Küresel Yaşlanma Krizinin Fırsata Çevrilmesi: Gümüş Ekonomi

“Hücreler yaşlandıkça ortaya çıkan gri veya gümüş saçlardan yola çıkılarak, Avrupa Birliği yaşlı bireylere yönelik faaliyetleri gümüş ekonomi olarak tanımlamıştır. Gümüş bireylere veya gümüş tüketicilere yönelik ekonomik faaliyetlerin büyümesinin teşvik edilmesi ve yaşam boyu öğrenme modelinin desteklenmesi benimsenmiştir. Özetle, yaşlıların yaşam kalitelerinin yükseltilmesi, gümüş ekonomiyle beraber küresel yaşlanma krizinin fırsata çevrilerek ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi bu alandaki yaklaşımların ana hedefleridir.”

Yazar: Mustafa Cenk Uludağ*

Gümüş ekonomi kavramı, nüfusun yaşlanmasıyla birlikte yaşlı kesime yönelik mal ve hizmetlerin geliştirilmesi ve aktifliklerinin korunmasını amaçlayan bir yaklaşımdır. Yaşlı kesime yönelik özel bazı düzenlemeler yapılması, onların çalışma yaşamına belli ölçülerde ve fiziksel güçlerine göre katılmasının sağlanması ve bu alanda ürün, hizmet, sistemlerin geliştirilmesi gümüş ekonomi olarak tanımlanmaktadır. Bir başka deyişle, yaşlı bireylerin özel gereksinimleri ve yaşlanan nüfus ile ilgili kamu ve tüketici harcamalarından ortaya çıkan ekonomik fırsatlar olarak tanımlanabilmektedir.

Ülkemiz için yeni bir konu olan bu kavram, dünya uygulamalarında daha gelişmiş uygulamaları içermektedir.

Hücreler yaşlandıkça ortaya çıkan gri veya gümüş saçlardan yola çıkılarak, Avrupa Birliği yaşlı bireylere yönelik faaliyetleri gümüş ekonomi olarak tanımlamıştır. Gümüş bireylere veya gümüş tüketicilere yönelik ekonomik faaliyetlerin büyümesinin teşvik edilmesi ve yaşam boyu öğrenme modelinin desteklenmesi benimsenmiştir. Özetle, yaşlıların yaşam kalitelerinin yükseltilmesi, gümüş ekonomiyle beraber küresel yaşlanma krizinin fırsata çevrilerek ekonomik büyümenin gerçekleştirilmesi bu alandaki yaklaşımların ana hedefleridir. Sosyal bir kavram olarak gümüş ekonomi, yaşlıların sosyal yaşama daha fazla katılma ihtiyacına ve yaşlı bireylerin zayıflığına saygı duyarak yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılamak olarak da nitelendirebiliriz.

Doğurganlık ve ölüm oranlarının azalması, sağlık alanında kaydedilen gelişmeler ve yaşam standartlarının artması ile ülkemizin ve dünyanın nüfus yapısı şekil değiştirmektedir. Çocuk ve gençlerin nüfus içindeki oranı azalırken yaşlıların toplam nüfus içindeki oranı artış göstermektedir. Türkiye, oransal olarak yaşlı nüfus yapısına sahip ülkelere göre hala genç bir nüfus yapısına sahip olsa da, yaşlı nüfus sayısal olarak oldukça fazladır. Yaşlılık kavramı genel kabul görmüş bir ilke olarak 65 yaş üzeri bireyleri içermektedir ve dünya genelinde tüm analizler aşağıdaki skala baz alınarak yapılmaktadır;

Yaş Grubu Yaşam Dönemi
51-64 Olgunluk
65-74 Genç Yaşlılık
75-84 Orta Evre Yaşlılık
85-94 İleri Evre Yaşlılık
95+ Çok Aşırı Yaşlılık

İstatistiklerle Türkiye’de Yaşlı Nüfus, 2019 (TÜİK Verileri)

Yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2014 yılında 6,2 milyon kişi iken 5 yıllık dönemde %21,9 artarak 2019 yılında 7,6 milyon kişi olmuştur. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2014 yılında %8,0 iken, 2019 yılında %9,1’e yükselmiştir.

Türkiye’deki 100 yaş ve üzerindeki yaşlı sayısı 5 bin 567

Yaşlı nüfusun %0,1’ini oluşturan 100 yaş ve üzerindeki yaşlı kişi sayısı, 2019 yılında 5 bin 567 olmuştur. Türkiye’de 100 yaşın üzerinde en fazla yaşlıya sahip ilk üç il sırasıyla 763 kişi ile İstanbul, 275 kişi ile Ankara ve 242 kişi ile Giresun iken en az yaşlıya sahip ilk üç il ise sırasıyla 5 kişi ile Bayburt, 6 kişi ile Ardahan ve Karaman’dır.

Nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının 2023 yılında %10,2, 2030 yılında %12,9, 2040 yılında %16,3, 2060 yılında %22,6 ve 2080 yılında %25,6 olacağı öngörülmektedir.

Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının %10’u geçmesi nüfusun yaşlanmasının bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Türkiye’de yaşlı nüfus, diğer yaş gruplarındaki nüfusa göre daha yüksek bir hız ile artış göstermektedir.

Dünya genelinde, en yüksek yaşlı nüfus oranına sahip ilk üç ülke sırasıyla %34,1 ile Monako, %28,8 ile Japonya ve %22,7 ile Almanya’dır. Türkiye, 167 ülke arasında 66. sırada yer almaktadır.

Türkiye’de işgücüne katılma oranı yaşlı nüfus için 2014 yılında %11,5 iken 2018 yılında %12,5 olarak gerçekleşmiştir. İnternet kullanan 65-74 yaş grubundaki bireylerin oranı 2014 yılında %5,0 iken bu oran 2019 yılında %19,8’e yükselmiştir.

Bilimsel tahminler yaşlanma eğiliminden en çok etkilenecek olan bölgeyi Japonya, daha sonra da Avrupa Birliği olacağını göstermektedir.

Gümüş Ekonominin temel hedefleri;

Yaşlılık ekonomisi kavramı genel olarak;

  • Yaşlıların medikal bakımları (sağlık hizmetleri),
  • Günlük bakım (bakıcı hizmetleri),
  • Kalıcı ve kişiye özel konaklamalı bakım (huzurevi imkanları)
  • Sağlık turizmi (termal turizm, turistik özel turlar, yurtdışından gelen hastaların sağlık tesislerinde tedavi ve ameliyatları),

başlıklarını içermektedir.

Gümüş ekonomi ise daha geniş bir kavramdır. Yaşlılık ekonomisindeki fırsatları içermekle birlikte, yaşlı bireylerin daha aktif ve sağlıklı yaşlanmalarını sağlayıcı tedbirler, mümkün olan en uzun bağımsız yaşam süresini sağlamak, yaşlıların zamanını yönetmek, sosyal bütünleşmenin sağlanması, yaşa duyarlı finansal hizmetlerin sunulması ve yaşlı istihdamının genişletilmesi kapsadığı diğer başlılardır.

Yaşlı nüfusun artması günümüzde başta sosyal güvenlik sistemi olmak üzere bazı sorunları beraberinde getirse de gümüş ekonomi uygulamalarının genişletilmesine yönelik politikalar hem doğrudan hem de dolaylı olarak ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır;

  • Yaşlı nüfusun ve yaşam beklentisi sürelerinin artmasıyla birlikte sosyal güvenlik sistemindeki artan yükün, özel sağlık ve bakım sigortası ürünlerinin geliştirilmesi ve farklı türlerdeki bireysel emeklilik sisteminin yaygınlaştırılması finans kesimine önemli fırsatlar sunmaktadır.
  • Yaşlıların deneyimlerinden yararlanılarak ders vermeleri, koçluk, mentorluk hizmeti vermelerinin teşvik edilmesi önemli bir kazanım olacaktır. Yaşlıların çalışma hayatlarının uzatılmasıyla hem yaşlı nüfus daha aktif ve kaliteli yaş alacak hem de sosyal güvenlik sitemindeki yük kademe kademe azalabilecektir.
  • Yaşam boyu öğrenme modelinin geliştirilmesi, yaşlılar için yaşlı dostu üniversite modelleri, uzaktan eğitim veya yaşlı akademileri yöntemleriyle fiziksel sağlıklarını devam ettirebilecekleri müzik, dans, görsel sanatlar, drama gibi alanlar ile zihinsel aktivitelerini devam ettirebilecekleri yabancı dil, teknoloji ve beşeri bilimler gibi alanlarda eğitimlerine devam edebilmelerinin sağlaması hem yaşlılarımızın sağlıklarının sürdürülebilirliği açısından hem de yeni girişim alanlarının oluşması açısından önemlidir. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde yer alan İkinci Bahar Akademisi bir örnektir. Çin’de ise tam 70 bin yaşlı akademisinde toplam 8 milyon yaşlı öğrenci bulunmaktadır.
  • Teknoloji sektöründeki gelişmelerin yaşlı segmentine, uyarlanması örneğin robot/ protez karışımı cihazlar, teknolojik oyunlar, yaşlı dostu özel dijital çözümler ve ürünler vb. geliştirilebilir.
  • Evde bakım sektörünün geliştirilmesi, hemşire, fizyoterapist ve/ veya yerli eğitimli bakıcı sağlamaya yönelik politikaların uygulanması önemlidir.
  • Yaşlıların gün içerisinde bir araya gelerek sosyalleşecekleri, sohbet edebilecekleri, kitap okuma, zihinsel ekip oyunları vb. aktiviteleri yapabilecekleri yaşlı dostu kafelerin kurulması ve bu kafelerde fiziksel durumu iyi olan yaşlıların da çalıştırılabilmesi yeni girişimciler için önemli bir fırsattır.

Ayrıca;

  • Yaşlıların kişiye özel diyetlerini temin edebilecek girişimlerin teşvik edilmesi,
  • Yaşlılara yönelik konutlar, akıllı gümüş köylerin kurulması, emekli mimarlığı alt dalının geliştirilmesi,
  • Gümüş turizmin teşvik edilmesi. Diğer önemli konulardır.

Ülkemizde T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı-Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü yaşlılara yönelik politikaların uygulamasını yapmaktadır ve bu kapsamda 20-22 Şubat 2019 tarihinde 1.Yaşlılık Şurası düzenlenmiştir.

Bakanlık çalışmalarına ilave olarak gümüş ekonomi ile ilgili özel ve/ veya kâr amacı gütmeyen kurum ve kuruluşların gümüş ekonomiyi destekleyici kapsamdaki girişim projelerinin KOSGEB, Kalkınma Ajansları ve banka kredilendirmeleri yoluyla desteklenmesi, vergi teşviklerinin ve sübvansiyonların sunulması önem arz etmektedir.

*Bankacı/Mali Müşavir

[email protected]

Bu makale daha önce İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasının blogunda yayınlanmıştır.  

Yararlanılan Kaynaklar:

1- Türkiye İstatistik Kurumu- www.tuik.gov.tr

2- T.C. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı-www.aileve calisma.gov.tr

3- Mahfi Eğilmez-Kendime Yazılar (09.12.2020) -www.mahfiegilmez.com

4- Yaşlılık Şurası E-Bülten Özel Sayı

5- Yaşlılık Şurası Sonuç Bildirgesi

6- Gümüş Ekonomi (Kitap)-Dr. Mustafa Necati Çoban-Gazi Kitabevi (2020)

7- Boğaziçi Üniversitesi İkinci Bahar Akademi -www.ikincibahar.boun.edu.tr

8- Makale-“Gümüş Ekonomi ve Aktif Yaşlanma Bağlamında Toplumsal   Katılım” (Prof. Dr. Adem Korkmaz- Dr. Gülsüm Korkut-İş ve Hayat Dergisi (2018)-www.dergipark.org.tr

9- Makale-“Gümüş Ekonomi ve Aktif Yaşlanma Bağlamında Yaşlı İstihdamı”-Tunç Demirbilek-Ayşe Nur Öktem Özgür-Yaşlı Sorunları Araştırma Dergisi (2017)-www.dergipark.org.tr

10- Makale-Prof. Dr. Erhan Yakut – “Yaşlılık Ekonomisi “(2019) -www.medium.com