Türkiye’nin en büyük online istihdam platformu Kariyer.net’in, Curiocity araştırma şirketi ve YenidenBiz Derneği’nin iş birliğiyle gerçekleştirdiği ‘Çalışan Kadın ve Anne Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Araştırmanın sonuçlarına göre, her üç kadın ve anneden biri, şirketlerine yeni normal sürecinde eksi not verdi. İş arkadaşlarıyla sosyalleşmeyi özleyen, ancak ofise tam zamanlı dönüş fikrine de tedirgin yaklaşan kadınların çalışma hayatında karşılaştıkları en büyük zorluklar ise yoğun çalışma temposu, iş ve özel yaşam/aile dengesini kurulamaması ve fırsat eşitsizliği olarak sıralanıyor.
Kariyer.net, Curiocity ve YenidenBiz Derneği iş birliği ile yeni normal sürecinde çalışan kadınların ve annelerin aile ve iş hayatında yaşadıkları zorluklara dikkat çeken ‘Çalışan Kadın ve Anne Araştırması’, 22-29 Aralık 2021 tarihleri arasında 954 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Çalışan kadınların ve özellikle annelerin, pandemi sonrasında değişen yaşamları ve düşünceleri hakkında çarpıcı veriler ortaya koyan araştırmanın sonuçları, Kariyer.net Genel Müdürü Fatih Uysal, Curiocity kurucusu Fulya Durmuş ve YenidenBiz Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Yeşildere’nin katıldığı online bir basın toplantısıyla açıklandı.
Fatih Uysal: “Kadınların iş gücünden ayrılma oranı erkeklerin iki katı!”
Pandemi döneminde olduğu gibi post-pandemi döneminde de çalışanların bazı zorluklar yaşamaya devam ettiğini söyleyen Kariyer.net Genel Müdürü Fatih Uysal, evde ve işte olmak üzere ‘çifte vardiya’ yapan çalışan kadın ve annelerin daha savunmasız kaldıklarını söyledi. Uysal, “Salgın sürecinde kadınların iş gücünden çıkma oranı erkeklerin iki katı, profesyonel iş hayatına dönmeleri son 30 yılın en düşük seviyesinde. ‘Büyük İstifa’ olarak adlandırılan trende bakarsak, ABD’de Eylül 2021 itibarıyla yaklaşık 4,5 milyon Amerikalı işinden istifa etti. Çoğu anne ‘Çocuklar mı yoksa iş mi?’ tercihini yapmak zorunda kaldı. Salgın döneminde her üç kadından birinin işini bırakmayı veya kariyerlerinde ‘vites
küçültmeyi’ düşünmesi, yaşanan durumu net olarak ortaya koyuyor. Şirketler, çalışan kadınlar ve anneler üzerindeki olumsuz etkileri telafi edecek önlemler almadığı sürece, kadınlar omuzlarındaki orantısız yükü taşımaya devam edecekler” diye konuştu.
İş dünyasındaki kadın ve annelerin yarısı yoğun çalışmaktan şikâyetçi
Curiocity araştırma şirketinin kurucusu Fulya Durmuş, çalışan kadınların ve annelerin yeni normalini ortaya koyan araştırmanın öne çıkan sonuçlarını paylaştı. Buna göre, evden çalıştığını belirten kadın ve annelerin yaklaşık yarısı iş günleri ve mesai saatlerinin dışında da çalıştığını belirtirken, tam zamanlı ofise dönme konusunda kadınların % 54’ü, annelerin ise %52’si tedirginlik hissettiğini söylüyor. Çalıştığı şirketin evden/uzaktan çalışma sistemini kalıcı hale getirmesini isteyen çalışan kadınların oranı %64 iken çalışan annelerde bu oran %62. Araştırmanın dikkat çeken sonuçlarından biri de, iş dünyasındaki kadın ve annelerin şirketlerinin salgın dönemindeki tutumunu yetersiz bulması ve bunun da şirkete olan bağlılığın azalmasına yol açması. Araştırmaya katılanlar, şirketlerinin bu süreçte ‘çalışan sağlığına verdikleri önemi’ daha olumlu puanlasa da her üç kadın ve anneden biri, şirketine olan bağlılığının azaldığını belirtti.
İş arkadaşları ile sosyalleşme özlendi
Evden çalışan kadın ve anneler salgınla birlikte sosyal hayatın da azalması nedeniyle en çok ofiste iş arkadaşlarıyla sosyalleşmeyi özledi. Kadınların yüzde 51’i, çalışan annelerin ise yüzde 48’i iş arkadaşları ile ofiste sosyalleşmeyi özledikleri söyledi.
Çalışan annelerin yarısı mesleğinin annelik rolüne uyumlu olmadığını düşünüyor
Çalışan annelerin %63’ü çalışma hayatında karşılaştıkları en büyük zorluğun yoğun çalışma temposu ve iş ve özel yaşam/aile dengesini kurmak olduğunu belirtiyor. Bu sıralamayı %53 ile fırsat eşitsizliği takip ediyor. Meslek seçiminde “annelik rolüne uygun” kriteri koyan çalışan annelerin oranı %43 olurken, ‘Seçtiğiniz meslek neden annelik rolünüze uyumlu değil?’ sorusuna çalışan annelerin %54’ü “Çok fazla iş yüküm/sorumluluğum var” yanıtını veriyor. Araştırmaya katılan çalışan annelerin sadece %54’ü anne olmanın kariyerlerinde ilerlemede bir etkisi olmadığını düşünüyor.
Sorumluluk hâlâ kadının omuzlarında
Salgın döneminde ev içindeki iş yükü ağırlaşan pek çok kadın, eşiyle sorumlulukları eşit şekilde paylaşamamaktan yakındı. Kariyer.net’in Çalışan Kadın ve Anne araştırmasının sonuçları bu durumun devam ettiğini gösteriyor. Araştırmaya katılan çalışan annelerin %73’ü çocuklarının sorumluluğunu, %74’ü ise ev işlerinin sorumluluğunu tek başlarına üstlendiklerini belirtiyor. Eşler annelere en çok market alışverişinde, çocuklarla oyun oynama konusunda ve yemek sofrasını toplamada yardımcı oluyor. Araştırmanın bir diğer çarpıcı sonucu da, çalışan anneler için çocukları kadar kariyerlerinin de önemli olduğunu göstermesi oldu. Buna göre anneler zamanlarının yüzde 40’ını çocukları, yüzde 29’unu ise kariyerleri için ayırdıklarını dile getirdi.
Yeniden iş hayatına dönmek her kadının hakkı
Araştırmaya göre, çalışan annelerin %46’sı doğum izninden sonra aynı iş yerine dönüyor. Doğum izni sonrası aynı sektörde farklı bir iş yerinde işe başlayan annelerin oranı ise %22. Çalışan annelerin çoğu kendi kendine yettiği, sosyalleşebildiği ve güvende hissettiği için çalışma hayatıyla ilgili olumlu hisler içinde olsalar da aynı zamanda yorgun, vicdanen huzursuz ve mutsuz hissettiğini belirtiyor.
‘Kadınlar için yeni çalışma modellerinde iş fırsatları yaratmaya çalışıyoruz’
İş hayatına ara vermiş, üniversite mezunu, donanımlı kadınları iş gücüne yeniden kazandırmak için çalışmalar yürüten YenidenBiz Derneği’nin Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Yeşildere de iş hayatına ara vermenin de yeniden işe başlamanın da her kadının hakkı olduğuna işaret ederek, “Donanımlı iş kadınları annelik başta olmak üzere bazı zorunlu nedenlere çalışmaya ara veriyor ya da çalışmayı bırakıyor. Bu noktada kurumlara ve karar vericilere önemli görevler düşüyor. Örneğin doğum izni sadece kadınlara değil erkeklere de verilmeli. Dünyada birçok örneği var, Türkiye’de ise maalesef bu oran hâlâ çok az. Kurumların yapamayacakları boyutta düzenlemeler için devlet desteği gerekiyor. Ayrıca bugün çeşitlilik ve fırsat eşitliğinin olduğu yerde yaratıcılık ve inovasyon var demektir. Bu, şirketler açısından aynı zamanda ekonomik sürdürülebilirlik meselesi. Özellikle nitelikli ve eğitimli kadınlar üst yönetim kadrolarında rol model olarak görebileceği kadınların yer aldığı şirketleri tercih ediyorlar. Dolayısı ile bu konuda kurumlara da önemli görevler düşüyor. YenidenBiz Derneği olarak nitelikli iş kadınlarını yeniden iş gücüne kazandırmak üzere, değişen dünya düzeniyle uyumlu yeni çalışma modellerinde iş fırsatları yaratmaya çalışıyoruz. Onlara eğitimler ve mentorluk desteği veriyoruz. Tüm şirketleri de bu hareketimize destek vermeye çağırıyoruz” diye konuştu.