Üç kişiden birinde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu var

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) günümüzün en yaygın rahatsızlıklarından biri… Özellikle okullarda yerinde durmakta, dürtülerini kontrol etmekte ya da ertelemekte zorlanan çocuklar için tanımlanan kategori. İlaç kullanımı ve tedavi yöntemleri konusunda uzun tartışmalar olsa da herkesin üzerinde anlaştığı konulardan biri, hem yetişkinlerde hem de çocuklarda topluma uyum ve sürdürülebilir bir hayat kişisel ve çevre farkındalığından geçiyor.

Amerika Psikoloji Derneği (APA) özellikle bu farkındalığı artırmak için hem ebeveynlerin hem de çocukların bilgisel açıklarının kapatılmasını çok önemsiyor. APA’nın bu nedenle çocuk kitaplarının bu alanda yoğunlaşmasını ve direkt olarak çocuğun kendi farkındalığını artıracak oyunların ve eğlenceli aktivitelerin kendilerini tanımaları konusunda faydalar sağlayabileceğine inanıyor. Bu alanda uluslararası alanda temel olarak yayınladığı iki kitabı tüm dünyada en önemli eserler arasında sayılıyor. Kathleen G. Nadeau ve Ellen B. Dixon tarafından yazılan Yavaşlamayı ve Odaklanmayı Öğrenmek, Jeanne Kraustarafından yazılan Kori’nin Hikayesi.

DEHB’li çocuklara farkındalık sağlamanın en iyi yollarından bir diğeri de hayvanlar. Köpeklerin davranış yapılarının DEHB’li çocuklarla olan benzerliğini kaleme alan Kathy Hoopman’ın “Bütün Köpekler Hiperaktiftir ve Odaklanmakta Zorlanırlar” adlı çocuk kitabı da bu eğlenceye vurgu yapan farkındalık artırıcı çocuk kitaplarından.

Psikiyatrist Dr. Zengibar Özarslan’a göre, DEHB’li çocuklardaki farkındalık en az bizim klinik gözlemlerimiz ve müdahalelerimiz kadar önemli. Çünkü kendi yaşadıkları zorlukları, istenmiyorum, sevilmiyorum, başarısızım, yetersizim gibi olumsuz düşüncelerle besleyip mutsuz bir hayat sürebilirler. Bulunduğu ortamda olumsuz etiketlenmenin yüküyle hem içe dönük hem de buna bağlı depresyon ve kaygıyla agresif tepkiler verebilirler. DEHB’li çocuklar, olumlu farkındalık ile benlik saygılarında yükselme yaşayacağı gibi diğer çocukların da onların gözünden bu sorunun nasıl yaşandığını daha iyi anlayacaklardır. Buna bağlı olarak akran ilişkileri de olumlu yönde gelişecektir.

Psikolog Müberra Sabuncu’ya göre ise DEHB’li çocuklar aslında özel ve seçilmiş çocuklardır. DEHB’li çocuklarla çalıştığımızda onlara sadece akademik bir bakış açısıyla yaklaşmıyoruz. Sanatçı ve yaratıcı kişiliklerini fark ettirerek de dikkatlerini çekebiliyoruz. Çünkü DEHB tanısı almış bir çocuğun ritm kulağını fark etmesi veya çizim yeteneğini keşfetmesi onun için büyük bir maceradır. Ayrıca agresif dürtülerini sanat yoluyla atmaları onlara farklı bir bakış açısı kazandırmış oluyor. Böylelikle DEHB onlar için bir bozukluk olmaktan çıkıp bir lütuf haline gelebiliyor.

Özel çocuklar konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan Sola Unitas Academy, DEHB’li çocuklar gibi Otizm, Asperger, Disleksi, Duygusal Problemler, Yas, Senkronize Olamama, Travma Sonrası Stres Bozukluğu gibi alanlarda yayınlara öncelik veriyor. DEHB’li çocuklar için yayınladığı Amerikan Psikoloji Derneği ve JKP’nin konuyla ilgili kitaplarının Türkçeleri de çok yakında raflarda olacak.