“Sektör olarak salgında 2 milyar liralık destek sağladık”

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, sektör olarak salgında 2 milyar liralık destek sağladıklarını söyledi.  Benli, “Pandeminin başlangıcından bu yana direkt pandemiye ilişkin olarak hayat sigortalarında 750 milyon lira, sağlık sigortalarında ise 228 milyon lira, Elâzığ ve İzmir deprem felaketlerinde ise 717 milyon lira tazminat üstlendik. Bu rakamlara, pandemi kapsamında sigortalılarımıza sağladığımız diğer imkanları da kattığımızda halkımıza yaklaşık 2 milyar lira gibi önemli ölçekte bir destek sağlamış olmanın gururunu yaşıyoruz” dedi.

 

Sigorta Haftası dolayısıyla Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) online düzenlediği ‘2021’de Sigortanın Türkiye Ekonomisine Katkısı, Beklentiler, Fırsatlar’ panelinde konuşan Atilla Benli, insanlığın çok önemli sınavlardan geçtiği bir yıl yaşadıklarını ifade ederek, “Ülkemizde de pandeminin etkilerini ağır bir şekilde hissettik. Diğer yandan Elâzığ ve İzmir depremleri de 2020 yılında yaşadığımız doğal afetlerin en şiddetli olanlarıydı. Bu özellikleriyle 2020 yılı, pandemi ve doğal afetler nedeniyle hem bugünümüz hem de yarınlarımız için ani ortaya çıkabilecek risklere karşı sigortanın vazgeçilmez olduğunu hatırlatan bir yıl oldu diyebilirim. Tüm bu olumsuz koşullar altında sigorta sektörü de büyük bir sınav verdi. Yaşanan doğal afetlerin ardından hızla harekete geçti ve sigortalılara karşı sorumluluklarını eksiksiz bir şekilde yerine getirdi” dedi.

Atilla Benli’nin panelde yaptığı konuşmada satır başları şöyle:

2021 yılına da iyi başladık

  • Yaşanan pandemi sürecinin de insan sağlığının ve sağlık sigortalarının önemini ortaya çıkarması açısından hepimiz için ders niteliğindeydi. Bu süreçte teminat kapsamı dışında olmasına rağmen salgından kaynaklanan tedavi giderlerinin özel sağlık sigortası kapsamında karşılanması için harekete geçtik.
  • Birliğimizin yayımladığı tavsiye kararlarıyla poliçelere ek süre sağladık; ödeme kolaylıkları getirdik. Buna ek olarak pandemi sürecinde devletin aldığı ekonomik tedbirlere katkı vermek konusunda da sektörümüz üzerine düşeni fazlasıyla yapmaya çalıştı.
  • 2020 yılında sektörümüz prim üretimini yüzde 19,2 artırarak 82,6 milyar TL prim büyüklüğüne ulaşmıştır. 2021 yılına da iyi başladık; ilk dört aylık prim üretiminde yaklaşık 33 milyar TL gibi bir üretim rakamı yakaladık. Yıl sonunda bu rakamın 100 milyar TL’yi aşmasını bekliyoruz.
  • GSYH’nin 30 katına ulaşan, 130 trilyon TL’lik teminat kapasitesi ile sektörümüz, İstanbul Havalimanı, Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü gibi projelere güvence sağladı. Bugün de enerji santrallerinden altyapı yatırımlarına kadar pek çok projeye sağladığımız teminatla Türkiye ekonomisinin sürdürülebilirliğinde hayati bir işlev üstleniyoruz.

18 yaş altına BES ülkemiz tasarruf oranlarına destek olacak

  • Bireysel emeklilik tüm dünyada bir tasarruf yöntemi olarak kullanılırken, yatırımlara yönlendirilen tasarruflar, üretim ve istihdamın artmasını ve istikrarlı ekonomik büyümeyi destekleyen önemli bir kaynak haline geliyor. BES’teki büyümenin devamlılığı, hem ekonominin ihtiyaç duyduğu kaynağı yaratıyor hem de bu sayede vatandaşlarımızın emeklilik dönemlerinde refah içinde yaşamalarını sağlıyor.
  • Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı Reform Paketi içerisinde yer alan 18 yaş altındaki gençlerimizin, çocuklarımızın BES’e erken yaşta katılımının sağlanması, gelecek kaygılarının giderilmesi ve onlara erken yaştan itibaren tasarruf bilinci kazandırılması açısından çok önemlidir. Zira 18 yaş altında yaklaşık 23 milyon gencimiz, çocuğumuz var.
  • Orta vadede 2,5-3 milyon gencimizin, çocuğumuzun BES’e giriş yapacağını ve yaklaşık 30 milyar TL’lik bir fon oluşacağını tahmin ediyoruz. Bu gelişme aynı zamanda ülkemiz tasarruf hacminin genişlemesine yönelik muazzam bir adımdır.

Sermaye piyasalarının derinlik kazanmasına katkıda bulunacağız

  • Aynı şekilde vakıf ve sandıklarımızdaki birikimlerin sisteme dâhil edilmesi; 18 yaş altına sunulacak BES sözleşmelerinin eğitim, sağlık ve hayat sigortaları gibi özel güvencelerle bütünleşik bir yapıya kavuşturulmasıyla birlikte BES’in kapsamı daha da genişleyecektir. Bu adımlarla sermaye piyasalarımızın derinlik kazanmasına da katkıda bulunacağımız muhakkak.
  • Bu noktada eklemek isterim ki, 6,9 milyonu üçüncü basamak BES ve 5,8 milyonu otomatik katılım sisteminde olmak üzere toplam katılımcı sayısı 12,6 milyonu, devlet katkısı dâhil toplam fon büyüklüğü ise 181 milyar TL’yi aştı.
  • Tüm bu uygulamaların hayata geçirilmesiyle birlikte 2020 yılında sağlanan ivmenin artarak devam edeceğine ve önümüzdeki 10 yılın Türkiye sigortacılığının ve emeklilik sektörünün önemli büyüme kat edeceği bir dönem olacağına inanıyorum.

Sigortalı adayının beklentisi ihtiyaç halinde yanında olan sigortacı

  • Bin bir zahmetle edindiğimiz varlıklarımızın istemimiz dışında elimizden gitmesi, cebimizi aşacak boyutta zararlar görmesi ihtimaliyle yaşamak huzursuzluk verici olduğu gibi, risk gerçekleştiğinde telafisi oldukça zor zararlara da açık hale gelmemize sebep olmakta.
  • Gerek can gerekse mallarımıza dair risklerin ne zaman, nasıl ve ne kadarlık bir zararla karşımıza çıkacağını kestirmek mümkün değil. Ancak, ihtiyacımıza yönelik sigortaları şimdiden temin ederek, en azından önlem alma yolunda, anlamlı bir çaba gösterebiliriz.
  • Sigorta bilincinin ülkemizde yaygınlaşması adına devletimiz ve sigorta şirketlerimizin son yıllarda ortak bir çalışma sergilemeleri, sektörün gelişmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi için olumlu sonuçlar doğuruyor. Bunun güzel örneklerini DASK, TARSİM, Devlet destekli alacak sigortası gibi birçok alanda görebiliyoruz.
  • Güvene dayalı bir temelle büyüyecek olan sektörün kararlı ve istikrarlı bir yaklaşım sergilemesi ve bunu da tüm iletişim modelleriyle desteklemesi de büyük önem arz ediyor. Çünkü biliyoruz ki bir sigortalı adayının, temel beklentisi ihtiyaç halinde yanında olan bir sigorta şirketi ve sigortacı.