AB Komisyonu küresel ısınmaya devam dedi!

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, doğal gaz tesisleri ve nükleer santrallere yapılan yatırımları, “belirli koşullar altında iklim dostu” olarak sınıflandırmaya karar verdi.  Yeşil Gazete’nin haberine göre, AB Komisyonu yoğun eleştirilere ve çok sayıda birlik ülkesinin karşı çıkmasına rağmen, hazırlanan taslağı kabul etti. Komisyona göre, kararın hayata geçirilebilmesi için yıllık 350 milyar avroluk yatırım gerekiyor.

AB Komisyonu’nun 31 Aralık’ta üye ülkeler nezdinde tartışmaya açtığı taslak metinde nükleer ve gazı enerjide yenilenebilir temelli bir dönüşümü kolaylaştıracak araçlar olarak görüldüğü belirtilip “yeşil yatırım” sınıflandırması çerçevesinde yer veriliyordu. Avrupa Komisyonu’nun bu girişiminin, karbonsuzlaşmayı hızlandırma çabalarını desteklemek yerine küresel “altın standart” olarak görülen taksonomiyi lekeleyeceği değerlendiriliyor.

Komisyon, taslak sızdırıldığında çok sayıda eleştiri geldiği için gaz ve nükleer projelerinin “Yeşil Rehber”e girmesini kolaylaştırmak için küçük değişiklikler yaptı. Buna göre, doğal gaz santralleri, 2035 yılına kadar düşük karbonlu, hidrojen gibi gazlara veya yenilenebilir kaynaklara geçmeleri halinde onay damgası alabilecek ve bu santrallere yapılan yatırımlar 2030 yılına kadar “sürdürülebilir” sayılacak.

Karara tepkiler gecikmedi

Çernobil nükleer felaketinden 35 yıl sonra alınan karara yönelik tepkiler ise gecikmedi. İklim uzmanları, bilim insanları, aktivistler “yeşil yıkama”yı önlemeyi amaçlayan bir kılavuzda gaz ve nükleere yer verilmesinin, AB’nin iklim hedeflerini ve küresel ısınmayı 1.5C’nin altında tutma umutlarını tehlikeye attığını belirterek, sert tepki verdi.

Avrupa İklim Vakfı‘nın CEO’su ve2015 Paris İklim Anlaşması’nın mimarlarından biri olan  Laurence Tubiana da Guardian‘a şunları söyledi: “AB taksonomisi, finansal akışları Paris Anlaşması’yla uyumlu hale getirmek için hayati bir araç olarak tasarlanmıştı. Avrupa, bunun yerine, iklim liderliğini kendi kendine baltalıyor; birlik ve ötesindeki standartları düşürüyor. Başka bir yerde bir altın standart ortaya çıktığında, bu sınıflandırma geride kalacaktır.”