Sigorta Sektörünün Güncel Sınavı

Her belirsizlik döneminin sonuçları olur. Bölgesel ziyan ve şoklardan küresel etkiler oluşturan olay ve süreçlere kadar, her sıradan dışı hadise belirli sonuçlar oluşturur ki şu an tam da böyle bir eşikteyiz. Pandemi sonrası muhtemel hayat ile ilgili büyük öngörülerde bulunma niyetinde değilim. Hayatımızda fütürist bakışlara yakın anlık ve derin değişimler olmayacağını düşünmekle birlikte belirli farklılıklar yaşayacağımız kesin.

Sektörel sıkıntı ve değişimler, ekonomideki etkilerin doğrudan ve dolaylı etkileri, toplumsal sonuçlar, belki dijitale bakıştaki köklü kabulleniş ya da algı değişimlerinden doğan tedbir, tasarruf, korunma ve konfor ihtiyacının varyasyonları….

Hepsi üzerine derinleşmek ve daha öncelikli olarak gözlemlemek gerekiyor. Tabi insan evladının ders çıkarma yetisinin, her zaman hızla aktif olmadığını da cepte tutmakta fayda var. Son yüz yılda olan birçok olayda hafızamızı körelterek yola devam ettiğimizi söylesek abartmış olmayız sanırım.


Diğer yandan anlık olarak sonuçları yaşayan ve kısa vadede sonuçları hissedecek olan büyük iş kitleleri var. Tüketim zincirinin ve tüketim şeklinin evrildiği hal tüm sektörleri olduğu gibi Sigorta Sektörünü de sarsmaya aday. Deloitte ekibinin hazırladığı Küresel Covid-19 Salgınının Türkiye’de farklı Kategorilere Etkileri, Nisan 2020 raporuna bakınca sektörlerin etkileşim değişimi ve tahmini toparlanma yetileri üzerine yorum yapmak mümkün.

Alttaki tabloya baktığımızda şu anki karantina insanının ihtiyaç ve hareketini yansıttığını söyleyebiliriz. En azından otel-konaklama, sosya medya, uzaktan eğitim-çalışma, kültür-sinema, indirim marketler kategorilerine dikkat edersek hızlıca bir değerlendirme yapabiliyoruz.

Çalışmada Sigorta Sektörü mevcut değil lakin bankacılık hemen orta bölümde, düşük düzeyde negatif etkilenen ancak toparlanma hızı az da olsa yüksek olarak kodlanmış.


Peki Sigorta Sektörü Nerede ?

Muhtemeldir ki sektörün farklı paydaşları bu tabloda farklı alanlarda temsil edilecektir. Sigorta firması ile acentenin, kurumsallaşmış bir acente ya da broker ile bireysel olarak sektöre katkı sağlayan acentelerin, farklı alanlarda eksperlik hizmeti veren ekipler ile tek bir odağı olanlar arasında net farklılıklar şimdiden görülüyor. Tabi farklı satış kanallarını ( bankasürans, direk satış, acente, broker, online satış, alternatif kanallar vs) kullanım oranı ve şekli, ürün gamı, var olan müşteri kitlesi nitelikleri, hızlı hareket edebilme kabiliyetine göre firmalar da farklı düzeylerde etkilenecek.

Lakin yine de sektör olarak baktığımızda kendimizi en yakın gördüğümüz bankacılıktan oldukça farklı bir yerde olduğumuzu söyleyebilirim. Şu an büyük iş ortağımız bankalardaki, iş süreçlerinin içinde yer bulma şansımız yok ama Sigorta Sektörü için farklı dinamikler sunuyor. Yenilemeler, direk satış ve bankasürans dışı satış aktivitelerindeki etkilenmeler, müşterinin mali tereddütü vs.

Hepsinin toplamında hem artı hem eksi yanlarımız mevcut. Bu noktada sigorta sektörünün bankacılığa kıyasla daha çok negatif etkilenen ama daha yüksek hızla toparlanan bir alanda olduğunu düşünüyorum. Bu konudaki en net dayanak, tüm verilerin ötesinde sektörün kriz sürecinde gösterdiği hızlı ve etkin varlıktır.


Biz sanayi ya da teknoloji firmalarından oluşan bir sektörde değiliz. Büyük makinelerimiz ya da ileri teknoloji Ar-Ge çalışmalarımız yok. En büyük varlığımız insan sermayemiz ve müşterilerimizde oluşturduğumuz algımızdır. İstediğimiz kadar yıl toplamında aldığımız primin %70’ini hasar olarak sigortalıya ödüyoruz söyleminde bulunalım insan ve müşteri algısını yükseltmeden yaşayamayız.

Her zaman doğru tavrı gösterdiğini söylemek doğru olmasa da Covid-19 süresince sektör hem insan sermayesini korumaya alarak hem de sağlık ürünlerinde gönüllü kapsam genişleterek akıllı bir kriz yönetimi gerçekleştiriyor. Devamında yapılacak her adımın toparlanma hızına artı ve eksi katkısı olacağını unutmamak gerek.

Yoksa, havalı reklamlar yayınlayıp elini cebine atmamakla eleştirilen bankacılık sektörü gibi görünmemiz çok mümkün. Güncel sınavımızı şu ana kadar başarı ile geçtik ama, aman dikkat!

 

Şahap Tokgöz

Yüksek eğitimi Mühendislik ve İşletme alanlarındadır. Profesyonel iş hayatında Satış Uzmanı, İşe Alım Uzmanı, Eğitim Müdürü, İş Geliştirme Yöneticisi olarak çalışmıştır. Halen K2 Danışmanlık’ta Proje Müdürü & Danışman olarak çalışmaktadır.