Ayhan Çalık: Sigorta acenteliği mesleğini ahilik kurtarır

Madem ki “sigorta acenteliği” bir meslektir; o hâlde bu meslek, ülkemizin önemli bir ekonomik ve kültürel kazanımı olan, 820 yıl önce kurulmuş ahilik sisteminin örf, anane ve gelenekleri baz alınarak, 21. yüzyılın gereklilik ve ihtiyaçlarına uygun biçimde yapılandırılmalıdır. Acente, yanında çalışan kişiyle mesleğin inceliklerini paylaşmalı, bu kişi merkezi sınav sistemiyle ölçülerek ruhsatlandırılmalı ve günümüzün levhasına kaydedilmelidir. Bu sayede meslekte branşlaşmanın da önü açılmış olacaktır.

-Ayhan Çalık

Sektörümüzün yeniden yapılandırıldığı bir dönemdeyiz. Pandemi ve ardından gelen yanlış ekonomik kararlarla ülke ekonomisinde hizmet ve ürünlere ulaşımın zorlaştığı, neredeyse karaborsaya düştüğü, enflasyonun her gün zirve yaptığı, Türk Lirası’nın değer kaybettiği bir dönemin ardından, ekonominin toparlanması amacıyla uygulanan sıkı kemer politikalarıyla altüst olan ekonomik yapıdan sektörümüz de nasibini aldı. Bu sürecin tam ortasında yaşanan 6 Şubat depremi ise sigorta sektörünü kökten sarstı.

Pek çok belirsizliğin sürdüğü bu karmaşa içinde, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından etkin şekilde denetlenmeyen şirketlerden Gri ve Mellce iflas etti, üçüncü şirket Aveon ise yoğun bakımda; dördüncüsü ise bu yazıyı kaleme aldığım gün itibarıyla ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bu sancı bir metastaz sancısı mı, yoksa bir doğum sancısı mı, hep birlikte göreceğiz.

Anlaşılan o ki SEDDK süreci şöyle okudu: Güçlü bir sigorta sektörü için mali açıdan güçlü şirketler gerekir. İlk olarak sigorta şirketlerine yönelik adımlar atıldı ve yüksek sermaye artışları istendi. Ardından, acentelerin ve brokerlerin de güçlü sermayelere sahip olması gerektiği vurgulandı. Böylece sermaye şartları; tüm ruhsatlara sahip bir sigorta şirketi için 4 milyar Türk Lirası’na, acenteler için 3 milyon 250 bin Türk Lirası’na ve brokerler için 3 milyon 213 bin Türk Lirası’na çıkarıldı.

Bu arada sessiz sedasız bir mevzuat değişikliği daha yapıldı. SEDDK’nın 22 Ocak 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan mevzuat değişikliğiyle, Sigortacılık Eğitim Merkezi (SEGEM) Müdürlüğü’ne beş yılda bir “Acente Yenileme Eğitimi” düzenleme ve bu süreci takip etme sorumluluğu getirildi. Bu doğru bir yaklaşım olmakla birlikte yine de makyaj kokan bir iyileştirme olarak değerlendirilebilir. Sektörün (en azından acentelik temelli olarak) iyileşmesi için daha radikal kararlar alınmalı ve mesleğin ruhuna dokunulmalıdır. Bunun için acentelik mesleğine kabul kriterlerinin temelden çatıya yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda Sigorta Acenteleri Derneği (SAB) Mevzuat Komisyonu olarak hazırladığımız taslağı, SEGEM Müdürümüz Sayın Gökhan Ay ile detaylı şekilde paylaştık.

Madem ki “sigorta acenteliği” bir meslektir; o hâlde bu meslek, ülkemizin önemli bir ekonomik ve kültürel kazanımı olan, 820 yıl önce kurulmuş ahilik sisteminin örf, anane ve gelenekleri baz alınarak, 21. yüzyılın gereklilik ve ihtiyaçlarına uygun biçimde yapılandırılmalıdır.

Özetle resmetmek gerekirse; acente, yanında çalışan kişiyle mesleğin inceliklerini paylaşmalı, bu kişi merkezi sınav sistemiyle ölçülerek ruhsatlandırılmalı ve günümüzün levhasına kaydedilmelidir. Bu sayede meslekte branşlaşmanın da önü açılmış olacaktır.

SEGEM’e sunduğumuz plan, ahilik düzeninin sigorta sektörüne uyarlanmış bir modelidir. İki ana aks üzerine yapılandırılmıştır. Elementer branşlarda dört aşamadan, hayat, sağlık, bireysel emeklilik ve finansal sigortalar branşlarında ise iki aşamadan oluşan bir öğrenim ve ardından ölçümleme süreci öngörülmektedir. Bu süreçte başarılı olan acenteler ve hatta teknik personeller, “Sigorta Mesleği Levhası”na kayıt edilerek (şed kuşanarak) mesleğe kabul edilecektir.

ayhan.calik@sab.org.tr