2021’de dünya sigorta sektöründe öne çıkan trendler

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen,  global sigorta sektörünün 2021’i nasıl geçireceğine dair yapılan değerlendirmeleri içeren bir yazı kaleme aldı.

Uğur Gülen, linkedin hesabından yayınladığı “2021’de dünya sigorta sektöründe öne çıkan trendler” başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:

Dünya için çok zor geçen bir 2020’nin ardından, COVID-19 pandemisine karşı aşılamanın başlaması nedeni ile çok daha umutlu olduğumuz 2021 yılını yaşıyoruz. Ama pandeminin 2020’de hayatımıza ve işlerimize vurduğu damga o kadar güçlü oldu ki bunun etkilerini 2021’de de görmeye devam ediyoruz.

Bu çerçevede global sigorta sektörünün 2021’i nasıl geçireceğine dair yapılan değerlendirmeleri gözden geçirirken dünyaca ünlü danışmanlık şirketi Accenture’un Avrupa, Afrika ve Latin Amerika Sigorta, Strateji Danışmanlık CEO’su Jean François Gasc’ın bir blog yazısına rastladım.[1] COVID-19’un da etkisiyle bu yıl dünya sigortacılık sektöründe öne çıkmakta olan trendleri ele almış. Bunlar aslında bir süredir şekillenen, ama pandemiyle birlikte iyice güçlenen ve ivme kazanan trendler. Bazılarını kısaca aktarmak istiyorum.

COVID-19 gibi bir pandemiden sonra sağlık ve kendini iyi hissetme alanındaki sigorta ürünlerine ve hizmetlerine ilginin artması doğal elbette. Bu ilgi devam ediyor. Ama bunu yanı sıra niş sigorta ürünlerine olan talep artıyor. Nedir bu ürünler? Örneğin iş sürekliliği sigortası. Doğal felaket, yangın veya hırsızlık gibi bir etken olmadan yaşanan zararlar arttı. Pandemi nedeni ile iş yerlerinin haftalarca, hatta aylarca kapalı kalması özellikle küçük işletmelerin canını çok yaktı ve yakıyor. Dolayısıyla pandemiye karşı net bir şekilde güvence sağlayacak sigorta arayışları var. Bir başka örnek, evden çalışmanın ve şirketlerin dijital süreçlerinin artması ile birlikte yoğunlaşan siber güvenlik tehditlerine karşı koruma sağlayacak ürünler. Bunların yanı sıra belirli demografik gruplara örneğin 65 yaş üstüne veya gençlere yönelik spesifik ürünlerin de önemi artıyor.

COVID-19 boyunca müşteriler dijital kanalları kullanmaya fazlasıyla alıştılar. Aşılama ile pandemiyi geride bıraktıktan sonra da bu alışkanlık önemli ölçüde devam edecek. Ama işlemler için dijital kanalların kullanılması fiziksel teması ortadan kaldırmıyor. Özellikle mobil platformlar üzerinden yapılacak fiziksel katkılar hâlâ önemli. Müşterinin risklerini değerlendiren, onu yönlendiren ve onun için en fazla değer yaratan anlaşmayı yapmasını sağlayan profesyonel bilgi birikimi devre dışında kalmayacak. Bu iki deneyimi en yetkin şekilde müşterilerine yaşatan şirketler rekabette öne geçiyorlar.

Tüketicinin güveni yine belirleyici bir unsur olarak öne çıkıyor. Tüketici artık sadece iyi hizmete ve verdiği paranın karşılığını alıp almadığına bakmıyor. Kişisel bilgilerinin korunmasını ve sigortacısının işin bütün boyutlarında etik davranmasını bekliyor. Müşterisinin güvenini kötüye kullanan bir şirketin itibarı çok ağır hasar alacaktır ve bu durum işine olumsuz yansıyacaktır.

2021’in bir başka önemli özelliği sürdürülebilirliğin öneminin daha da artması. Diğer sektörler gibi sigorta sektörü de iklim değişikliği, çevre kirlenmesi ve sosyal adaletsizlikler gibi konularda yapılan çalışmalara destek vermek, kendi faaliyetlerini ve organizasyonlarını bu önceliklere göre yeniden yapılandırmak zorunda. Bu kapsamda sigorta şirketlerinin yeşil enerji kaynaklarına dayalı çalışan sektörlere ve şirketlere ilgisinin artması bekleniyor.

Global sigortacılık sektöründeki bu eğilimler Türkiye’yi de etkiliyor ve ileride daha da fazla etkileyecek elbette. Dolayısıyla sektör olarak bu konuları düşünmekte ve yenilikçi çözümler geliştirmekte büyük yarar var. Sadece geleceğimiz değil güncel başarımız da buna bağlı.

 

[1] https://insuranceblog.accenture.com/10-trends-that-will-shape-insurance-in-2021