Geleceği inşa eden “Yapay Zeka” nedir?

Yapay zeka, insanlığın geleceğine dair en önemli teknolojik gelişme olarak dikkat çekiyor. Filmlerden, dizilerden ve daha birçok kanaldan uzun yıllardır insanların kulağına bir şekilde ilişen “Yapay Zeka” kavramı, son dönemlerde yapılan uygulamalarla adını daha sık duyurmaya başladı. Dünya bu yönde değişimini sürdürürken, bu değişim dalgasını yakalamak isteyen devletler ve global şirketler bu teknolojiler üzerine büyük yatırımlar yapıyor. Yapay zekalar günümüzde otomotiv, bankacılık, eğitim, güvenlik, sağlık teknolojileri gibi pek çok alanda kullanılmaya başlandı. Genel olarak yapay zeka adı verilen dijital sinir ağları, insan beynini şimdilik birebir olmasa da taklit etmeyi başarıyor. Bu durumun avantajları olduğu kadar dezavantajlarından da söz etmek mümkün.

İnsanlığın geleceğini inşa edecek iki teknoloji bulunuyor

Türkiye’nin önemli şirketlerinde teknoloji alanında birçok proje geliştiren ve Türkiye’nin ilk yerli kripto parası Intexcoin’i kuran Erdoğan Köse yapay zeka teknolojileri hakkında şu açıklamaları yaptı: “İnsanlığın geleceğini inşa edecek iki teknoloji bulunuyor: Yapay zeka ve Blockchain. Uzun zamandan beri yapılan çalışmalarla bu iki teknoloji de hızlı bir gelişim gösteriyor. Blockchain güven sorununu, yapay zeka da akıl sorununu çözdü. Bu iki teknolojide koda dayalı yeni fikirlerin geliştirilmesini yeni iş alanlarının açılmasını sağlamakla birlikte var olan birçok meslek grubunu da yok etmeye başladı bile. Teknoloji geliştikçe dünya daha da küçülmeye ve daha hızlı dönmeye başladı. Günlük ulaştığımız bilgi 100 yıl öncesinden günümüze kadar baş döndüren bir ivme ile artıyor. Endüstri 4.0 karanlık fabrikalar, makine yapan makineler, uzay ve askeri teknolojiler, iletişim, ulaşım, finans, sağlık, eğitim, güvenlik ve tüm bunların sonunda büyük problem yumağına dönüşen bigdata. Bir çok sektördeki değişim ve gelişimi şöyle bir geriye doğru gözlemlediğinizde demek istediğim daha iyi anlaşılacak. Hiç kimse akıllı telefonları kullanmak için özel bir eğitim almadı. Artık araç sürmek için bir eğitime de gerek kalmayacak, arabalar trenler uçak ve gemiler otonom hareket edecekler.Birçok mesleki alan ve uygulama için de durum bu. Hızla adapte oluyoruz. Çünkü bilgi bombardımanına maruz kalıyoruz, farkında olmadan öğrendiğimiz o kadar çok şey var ki. Yeni bir dünya hemen yanımızda bize rağmen kurulurken bizler ne yapmalıyız. Mikro teknolojiler yazılım yapay zeka hızla gelişirken, yeni iş ve ilişkili modelleri oluşurken tüm bu süreçlerin neresinde yer alacağız, sadece kullanıcı ve tüketici mi ya da bu dünyanın gereklerini yerine getirip üretici ve vizyoner mi olacağız? Dün olamayacağını düşündüğümüz hayal dahi edemediğimiz bir dünyayı yaşamaya başladık bile. Ülkemizin gençlerinin meslek seçiminde bu alanları özellikle dikkate almalı ve şimdiden öğrenmeye başlamaları çok önemlidir. Ailelerin çocuklarını bu alanlara doğru yönlendirmeleri okulların bu bilgileri verecek dönüşümü hızla sağlamaları devletimizin ve yatırımcılarımızın da destekleri bizim bu dünyadaki yerimizi belirleyecektir.

Ayrıca değinmek gerekirse, Devletler, şirketler ve insanlar artık bu teknolojilere karşı çıkmıyor ve değişen dünyada yerini alabilmek için yakından takip ediyorlar. Birde madalyonun diğer tarafına bakalım. Yapay zeka teknolojisi, insanlığa büyük kolaylık getirebileceği gibi insanlığın sonunu getirme potansiyeline de sahip. Yapay zeka teknolojisiyle üretilen robotlar pek çok sektörde kullanılmasının yanında satranç oynayabiliyor, roman yazabiliyor hatta müzik ve resim yapabiliyor. Bunun yanı sıra Facebook’un yakın zamanda ürettiği iki sohbet robotu kendi aralarında farklı bir dil geliştirerek, sadece kendilerinin anlayacağı şekilde iletişim kurmaya başladıkları için kapatıldı. Görülüyor ki bu teknolojiler doğru kullanılıp geliştirilmediği sürece insanlık için tehlike arz edebilir. Bunu da her zaman göz önünde tutmak gerekir.”