Dermatologlar uyarıyor: Güneş cildinizi yakmasın!

Herkes güzel bir cilde sahip olmak ister. Peki yaz aylarında yüze doğrudan vuran güneşe rağmen lekelenmemiş, kurumamış, kırışmamış bir cilt mümkün mü?

İyi bir cilde sahip olmanın ancak güneşe karşı önlem almakla mümkün olabileceğini söyleyen Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Öğretim Üyesi Dermatolog Dr. Hüsna Güder, sağlıklı bir cildin altın kuralları açıkladı…

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Öğretim Üyesi Dermatolog Dr. Hüsna Güder, güzel bir cilde sahip olmanın sağlıklı bir beden ile mümkün olabileceğini söyleyerek, yaz aylarında güneşten korunmanın altın kural olduğunu söyledi. Güneşten korunma önlemlerinin cilt tipine göre değiştiğini de vurgulayan Dr. Güder, lekeler kendini göstermeye başlamış ise cildi sadece yazın değil, kış aylarında da güneşten korumak gerektiğinin altını çizdi.

Açık tenlilerin güneşten korunmaya daha çok, koyu tenlilerin daha az ihtiyaçları olduğuna dikkat çeken Dr. Güder, her cildin daha az yaşlanmak, daha geç ve daha az kırışmak için güneş koruyucuya ihtiyaç duyduğunu söyleyerek, “Güneşe çıkıldığındaki o göz kırpma hareketi kırışıklıklara neden olur. Güneşten korunmayan cilt ile korunan bir cilt asla aynı değildir. Cildin yaşlanma hızı güneşle ilgidir” dedi.

Güneşten kaçınmanın D vitamini eksikliğine yol açtığı yönündeki kaygılara da yanıt veren Dr. Güneş, “Elbette, D vitamini eksikliği yaşamamaya dikkat etmek de önemli bir ayrıntı. Güneşten tamamen uzaklaşmak yerine, günlük 10-15 dakikalığına kol ya da bacaklarımızı güneşlendirmek D vitamini ihtiyacımız için yeterlidir. Yüzü doğrudan güneşe maruz bırakmaktan kaçınmalı” diye konuştu.

LEKEYE ÇÖZÜM KREM Mİ, LAZER Mİ?

Güneşten kaynaklanan lekelerin ve kırışıklıkların tedavileri için farklı yöntemler kullanıldığını anlatan Dr. Güder, piyasada etkili birçok leke ve yaşlandırma karşıtı krem olduğunu, aynı zamanda uzmanlar tarafından pek çok uygulama yapıldığını söyleyerek, şu bilgileri verdi:

“Yaz ve kış aylarında tedaviler değişir. Krem şeklinde olan ve yoğun peeling ile yapılan tedaviler olduğu gibi, lazer de etkili yöntemlerden biridir. Pek çok farklı özellikleri olan lazer cihazları kullanıyoruz, hepsi ayrı noktalara etki ediyor. Kimi ciltteki suyu veya pigmenti kimi ise damardaki hemoglobini hedef alıyor. Lekelerin yok olmasında lazerin faydası olabilir ancak tek yol lazer demek de doğru değildir. Çünkü yan etkileri de olabilir. Lekeyi yok edebileceği gibi, daha çok leke bırakarak komplikasyon yapabileceği riskini de analiz etmek gerekir. Mutlaka dermatoloji veya plastik cerrahi uzmanı tarafından yapılıp takip edilmesi, özellikle komplikasyonları önlemek ve sonrası yaklaşımlar için önemlidir. Örneğin epilasyon lazerinin de doktor kontrolünde kullanımı gerekir ama pratikte maalesef öyle olmuyor.”

SİVİLCEDEN KURTULUŞ MÜMKÜN MÜ?

Dermatolog Dr. Güder, sivilcelerin geçmişte genellikle ergenlikte görüldüğünü ancak günümüzde daha ileri yaşlara kadar uzandığını söyledi. Sivilce oluşumunu engellemek için beslenme düzenine dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Güder, kaynatılmamış özellikle kutu sütlerin içindeki proteinlerin hormonal etkiler gösterebildiğini ve sivilceyi tetiklediğini belirtti. Böyle bir durumda süt tüketimini azaltmak veya bırakmak gerektiğine dikkat çeken Güder, enzimatik süreçten geçtiği için peynir ve yoğurt tüketilmesinde ise cilt açısından sakınca olmadığını söyledi.

Hazır ve paketli gıdaların da sivilceyi tetiklediğini belirten Güder, sağlıklı bir diyetin pek çok açıdan olumlu sonuç vereceğini söyleyerek, “Paket meyve suyu içmek yerine meyve yiyelim. Çünkü insülin benzeri büyüme hormonları özellikle şeker aldığımızda artar. Bunlar da sivilceyi tetikler. Aşırı şeker ve tatlı tüketimi de olumsuz etkiler. Yağlı ciltlere uygun yıkama ürünleri kullanmak da sivilceler için önemli. Sivilce sorunları olanlar dermatolog tarafından düzenli olarak tedavi edilmelidir” diye konuştu.

CİLT KOZMETİĞİ NASIL SEÇİLİR?

Cilt temizlik ve bakım ürünlerinin de kişiye özgü olduğunu, bizzat deneyerek satın alınması gerektiğini belirten Dr. Güder, çok ucuz ürün tercih edilmemesi gerektiğini söyleyerek, “Ürün, kızarıklık veya bir başka sorun oluşturmuyorsa, sonuçtan da memnun kalınıyorsa o kişi için doğru üründür. Kutusu bittiğinde tekrar alma ihtiyacı duyuluyorsa doğru ürün bulunmuş demektir” dedi.

Kozmetik ürünlerin eczanelerden alınması ya da bilinen markaların tercih edilmesi gerektiğini de aktaran Dr. Güder, “Cilt temizliği için ilk adım, cildi doğru bir ürün ile yıkamaktır. Kuru ciltler için ayrı, yağlı ciltler için ayrı ürünler tercih edilmeli. Çok kuru ciltlerin temizliği için bebek sabunu iyi bir tercih olabilir. Cilt kuruyorsa ve belli bir yaş geçildiyse, anti-aging (yaşlanma karşıtı) etkili cilt bakım ürünleri kullanılabilir” diye konuştu.