Sigortacılıkta başarının anahtarları “veri” ve “değişim” olacak

Uluslararası Sigortacılık Sempozyumu’nun  3’üncü bölümünde, Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen moderatörlüğünde, Argenesis Kurucusu ve CEO’su Asif John ve Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Demirel  ‘Dijitalleşme Sürecinde Yeni Fiyatlandırma Yaklaşımları ve Veri Mühendisliği’ konularını masaya yatırdı.

Türkiye Sigorta Tatbikatçıları Derneği (STD) tarafından 12’ncisi düzenlenen,  ‘Uluslararası İstanbul Sigortacılık Sempozyumu’ 8 Ekim’de dijital ortamda gerçekleştirilen ilk ve ikinci bölümüyle sektörün yoğun ilgisiyle karşılaştı. 14 Ekim’de düzenlenen sempozyumun 3. oturumunda ise  ‘Dijitalleşme Sürecinde Yeni Fiyatlandırma Yaklaşımları ve Veri Mühendisliği’ ele alındı.

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen’in moderatörlüğünde gerçekleşen oturumda Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Demirel ve Argenesis Kurucusu ve CEO’su Asif John; sigortacılığın ‘Dijital ve Çevik’ çalışma modeline dönüşüm sürecindeki kültürel ve operasyonel dinamikleri detaylı olarak tartıştı.

“Verinin önemi artıyor”

IUC Genel Müdürü Menekşe Uçaroğlu ve STD Başkanı Fahri Altıngöz’ün giriş konuşmalarıyla başlayan etkinlikte ilk sözü moderatör Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen aldı. Gülen, “Veri her zaman önemli. Uzun yıllar önce Mısırlılar ve Mayalar bile gökyüzüne bakarak oradan aldıkları veriler ve örüntülerle beraber hesaplamalarını yapmaktaydı. Çağımızda verinin önemi çok daha ilerledi. Bu konuşmada modern organizasyonlarda verinin yerini ve yeni rollerini tartışacağız” diyerek paneli başlattı.

“Bir dönüşüm noktasındayız”

Dolaşımda olan veri miktarının büyük ölçüde arttığını ifade eden Argenesis Kurucusu ve CEO’su Asif John, günümüzde önemli olanın veriyi biriktirmekten ziyade, veriyi düzgün bir şekilde işlemek olduğunu vurguladı. “20 yıl önce yapay zeka olsa da, verilerden anlamlı bir sonuç çıkaracak güçte değildi. Artık durum çok farklı. Günümüzde çok çekirdekli işlemciler ve güçlü GPU’lara (grafik ünitesi) sahibiz. Bu nedenle bir dönüşüm noktasındayız. Veriyle daha fazla gücü birleştirmemiz mümkün.” Veri bilim insanlarının ve veri mühendislerinin farkı hakkında konuşan John, veri bilim insanlarını daha çok yeni süreçleri keşfeden ve yeni yollar açanlar olarak tanımlarken, veri mühendislerinin verileri farklı kaynaklardan toplayarak düzenlediklerini ve anlamlı bir bütünlüğe kavuşturduklarını söyledi. Verinin işlenmesinde veri boyutu, verinin türü, kullanılan yazılım programı ve aynı zamanda kullanılan donanım cihazlarının son derece etkili olduğunu söyleyen John, çok çekirdekli işlemcilerin kullanımının da veriyi anlamlandırmakta büyük fayda sağladığını belirtti.

“Veri mühendisliği sadece sigortada değil aynı prensiplerle pek çok sektörde kullanılmakta. Bilim insanları veriyi toplarken, veri mühendisleri veriyi anlamlı bir bütünlüğe kavuşturuyor” diyen John, hazırladığı diyagramlarla veri mühendisliği süreçlerinin işleyişini gösterdi. ArGenesis platformundan örnekler veren John, tüm verinin nasıl “kolektif akıl” kapsamında detaylandırıldığını anlattı. John, “Verinin değerlendirilmesi kadar, hangi verinin değerlendirme kapsamına alınmaması gerektiğini anlamak da iyi bir sonuca ulaşmak için gerekli” diye konuştu.

“Veri Nehri” tanımından da bahseden John, verinin anlamlı bir sonuca ulaşmasını sağlayan veri işleme süreçleri hakkında da bilgi verdi. Veri kültürü oluşturulması, verinin yönetilmesi, veri güvenliğinin sağlanması, bulut süreçlerinin kullanılması, IoT ve sensör verilerinin kullanılması ve müşteri odağının artmasının veri süreçlerinde kaliteyi artıracağını dile getiren John, makine öğrenmesi süreçlerinde farklı seviyelerden örnekler gösterdi.

 “Klasik süreçleri kullananlar rekabette geride kalıyor”

Asif John’dan sonra sözü Aksigorta Genel Müdür Yardımcısı Metin Demirel aldı. “2020’de başarılı olan büyük şirketlere baktığınız zaman hepsinin bir ortak noktası var. Hepsi veriyi doğru bir şekilde kullanıyor. Özellikle COVID-19 döneminden sonra bu şirketlerin güçlerini daha artırdıklarını görüyoruz” diyen Demirel, “İnsanlar ve davranışları hakkında çok büyük bir veri toplanmış durumda. Klasik bir şekilde verileri yorumlamak istiyorsanız, rekabetin gerisinde kaldığınızı görüyorsunuz. İleri gitmek için işinizin temelinde dijitalleşmeniz gerekiyor” dedi. Türkiye’de özellikle en çok primin üretildiği oto sigortalarına bakmak gerektiğini belirten Demirel, dijital süreçlerin doğru bir şekilde uygulanmasının pazar payını direkt etkilediğini söyledi. Hiyerarşinin baskın olduğu kurumlarda yenilikçi uygulamaları haya geçirmenin zorluğundan da bahseden Demirel, COVID-19’un getirdiği değişikliklerle de birlikte Aksigorta olarak kurum kültürünü değiştirerek 6 aylık bir süreçte 3 farklı kolda dönüşüm yaratmayı başardıklarını söyledi.

Zorunlu bir üründe fiyatın her şey olduğu belirten Demirel, burada açık artırmaya benzeyen bir sistem olduğunu ve teklif vermekte 1 saniye bile geciken sigortacıların arka plana düştüğünü söyledi. Farklı uzmanlıkların çevik ekiplerde bir araya getirilmesinin iş süreçlerinde hızı artırdığını dile getiren Demirel, diğer taraftan şirketlerin iş süreçlerini faydalı veriyi doğru bir şekilde toplayacak şekilde dönüştürmeleri gerektiğini belirtti. “Amazon ve Netflix gibi kurumların veri içinde yaşamlarını sürdürüyor” diyen Demirel, “Sigortacılık gibi veriyle bu kadar yakın olan bir sektörün de veriyi efektif olarak kullanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Oturumun ikinci kısmında, Asif John, yapılandırılmış ve yapılandırılmamış veriler hakkında da bilgilerini paylaştı. IBNR ve IBNER verilerini tahmin etmek için makine öğrenimi kullanılan bir modelden bahseden John, “Tekerleği yeniden keşfetmeye gerek yok. Çok sayıda yapay zeka uygulaması var. Artık bu uygulamaların nasıl efektif şekilde kullanılacağını çözmemiz gerekiyor” dedi. Microsoft ve Apple’ın dil işleme uygulamalarıyla Cortana ve Ciri ile oluşturdukları veri analizi kolaylaştıran bir dashboard uygulamasını gösteren John, konu hakkında şunları söyledi: “Verinin gerçek zamanlı olarak nasıl işlendiğine ve yeni girdilere nasıl cevap verdiğine dikkat etmek gerekiyor. Veri mühendisliği de tam olarak bu noktada farkını gösteriyor.”

“Dijital Ayna” uygulaması

Metin Demirel, bu bölümde Aksigorta’nın suistimali engellemek için geliştirdiği ve kullanıma aldığı uygulamalardan bahsetti. Demirel, “best practice” olarak nitelendirdiği uygulamalar hakkında şunları aktardı: “Dediğimiz gibi işinizi sanal bir ortama taşıdığınızda bazı avantajlarınız bulunuyor. Yapay zeka gibi pek çok aracınız oluyor ve bunlar size fayda sağlıyor. Veriyi değerlendirmek için makine öğrenmesi kullanmaya başladığınız zaman bazı örüntüleri görmeye başlıyorsunuz. Bunlardan biri akıllı sigorta uygulamaları. Mesela “dijital ayna” uygulaması. Dijital Ayna sayesinde herhangi bir uygulama departmanının kopyasını çıkarabiliyor, bunun üzerinde çalışıyor, deneyler yapıyor, işlerin nerede aksadığını görüyor ve bu sayede gerçek departmanın performasını artırıyoruz. Bunu her alana uygulayabilirsiniz. Ancak gerçek anlamda faydalanabilmek için şirketinizi daha öncesinde bu uygulamaları kullanabilecek şekilde konumlandırmanız gerekiyor. Başka türlü böyle bir uygulama hayata geçirmeniz çok zahmetli.” Demirel, suistimal modülünde 5 yıldır kullanmaya başladıkları uygulamanın suistimal oranını fark yaratacak derecede aşağıya çektiğini de belirtti.

“Şirketinizi değiştirmek için kendinizi de değiştirmelisiniz”

Oturumun son kısmında gelecek öngörüleri paylaşıldı. John, sektörün geleceği hakkında “Sigortacılar sanal ortamda hizmet vermeye başlayacak. Geleceğin anahtarı bu olacak. Veri mühendisleri, veri mimarları, veri bilim insanları… Bu pozisyonlar sigortacılar için vazgeçilmez olacak. Bunun yanında öznellik, nicelliği desteklemeye başlayacak. Bu sürecin başlaması için doğru veriye ulaşmak gerekecek. Her şirketin bir stratejisi var. Ama doğru bir kültürü şirketinizde hayata geçiremezseniz dönüşümü sağlama şansınız yok. Yüksek seviyede kalabilmek için anahtar noktaları bunlar olarak görüyorum” yorumunda bulundu.

Demirel ise sigortanın önümüzdeki 10 yılı için şunları söyledi: “Sigorta sektörü 5 trilyon dolarlık bir sektör. Şirketler önemli bir potansiyele sahip. Artık bir Hollywood yok, Netflix yerini almış durumda. Google ve YouTube da benzer şekilde. Bu şirketlere avcı gibi bakabiliriz. Yıkıcı bir dönüşüm yapacakları alanları arıyorlar. Oto sigortaları 1 trilyon dolar civarında bir piyasa. Sürücüsüz araçlardan bahsediyoruz. Bu nedenle oto sigortası bir süre sonra teknoloji şirketleri arasında kaybolacak. Ancak her zaman yeni bir sigorta alanı çıkacak. Sigorta şirketlerinin işlerini ve pozisyonlarını korumak için teknoloji şirketi yapısına bürünmeleri gerekecek. Kendi güçlerini bulup bu güçler üzerine inşa etmeleri gerekiyor. Yasalar şirketleri bir nebze korusa da, gelecekte bu korumanın devam edeceğini söylemek zor. Şirketinizi değiştirmek için kendinizi de değiştirmeniz gerekiyor. Teknolojiyi bilginin içine gömmek zorundasınız. Sadece teknolojiyi almak yerine insanlar için kullanılacak teknolojileri şirketinizde kullanmanız gerekiyor.”