Fuat Bozkurt: Sigortacılığın 2025 rotası

2025 yılında korunma açığının daraltılması için şu soruları sorarak işe koyulmamız gerekiyor:

Finansal çevikliğe sahip miyiz?

Sürdürülebilirliğimiz ne durumda?

Sigorta ekosisteminde dünya sıralamasında yükselmek için neler yapmalıyız?

Geleceği kucaklamaya hazır bir sektör müyüz?

İyi ve kötü riskleri yeterince ayırabiliyor muyuz?

-Fuat Bozkurt*

Sektörümüzün 2025 yılındaki ana hedefi “korunma açığının daraltılması” olacaktır. Korunma açığı kavramı, sigortalanabilir olduğu halde sigortalanmayan riskler olarak tanımlanmaktadır. Hem sigortalılar için hem de sigortasızlar için korunma açığı ayrı ayrı mevcuttur.

Penetrasyonun yükseltilmesi için sigortanın tabana yayılması son derece önemlidir.

Sektörümüz;

  • İklim değişikliği
  • Demografik yapının bozulması
  • Katastrofik riskler (İzmit-Maraş) gibi önemli akımlardan yoğun şekilde etkilenmektedir.

Peki büyüme için sektör olarak kendimize hangi soruları sormalıyız?

  • Finansal çevikliğe sahip miyiz?
  • Sürdürülebilirliğimiz ne durumda?
  • Sigorta ekosisteminde dünya sıralamasında yükselmek için neler yapmalıyız?
  • Geleceği kucaklamaya hazır bir sektör müyüz?
  • İyi ve kötü riskleri yeterince ayırabiliyor muyuz?

Ülkemiz ekonomik büyüklükte dünyada 18. sıradayken, prim üretimine göre 34. Sıradadır.

“Prim üretimi sıralamasında da en azından ekonomik büyüklük sıralamasını yakalamak” rotamızdaki bir sonraki durak olmalıdır.

Prim üretimini artırmak için ZDS, kobi, konutta hâlâ büyük potansiyel olduğu görülmektedir.

ZDS sigortasının yakın zamanda ZAS (Zorunlu Afet Sigortası’na) dönüşmesi, sigorta şirketlerinin sunacağı ihtiyari teminat ve primlerin de yakın zamanda şekilleneceği ön görülüyor.

Teminatların deprem ve yanardağ dışında heyelan, fırtına, dolu, çığ, orman yangını şeklinde genişleyeceği, acil ihtiyaç teminatının da eklenerek köylerin de kapsama alınacağı, kontrol noktalarının tapu, elektrik, su, doğalgaz ve internet olarak genişleyeceği belirtiliyor.

ZAS poliçelerinin otomatik yenilemeli, mücbir haller dışında yenilemeden kaçınılamayan, zamansız, vadesiz bir şekle evrilmesinin planlandığı ve 12 taksite kadar taksitlendirilme imkanının mümkün olmasından bahsediliyor. Bu revizyonlar sonrasında ZDS’de %56 olan penetrasyon oranının ciddi şekilde artırılması hedefleniyor.

Riskleri doğru kategorize ederek, ilk ateş esaslı yangın poliçeleri gibi yeni ve uygun ürünlerin geliştirilmesi bekleniyor.

Depreme dayanıklı konut üretimi için Kentsel dönüşümün kaçınılmaz olduğu bu dönemde, belirsizliklerin aşılması ve hak sahiplerinin korunması için bina tamamlama sigortası da önemli bir potansiyel olacaktır.

Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ile 3. basamak emekliliğin gündemde olduğu, TES’e katılımın zorunlu, sistemden çıkışların koşullu, devlet katkısı ile işveren katkısının mevcut olduğu, süreye bağlı fon kompozisyonu ile katılımcı sayısının 20 milyona yükselmesinin hedeflendiği belirtiliyor.

Evrensel normlarla yerel detayların harmonize edildiği kapsayıcı bir alt düzenleme olarak, katılım sigortacılığının pazar payının 3 yıl içinde % 5’ten % 15’e yükselmesi bekleniyor.

Trafik sigortasında devam eden çalışmaların şu şekilde olduğu belirtiliyor;

  • Öngörülebilirliğin artırılmasına yönelik tedbirler
  • Eşdeğer ve yeniden kullanılabilir parça düzenlemesi
  • Tarife optimizasyonu
  • Havuz kapsamının daraltılması
  • Havuz dağıtım yönteminin tamamen Pazar payı esasına dönüştürülmesi
  • Kademeli olarak serbest tarifeye geçiş

Sigorta şirketlerinin online satış ile daha uygun fiyatlandırma, promosyon gibi uygulamalar yaparak kendi acenteleri ile rekabete girmemesi, satış kanalları arasında ayrıcalıklı durumlar yaratmaması gerektiği vurgulanarak sigorta şirketleri ve aracıların birbirlerine olan güvenlerini güçlendirerek uyum içinde çalışmalarını sağlayacak, yeni uygulamalara ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.

Aracıların sektördeki değişimlere entegre olarak üretimlerini artırabilmeleri için;

  • Sigortacılık branşlarına göre lisanslama yapılması,
  • Yapay zeka/dağıtım kanalları arasında uyumun sağlanması,
  • Sigorta aracılarının finansal danışman olması,
  • İş modellerinin yeniden şekillenmesi ve sürdürülebilir olması,
  • Dijitalleşmenin acentenin yerine geçmemesi, acenteyi destekleyecek nitelikte ve arkasında olması gerektiği vurgulanıyor.

Özel Sağlık Sigortası penetrasyon oranının %5.02,

Tamamlayıcı Sağlık Sigortasındaki oranının ise %8,07 olduğu belirtilerek bu alandaki potansiyelin büyük olduğuna dikkat çekiliyor.

2025 yılının ortak hedeflere hep birlikte odaklandığımız, başarılı sonuçların alınacağı bir yıl olmasını diliyoruz.

*Fuat Bozkurt: SAB Sigorta Acenteleri Derneği Genel Sekreteri