Sigortacılıkta gelişimin anahtarı GENÇ insan kaynağında

Sigorta sektörüne katılan yeni kuşaklarla birlikte değişen iş gücü yapısı, şirketlerin daha esnek ve yenilikçi bir yönetim tarzı benimsemelerini zorunlu kılıyor. Çalışanların farklı ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayacak çözümler sunmak, şirketlerin bu dönüşüme ayak uydurabilmesi için önem taşıyor.

 

İngiltere’de sigorta sektörüne çok ilgili olduğunu belirten Y Kuşağı çalışanların oranı %10’un atına inerken mevcut iş gücü ise yaşlanıyor. İnsan Kaynakları, bu süreçte yetenek kazanımı ve çalışan bağlılığını artırarak sektördeki büyüme potansiyelini en üst düzeye çıkarma konusunda kritik bir rol oynuyor. Dijitalleşme ve yeni nesil çalışma modelleri, sektördeki iş gücünü yeniden şekillendiriyor.

-767. Sayı Dosya Konusu

Sigorta sektörü, küresel ölçekte dijital bir dönüşüm süreci içindeyken, bu değişimin yönetilmesi adına İnsan Kaynakları (İK) alanında büyük sorumluluklar üstleniliyor. Sektör, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada yetenekli çalışanları çekme, elde tutma ve verimli bir şekilde yönetme konusunda ciddi zorluklarla karşılaşıyor. Bu zorlukların üstesinden gelebilmek için İK stratejilerinin, dijitalleşme ve yenilikçi yöntemlerle güçlendirilmesi büyük önem taşıyor.

Sigorta sektörünün büyüme potansiyeli oldukça yüksek olsa da, hem gelişmiş piyasalarda hem de gelişmekte olan bölgelerde önemli İK zorlukları ortaya çıkıyor. Özellikle İngiltere gibi gelişmiş sigorta pazarlarında bile, sektördeki genç kuşakların ilgisi azalmış durumda. İngiltere merkezli Vive Up Benefits’ten Sinead Murphy, sigorta sektörünün çekiciliğinin giderek azaldığını vurguluyor. İngiltere’de, sigorta sektörüne çok ilgili olduğunu belirten Y kuşağı çalışanların oranı %10’un altına düşerken, mevcut iş gücü ise yaşlanıyor. Söz konusunu durumun Türkiye’de de çok farklı olmadığı gözleniyor. Bu, sektördeki yetenek açığını artırıyor ve yeni nesil çalışanları sektöre kazandırmak daha da kritik hale geliyor.

Türkiye’de sigorta sektörü büyüme potansiyeli taşısa da bu büyüme sürecinde sektöre yeni yetenekler kazandırmak ve mevcut iş gücünü verimli bir şekilde yönetmek oldukça zorlayıcı olabiliyor. Bu noktada, İK yönetimlerinin doğru stratejilerle bu zorlukları aşması büyük önem taşıyor.

Yeni nesil çalışanlar için cazibe merkezi olmak

İngiltere’de sigorta sektöründe yeni çalışan arayışı oldukça yoğun. Sigorta brokerlerinin %71’i yeni çalışan arayışında ve açık pozisyonların %23’ü dört aydan uzun süre doldurulamıyor. Bu durum, sektördeki yetenek çekme ve elde tutma stratejilerinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Sektördeki iş gücü de hızla yaşlanıyor; bu da sigorta şirketlerinin, özellikle Y ve Z kuşağı çalışanlarını sektöre çekme konusunda daha yenilikçi ve cazip stratejiler geliştirmelerini gerektiriyor. Bu stratejiler arasında esnek çalışma koşulları, gelişim fırsatları, cazip maaşlar ve yan haklar bulunuyor.

Sigorta sektöründeki çalışanların yüksek işten ayrılma oranları, bu sorunu daha da zorlaştırıyor. Çalışan bağlılığı, sektördeki en kritik konulardan biri haline gelirken, İK uzmanları, çalışanları elde tutmak için gelişim fırsatları, sürekli geri bildirim sağlayan bir yönetim anlayışı ve esnek çalışma olanakları sunarak, bağlılık oranlarını artırmayı hedefliyor.

Dijital dönüşüm ve İK teknolojileri

Sigorta sektörü, dijitalleşme ve yapay zeka gibi teknolojilerle büyük bir dönüşüm geçiriyor. Bu dönüşüm, sektördeki çalışma şekillerini değiştirmeyi vaat ederken, aynı zamanda çalışanların beceri setlerini de güncelleme ihtiyacını doğuruyor. Darwinbox’tan Sushma Nagendran, sektördeki en önemli görevlerden birinin, iş gücünün dijital becerilerle donatılması gerektiğini belirtiyor. İK liderlerinin, çalışanlarına bu yeni teknolojileri etkin şekilde kullanabilme becerisini kazandırması, sektörün bu dijital dönüşüm sürecine başarılı bir şekilde adapte olabilmesi için çok kritik bir adım.

Sektördeki iş gücü hızla yaşlanıyor; bu da sigorta şirketlerinin, özellikle Y ve Z kuşağı çalışanlarını sektöre çekme konusunda daha yenilikçi ve cazip stratejiler geliştirmelerini gerektiriyor. Bu stratejiler arasında esnek çalışma koşulları, gelişim fırsatları, cazip maaş ve yan haklar bulunuyor.

Yapay zeka ve diğer dijital araçlar, sigorta çalışanlarının daha verimli çalışmasını sağlayarak, onları problem çözme ve inovasyona odaklanma fırsatı sunuyor. Ancak bu yeni teknolojilerin verimli kullanılması, çalışanların sürekli eğitim ve gelişim programlarına katılmalarını gerektiriyor. Bu noktada, İK teknolojilerinin devreye girmesi ve çalışan eğitim süreçlerini daha verimli hale getirmesi büyük önem taşıyor.

Eğitim ve beceri geliştirme

Sigorta sektöründeki eğitim ve beceri geliştirme süreçleri, diğer sektörlerle kıyaslandığında yeterince verimli kullanılmıyor. Sigorta sektörü, İngiltere’de eğitim için en az zaman harcayan üçüncü sektör konumunda. Ancak dijital İK çözümleri sayesinde, eğitim süreçleri daha verimli hale getirilebilir. Akıllı sistemler, çalışanların gelişim süreçlerini izleyebilir, akran öğrenimini teşvik edebilir ve sürekli gelişim sağlayabilir.

Ayrıca, sektördeki beceri açığının kapatılması için çalışanlara daha fazla kaynak ve zaman ayrılması gerekiyor. Eğitim programlarının etkili bir şekilde planlanması, sektörün dijitalleşme sürecine ayak uydurabilmesi için kritik bir adım.

Çalışan bağlılığını arttırmak

Sigorta sektöründe çalışan bağlılığı, özellikle yüksek işten ayrılma oranları göz önüne alındığında önemli bir sorun teşkil ediyor. Sigorta şirketleri, bağlılıklarını artırabilmek için yan haklar, esnek çalışma koşulları ve gelişim fırsatları sunuyor. Ancak, en iyi yetenekleri elde tutmanın yolu yalnızca maddi teşviklerden geçmiyor. Yüksek bağlılık kültürüne sahip şirketler, çalışanlarının kendilerini değerli hissettikleri ve gelişim fırsatlarının olduğu bir ortamda daha uzun süre kalmaya eğilimli oluyor.

İngiltere’deki sigorta sektörü örneğinde olduğu gibi, çalışan bağlılığını artırmak, sektördeki yetenek açığının kapanmasına ve en iyi çalışanların elde tutulmasına yardımcı oluyor. Ayrıca, bağlılık seviyeleri yüksek olan şirketler, bu durum sayesinde iş gücü verimliliğini arttırıp daha sağlam bir iş gücü oluşturabiliyor.

Çeşitlenen iş gücüne uyum

Sigorta sektöründe uzaktan ve hibrit çalışma modellerinin kalıcı hale gelmesi bekleniyor. Bu da İK yönetimlerinin, iş gücünün çeşitlenmesine ve çalışan işbirliğini artırmaya yönelik stratejiler geliştirmesini gerektiriyor. İK teknolojileri, bu süreçte önemli bir rol oynuyor. Uzaktan işe alım, sanal etkileşimler ve çalışan geri bildirimleri, dijital platformlar üzerinden daha kolay bir şekilde yönetilebilir.

Ayrıca, değişen iş gücü yapısı, şirketlerin daha esnek ve yenilikçi bir yönetim tarzı benimsemelerini zorunlu kılıyor. Çalışanların farklı ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılayacak çözümler sunmak, şirketlerin bu dönüşüme ayak uydurabilmesi için önem taşıyor.

Müşteri odaklılık ve siber güvenlik

Müşterilerin artık kişiselleştirilmiş hizmetler beklemesi, sigorta şirketlerinin çalışma kültürünü köklü bir şekilde değiştirmelerini gerektiriyor. Sigorta çalışanları, müşteri odaklı bir yaklaşımı benimsemeli ve empatik bir iletişim tarzı geliştirmelidir. Bu dönüşüm, sigorta sektörünün daha verimli ve müşteri dostu olmasını sağlayacaktır.

Diğer yandan, dijitalleşme ile birlikte siber güvenlik ve veri gizliliği konusu da büyük bir önem kazanıyor. Sigorta şirketleri, müşterilerinin hassas bilgilerini korumak için güvenlik sistemlerini güçlendirmeli ve çalışanlarını bu konuda eğitmelidir.

Veri ve analitik kullanımı

Sigorta sektörü, veri analitiği ve yapay zeka destekli çözümler kullanarak, işe alım, iş gücü planlaması ve çalışan performansı gibi alanlarda daha doğru ve verimli kararlar alabilir. Veri yönetimi, sigorta şirketlerinin en uygun çalışanları daha hızlı ve doğru bir şekilde işe almasına yardımcı olabilir.

Yapay zeka destekli işe alım süreçleri, iş gücü planlamasını daha verimli hale getirebilir. Ayrıca, çalışanların verimliliği ve performansı hakkında içgörüler sunan analitik paneller oluşturulabilir.