Sağlık Hizmetlerinde Sürdürülebilirlik ve Finansal Yönetim içeriğiyle 19-20-21 Aralık 2018 tarihinde Ankara’ da düzenlenen 7. Sağlık Zirvesi’ne TSB Genel Sekreteri M. Akif Eroğlu konuşmacı olarak katıldı. Eroğlu, “Sigorta Sektörünün Sağlık Finansmanı Politikalarındaki Yeri ve Önemi” başlığıyla gerçekleştirdiği sunumda sağlık sigortaları branşına yönelik önemli detaylara dikkat çekti.
Sigorta sektöründe aktif 62 şirketin 39’unun sağlık branşında üretim yaptığına işaret eden Eroğlu, emeklilik şirketlerinin de sağlık branşında ruhsat almalarının imkan dahilinde olduğunu belirtti. 2017 yılında sağlık sigortalarında ödenen tazminatın 3.5 milyar TL olduğunun altını çizen Eroğlu, ülkemizdeki tüm sğlık harcamalarının % 2.5’unun özel sağlık sigortalarınca karşılandığını söyledi.
“Sektörümüz tazminat ödeyerek sağlığın finansmanına katkı sağlamak yanında sağlık ekosisteminde kamuya önemli bir destek sağlayan özel sağlık kurumlarının sürdürülebilirliğine de yaşamsal destek vermektedir.” diyen Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlık ekosisteminde finansal sürdürülebilirlik için sigorta sektörünün desteklenmesi stratejik önem taşımaktadır. Ülkemizde de sağlık sigortasının yaygınlaşabilmesi ve beklenen faydaların sağlanabilmesi için; Teşvik sistemi uygulaması, sağlıklı veri paylaşımının sağlanması ve kamu hastaneleri ile entegrasyon önerilmektedir.
Teşvik Sistemi Uygulaması: Gelir vergisi ve Kurumlar vergisi matrahından sağlık sigortası özelinde indirim, grup poliçeler için işverene ve çalışana sağlanacak avantajlar gibi kamu tarafından sağlanacak finansal teşvikler sağlık sigortacılığının geliştirilmesi adına önemlidir.
Sağlıklı Veri Paylaşımının Sağlanması: MEDULA sisteminin kısıtlı olarak sigorta şirketlerinin kullanımına açılması sigorta sektörünün riziko analizi yapabilmesi ve SGK ile paralel provizyon alınabilmesi adına önemlidir.
Kamu Hastaneleri ile Entegrasyon: Şehir hastanelerinden hem özel sektörün, hem kamunun, hem de vatandaşın azami faydayı sağlayabilmeleri açısından bu hastanelerde hizmet farklılaşmasına gidilmeli ve sağlık sigortası ile entegrasyonu sağlanmalıdır. Bu amaçla, kamu ve şehir hastanelerinde; özel hasta karşılama bankosu,
özel oda, özel hemşire, özel yemek gibi farklılaştırılmış otelcilik hizmetleri ve kişiye özel hizmet sunumunun yapılacağı alanlar oluşturulmalıdır.Tüm bunlar şehir hastanelerine yapılan yatırımların geri dönüş süresini kısaltacaktır. Orta vadede yapılabilecekler ise “Uzun Dönemli Sağlık Sigortası” ve “Bakım Sigortası” olarak öngörülmektedir.”
Sağlık sigortalarının yıllar itibariyle gelişimine dikkat çeken Eroğlu, bu yılın ilk 10 ayında 2 milyon 174 bin 836 adet geleneksel sağlık sigortası poliçesi olduğunu, tamamlayıcı sağlık sigortalı adedinin ise 814 bini aştığını da sözlerine ekledi.