“Tazminat suiistimalcilere değil hak edenlere ödensin”

TBMM’ye sevk edilen Karayolları Trafik Kanununda yapılması öngörülen değişiklikler sektörün 1 numaralı gündemi olmaya devam ediyor. Konuyla ilgili olarak Türkiye Sigorta Birliğinden yapılan son açıklamada, “Talebimiz; kuralları standart olan, sık değişmeyen, matematiğe dayanan öngörülebilir bir sigorta dünyasıdır” dendi. Açıklamada ayrıca, yasal düzenlemelerin amacının herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, keyfi uygulamalara karşı koruyucu önlem içermesi olduğunun altı çizilerek, “Böylelikle hukuki güvenliğin sağlanması, yurt genelinde ve benzer durumdaki kişiler bakımından aynı şekilde uygulanabilmesinin sağlanmasıdır” dendi. 

“Mağdur vatandaş istismar ediliyor” 

Son dönemlerde TBMM’ye sevk edilen Karayolları Trafik Kanununda yapılması öngörülen değişikliklere ilişkin gerçeği yansıtmayan açıklamalar yapıldığına da vurgu yapılan duyuruda, “Kriterler net olmadığında mağdur vatandaşlar sistemi dejenere eden gruplarca istismar edilmektedir. Bu durum trafik sigortası tazminat dosyalarının ticari bir meta haline gelmesine yol açmaktadır. Diğer taraftan hukukun temel bir ilkesi olan “Kişinin kendi kusurundan faydalanamaması” ilkesi sorumluluk hukuku çerçevesinde trafik sigortası için de geçerlidir. Yasal düzenlemelerin net olmaması nedeniyle sorumluluk sigortalarının yukarıda belirtilen özelliklerine rağmen yargı organları tarafından farklı kararlar alınabilmesine yol açmakta ve sektör öngörülemeyen yüklerle karşı karşıya kalmaktadır ve geçmişte bunun örnekleri yaşanmıştır” denerek şöyle bir örnek verildi: “2011 yılında kusurlu işleten/sürücünün destek yoksun kalanlarına da tazminat ödenmesine ilişkin yargı tarafından alınan karar sonrasında sigorta şirketleri gerek karar sonrası açılan tazminat dosyaları için, gerekse primini almadıkları ve zamanaşımı süresi dolmamış ve henüz ödemesi yapılmamış geçmişe ait dosyalar için sigorta tekniğine ve sorumluluk hukukuna uygun olmayan tazminatları ödemek zorunda kalmışlardır.” 

Sektörün trafik sigortasında uzun zamandan beri zarar ettiğinin vurgulandığı açıklamaya şu şekilde devam edildi: “Buna rağmen tazminat hesaplama usul ve esaslarındaki belirsizlikler ve bu belirsizliklerin neden olduğu kararların etkisi ile 2012 ve 2015 yılında sektör sadece trafik sigortasını değil, tüm hayat dışı branşları etkileyecek şekilde zarar açıklamıştır. Zorunlu trafik sigortasında 2012 yılında açıklanan 1,3 milyar TL, 2015 yılında açıklanan 2,4 milyar TL zarar, 2012 yılında hayat dışı branşlarda toplam 567 milyon TL, 2015 yılında 418 milyon TL teknik zarar edilmesi sonucunu doğurmuştur. Yaşanan sorunların giderilmesini teminen 2015 yılında genel şartlarda yapılan değişiklikle standardizasyon sağlanmaya çalışılmış, 2016 yılında Karayolları Trafik Kanununda yapılan değişiklikle de tazminat hesaplanma usul ve esaslarının belirlenmesinin kanuni dayanağı sağlanmıştır. Ancak, Karayolları Trafik Kanunun 90 ve 92’nci maddelerinin bazı maddelerinin iptal edilmesiyle tekrar bir belirsizlik ortamı oluşmuştur.” 

Amaç suiistimalciye değil, doğru kişiye ödeme  

TSB açıklamasında, “Sigorta şirketlerinin asli görevinin tazminatların ödenmesi olduğunun altı çizilirken, “Tazminatın, sistemi suiistimal edenlere değil, doğru kişiye ve en kısa sürede ödenmesi esastır. Dolayısıyla geçmişte yaşan tecrübelerden de ders alarak konunun Kanun yoluyla netleştirilmesi önem arz etmektedir” dendi. 

“Asılsız haberler ve Kanun tasarısı ile ilgili gerçekler”  

“Mevzuatta oluşan boşlukların trafik sigortası tazminat dosyalarını ticari bir meta haline getiren gruplara yaramakta ve bu kişi ve gruplarca tazminat ödeme usul ve esaslarının netleştirilmesi ve standardizasyona gidilmesine karşı çıkılmakta ve asılsız haberler yayılmaktadır” şeklinde devam eden açıklama, Kanun tasarısı ile ilgili gerçekler sıralanarak şöyle sonlandırıldı: 

  • Standartların ve kriterlerin net olmaması nedeniyle geçmişte yaşanan sorunlardan ders çıkartılarak bu sorunların bir daha yaşanmamasını istiyoruz. 
  • Keyfilik talep edilmiyor. Türkiye gerçeklerini yansıtan ulusal yaşam tabloları, Türkiye’deki ekonomik gelişmelere göre güncellenen iskonto oranları kullanılmasını ve tazminat ödeme usul ve esaslarının çerçevesinin Kanunda belirlenmesini talep ediyoruz. 
  • Standartlar ve şeffaflık olsun; kişilerin, şirketlerin, aracıların bilirkişilerin takdirinde bir şey kalmasın, hesaplamalar kişiden kişiye değişmesin istiyoruz. 
  • Anayasa Mahkemesi Kararı dikkate alınarak kanunilik ölçütü kapsamında teminat dışında kalan hallere ilişkin düzenlemelerin 2918 sayılı Kanuna eklenmesini talep ediyoruz. 
  • Ülkemizde sigorta, emeklilik ve reasürans şirketlerini, sigorta aracılarını ve sigorta eksperlerini temsil eden kurumlar 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununda belirlenmiştir. Bunun dışında kalan kişi ve kuruluşların görüşlerini açıklamaları doğal hak olmakla birlikte sektörün tamamını temsil etmediklerini önemle vurgulamak isteriz. Ayrıca gerçeği yansıtmayan görüşlerin açıklanmasının bu hakkın suiistimal edilmesi olduğu görüşünü taşıyoruz.  
  • Ülkemizde kamu otoritesinden ruhsat alarak aktif olarak sigorta eksperliği mesleğini icra eden 1.260 eksper bulunmaktadır. 1.260 eksperin tamamı TOBB Sigorta Eksperleri İcra Komitesi üyesidir. Sigorta Eksperleri İşveren Sendikası’nın üye sayısı 12’dir. 12 üyesi olan bir sendikanın tüm eksperleri temsil etmesi mümkün değildir. 
  • Kanun tasarısında eksperleri ilgilendiren maddi tazminatlara ilişkin bir fıkra bulunmakta olup söz konusu fıkra da eksperlik mesleğinin yapılmasını engelleyecek bir fıkra olmayıp, değer kaybına neden olmayacak basit hasarlar ile çekme belgeli ve hurda belgeli araçların değer kaybı teminatı dışında tutulmasına ilişkindir. Kanun tasarısının diğer maddeleri eksperlerin görev alanına girmeyen bedeni tazminatlara ilişkindir. 
  • Kanun tasarısına ilişkin yapılan açıklamaların bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar tarafından yapıldığı açıktır. Kanun tasarısı reddedilmemiş olup Adalet Komisyonunda görüşülmek üzere geri çekilmiştir. Ayrıca iddia edildiği gibi 1, 2 ve 3’üncü maddeler geri çekilmemiştir. Kanun tasarısında zorunlu trafik sigortasına ilişkin 2 madde olup 3 ve 4’üncü maddelerdir. 
  • Tasarıda yer alan düzenlemeler tamamen tazminat ödeme usul ve esaslarına ilişkin çerçevenin belirlenmesine yönelik olup iddia edildiğinin aksine standartlar sağlanarak tüm taraflar için öngörülebilir bir tazminat ödeme yapısı oluşturmaya yöneliktir. 
  • Kanun tasarısı SEDDK’nın görüşü ve teknik desteği ile 65 milletvekilimizin imzasıyla TBMM’ye sunulmuştur.