Uğur Gülen’in kaleminden: Şimdi sigortada çeviklik zamanı!

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, ” Hepimizin bildiği gibi sigorta sektörü yeni normale doğru ilerlerken muazzam bir değişim geçiriyor. Akıllı iş stratejileri bu ortamda başarılı olmanın kritik anahtarı olacak. ” dedi.
Uğur Gülen, linkedin hesabından yayınladığı “Şimdi sigortada çeviklik zamanı!” başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:

 

Çevik şirket yaklaşımı ve bu yaklaşımın getirdiği uygulamalar tüm sektörlerde önem taşıyor ve yaygınlaşıyor. Bu modelin bizim sektörümüze yapabileceği katkılar da hayli önemli. Hızla değişen rekabet koşullarında çevik şirketler öne geçiyor.

Çevik iş yapma modelinin sigorta şirketlerine kazandıracağı avantajlarla ilgili olarak McKinsey uzmanları tarafından hazırlanmış ilginç bir çalışmaya rastladım.[1] Bu makalede yer alan bazı yaklaşımları paylaşmak istiyorum.

Sigortacıların gayet iyi bildikleri gibi, sigortacılıkta geleneksel iş yapış modellerinde yeni bir ürünü pazara sunmak birkaç ay alabilir. İlk olarak ürün müdürünün talebiyle başlayan yeni ürün geliştirme sürecinde genel merkezin bu ürüne ihtiyaç olup olmadığına yönelik analizi birkaç haftayı bulur. Sonra da ürüne neden gerek duyulduğu, ne zaman piyasaya sürülebileceği ve nasıl bir kaynak tashih edileceğine yönelik çalışmalar devreye girer. Tüm geliştirme süreci boyunca en az altı farklı departmanın sürecin içine dâhil olacağı uzun bir yolculuk başlar.

Oysa çevik iş modelleriyle bu süreç tamamen değişebilir. Örneğin sadece birkaç sigorta uzmanı, bir veri uzmanı ve dijital kanallar aracılığıyla yeni ürünler sunmaya ve satışları artırmaya odaklanan birkaç yazılımcıdan oluşan küçük, çapraz işlevli ve çevik bir ekip hayal edin… Sadece proje hayata geçene kadar değil proje tamamlandıktan sonra da varlığını sürdürecek bu ekip, müşteri geri bildirimlerini toplayıp analiz eder, müşteri deneyimini iyileştirir ve diğer stratejik öncelikler ortaya çıkana kadar satışları iyileştirmeyi amaçlar.

Kurumsal çeviklik kavramı yeni değil, birçok teknoloji ve hizmet sektörü şirketinin bu uygulamaları benimsediğini biliyoruz. Sigorta sektörü de son dönemde kurumsal çevikliğe ilgi göstermeye başladı. Özellikle müşteri ihtiyaç ve beklentilerindeki değişimle her geçen gün daha hızlı çözüm üretme zorunluluğu sigortacılar için çevik iş yapış modellerinin önemini de artırıyor.

Elbette bir günde çevik hale gelmek mümkün değil. Bunun için öncelikle şirketlerin çeviklikle neyi çözeceğine karar vermesi gerekiyor. Daha sonra şirketler kendilerini küçük ve güçlendirilmiş ekiplerden oluşan bir ağ olarak yeniden tasarlamalı, çevik yönetişim ve süreçleri devreye almalı. Çevik dönüşüm, hiyerarşik olmayan bir ortamda İK’yı yeniden ele almayı ve temel teknoloji bileşenlerini modernleştirmeyi de içeriyor.

Peki bu değişim neden zorunlu?

Öncelikle mevcut yani geleneksel olarak tanımlayacağımız sigorta şirketlerinin operasyonel ve hiyerarşik iş modelleri, nispeten istikrarlı, yani oyunun kurallarının sabit kaldığı ortamlarda başarılı olmak için kurgulandı. Bu nedenle değişim hızlanırken bu modellerin modası geçiyor. Yarının dünyasına hazırlanırken sigortacıların daha hızlı, daha yalın ve daha etkili iş yapış modellerine ihtiyacı var. Çeviklik de işte bu üç konudaki ihtiyaca yanıt veriyor.

McKinsey’e göre çevik organizasyonlar, görevde hesap verebilirliği en üst düzeye çıkarıyor ve yeni ürün piyasaya sürme sürecini beş kata kadar daha hızlı bir şekilde yapmaya olanak sağlıyor. Çeviklik yeni ürün sunma süresini kısaltmanın yanında şirket içinde yönetim süreçlerinin basitleştirilmesine ve operasyonel verimliliğin artırılmasına da katkıda bulunuyor. Çevik çalışma yöntemleri daha iyi bir müşteri memnuniyeti ve çalışan bağlılığı da sağlıyor. McKinsey uzmanları bazı uygulamalarda müşteri memniyeti ve çalışan bağlılığının 20 puan arttığını belirtiyor.

Tüm büyük dönüşümler gibi çevik dönüşüm de kolay değil. Yönetim ekibinin tam katılımını gerektiren uzun bir yolculuk. Bu dönüşüm yolculuğu için önce vizyonu ortaya koymak şart. Ardından öncü takımlarla işe başlamak, adım adım çevikliği kurum içinde ölçeklendirmek gerekiyor. Bu yolculuğa çıkmadan önce çevik dönüşümlerde her şeyin en baştan öngörülüp planlanamayacağını ve uygulamanın en iyi yolunun ilerledikçe uyum sağlamak olduğunu kabul ettiğini de hatırlatalım.

Hepimizin bildiği gibi sigorta sektörü yeni normale doğru ilerlerken muazzam bir değişim geçiriyor. Akıllı iş stratejileri bu ortamda başarılı olmanın kritik anahtarı olacak. Geleneksel iş modellerinin yeni ihtiyaçları karşılamaya yetmeyeceğinin bilinciyle kurumsal çevikliği gecikmeden devreye alma zamanı geldi.

Biz Aksigorta’da geleneksel sigortacılık anlayışının ötesine geçerek bu yönde çalışmalar yapıyoruz. Çalışma birimlerimizi çevik ekiplere dönüştürerek, tabuları ve hiyerarşinin getirdiği engelleri yıkıyor; sonuç odaklı bir yaklaşımla, bütün ekip üyelerinin bilgi akışında yer aldığı modelleri hayata geçiriyoruz. Çalışanlarımızın kendilerini daha esnek ve özgür hissedecekleri, ortak hedefler doğrultusunda değer yaratacakları bir çalışma ortamı oluşturuyoruz.

Bunun olumlu sonuçlarını da şimdiden alıyoruz.

Bütün sigorta şirketlerine tavsiye ederim.

[1] https://www.mckinsey.com/industries/financial-services/our-insights/scaling-agility-a-new-operating-model-for-insurers