Kadınların iş gücüne katılımında “mikro sigorta” şart…

Marsh Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Servet Gürkan, hükümetin kadınların iş gücü piyasasında daha fazla yer alması, iş gücüne katılım oranının yüzde 34’ten 41’e çıkarılması için kapsamlı bir destek paketi hazırladığını hatırlatarak, söz konusu paket içinde “sigorta” olgusunun yer almıyor olmasının sektör açısından önemli bir eksiklik olduğunu söyledi.

Marsh Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Servet Gürkan, kendi adını taşıyan blog’unda “Kadınların iş gücüne katılımında “mikro sigorta”…” başlığı altında kaleme aldığı yazısında, kadınların iş gücüne katılımını yükseltmeyi hedefleyen hükümetin, 12 milyon ev hanımına 15 bin TL faizsiz krediden evde üretim teşvikine kadar birçok destek sağladığını belirterek şu ifadelere yer verdi:

“Hükümet, kadınların iş gücü piyasasında daha fazla yer alması, iş gücüne katılım oranının yüzde 34’ten 41’e çıkarılması için kapsamlı bir destek paketi hazırladı. 12 milyona yakın ev hanımına sosyal güvence ve iş imkânı yaratmak için Sosyal Yardımlaşma Vakfı aracılığıyla 15 bin lira faizsiz krediden evde üretimin mikro krediyle teşvik edilmesine kadar birçok başlıkta destek sağlanıyor.

Basın haberi olarak bugün bültenlere düşen yukarıdaki haber hem sevindirici hemde üzücü unsurlar taşıyor;

Sevindirici, çünkü 12 milyon kadına kredi verilecek ve bunların hepsinin potansiyel birer sigortalı haline gelecek olması( yatırımlarının korunması/ borçlarının geri ödenmesinin sağlanması/ her türlü kazaya karşı en büyük varlıkları olan can ve bedenlerini kazalara korşu korunması vb.).

Bu kredi paketlerine “mikro sigorta” kapsamında bir sigorta zorunluluğu getirilmeli ve bu kişilere küçük primlerle gerekli sigorta teminatı sağlanmalıdır. Bu konu, bu kredi sisteminin kendini koruması ve sürdürülebilir olması bakımından da önemli ve gereklidir.

Üzücü, çünkü Kamu otoritesinin gündeme getirdiği hem ülke ekonomisi hemde halkımız için çok yararlı olacak bu proje ve uygulamanın içerisinde gerekli olduğu açıkça ortada olmasına ve dünyada bir çok örneği bulunmasına ragmen “sigorta” olgusunun yer almamış olması.

Sigorta haftasını yeni bitirdiğimiz bu günlerde yapılan yararlı faaliyetler yanında kamu otoritesinin yeni uygulama ve düzenlemelerinin sektor otoriteleri tarafından proaktif olarak yakından takip edilmesinin ve bu düzenleme ve uygulamalarda “sigorta”nın da yer alması için gereken girişimlerin önceden yapılmasının ülkemizde halen çok düşük olan sigorta penetrasyonunun artmasına büyük yarar sağlayacağına inanıyorum.”