Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Tolga Tezbaşaran: “Uzayan ömür ve kişilerin alım gücünü de göz önüne aldığımızda, düşük bütçeyle sahip olunabilen tamamlayıcı sağlık sigortalarına olan talebin ilerleyen zamanda artacağını öngörebiliriz.” dedi.
******
Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Tolga Tezbaşaran, özel sağlık poliçelerinin önemli bir kısmında salgın hastalıklar için teminat verilmemesine karşın Aksigorta’nın da içinde bulunduğu birçok şirketin elini taşın altına koyarak COVID-19 hasarları için jest ödemesi kararı aldığını hatırlattı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “COVID-19 salgın hastalığı bizlere sağlığın aslında ne kadar önemli olduğunu ve sağlıkla ilgili bir sorunun tüm dünyada yaşamı derinden etkileyebileceğini gösterdi. Bu anlamda pandemi öncesinde düşük olan toplumsal bilincin, sağlık sigortalarında oldukça yükseldiğini söyleyebilirim. Sigortacılığın tüm branşlarında, özellikle salgının pik dönemlerinde bir miktar frekans düşüşü yaşandı, sağlık branşında da bir düşüş meydana geldi fakat COVID-19 nedeniyle sağlık giderlerinde kayda değer bir düşüş olacağını öngörmüyoruz. Önümüzdeki aylarda beklenen ikinci dalga tehlikesini ne yazık ki ön görmek mümkün değil. Bu nedenle sağlık giderlerinde beklenmedik bir artış yaşanmadığı takdirde poliçe prim artışlarının genel seviyesini korumasını bekleyebiliriz. Aksi durumda poliçe prim artışının bu durumdan etkilenmesi de kaçınılmaz olacaktır.”
Uzaktan erişim sağlıkta kapsamı genişletti
Özellikle pandemi sebebiyle evlerimizde kalmamızın hayati önem taşıdığı bu dönemde uzaktan sağlık hizmetlerinin oldukça yaygınlık gösterdiğini kaydeden Tezbaşaran, “Aksigorta’nın da aralarında olduğu pek çok sigorta şirketi, sağlık poliçelerinde tıbbi destek hatlarını ve görüntülü doktor hizmetlerini devreye aldı. Bu süreçte hastaneye gitmekten kaçınan müşterilerimiz için uzaktan sağlık hizmetleri oldukça yararlı oldu. Alanında uzman doktorlarla ev ortamından sağlanan anlık erişimin, özellikle acil ihtiyaçları göz önünde bulundurduğumuzda, sunduğumuz güvencenin kapsamını da genişlettiğinden sağlık sigortalarına olan talebi olumlu yönde etkilediğini görüyoruz” dedi.
Akuttan kroniğe dönüşüm
İstatistiklere bakıldığında, insan ömrünün uzadığını ve ömür uzadıkça kronik hastalıklarda da artış yaşandığını söyleyen Tezbaşaran, “Daha önce hastane başvurularının önemli bir bölümü akut rahatsızlıklarla ilgiliyken, günümüzde bu durum tersine dönerek, %65-70 oranlarında kronik rahatsızlıklardan oluşmaya başladı. Bu bağlamda, uzun ömür sağlığa ve sağlık sigortalarına olan ihtiyacı önemli ölçüde artıracaktır. Uzayan ömür ve kişilerin alım gücünü de göz önüne aldığımızda, düşük bütçeyle sahip olunabilen tamamlayıcı sağlık sigortalarına olan talebin ilerleyen zamanda artacağını öngörebiliriz. Ülkemizdeki harcanabilir gelir seviyesini de dikkate aldığımızda, sağlık poliçelerine olan artan talebin daha makul bütçeyle sahip olunabilecek tamamlayıcı sağlık sigortalarında yoğunlaştığını görebiliyoruz. Sonrasında da sigortalıların gelir seviyeleri arttıkça tamamlayıcı sağlık sigortasından kapsamlı özel sağlık sigortalarına geçişin olacağını da söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.
