğru gidiyor. Afrika 2100’e kadar nüfus dört katına çıkacak ve asıl göç oradan gelecek. İşimiz yaşam sürelerinin uzamasıyla biraz daha zorlaşacak. Sektör olarak daha iyi getiri sağlamalıyız. Ortalama yaşın artmasıyla büyüme yavaşlayacak ve faiz oranları baskılanacak.” BES fonlarının getirisinden de söz eden Yazıcı, “BES’te enflasyonun 6 puan üzerinde getiri var şimdiye kadar. Borçlanma araçları en sıkıntılı fonlar. Emeklilik fonları bu yıl şu anada kadar yüzde 30 getiriyor. Kazandırmayan fon yok, kazandırmayan emeklilik planı var. Bu yüzden ileride finansal danışmanlık çok daha öne çıkacak” dedi.

Başka ülkeye giden yaşlı sübvanse ediliyor 

Uluslararası Sağlık Hizmetleri (USHAŞ) Direktörü Uluç İçöz, Fransa ve Almanya’nın yüzlerce yılda ulaştığı yaşlanma seviyesine bizim 40 sene sonra ulaşacağımızı ve bu konuda tedbir alınması gerektiğini ifade etti. Dünya yaşlı bakımı için 1 trilyon dolar harcandığını belirten İçöz, “Bu harcamanın çoğu gelişmiş ülkelerden geliyor. Bu ülkeler, başka ülkelere giden yaşlı vatandaşlarını sübvanse ediyor. Yaşlı bakımı için harcanan para arttığı için ülkeleri bu anlamda çok ciddi yükler bekliyor. Ülkemiz de önlem almalı.Türkiye dünyada sağlık turizminde yüksek sıralarda. Yaşlı bakım turizmi önem kazanacak ve daha pahalı ülkelerden ucuz olduğu ülkelere kayış başlayacak. Emekli bakımı bir paket olarak sigortacılık/emeklilik ürün olarak verilmeli. Ameliyatlarda Türkiye maliyet olarak avantajlı. Bakıcı sorumluluk sigortası, portföy yönetimi ürünleri, uzun süreli bakım, yıllık gelir sigortası gibi ürünler ileride olabilir” dedi.