Şile’nin doğal güzelliklerinden Ağva Plajı’na yapılmak istenen mahmuz yapısı, kıyı ekosistemi ve kamusal alan kullanımı açısından tartışma yaratıyor. Projeye karşı çıkan çevre örgütleri, mahmuzun kıyı erozyonunu artıracağı ve halkın denize erişimini engelleyeceği uyarısında bulunuyor.
Eko-lojik-
Devlet Su İşleri’nin (DSİ) Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi, bölge halkı ve çevrecilerin tepkisini çekiyor. Yeşil Gazete’nin haberine göre, plajın her iki ucundaki Sungurlu ve Göksu derelerinin denize döküldüğü noktalara dev kayalardan oluşan mahmuzlar inşa edilecek. Ağva Yaşam Dayanışma Derneği, projenin hayata geçmesi halinde halk plajının ciddi kirlilik riskiyle karşı karşıya kalacağını belirterek, tüm doğaseverleri bu projeye karşı çıkmaya çağırdı. İmar Kanunu uyarınca plana itiraz için sadece dört gün bulunuyor.
Projenin detayları ve amaçları
DSİ tarafından hazırlanan projeye göre, Sungurlu ve Göksu derelerinin Karadeniz’e döküldüğü ağız kısımlarına denize doğru uzanacak mahmuzlar inşa edilecek. Projenin taşkınları önleme ve erozyonu engelleme amacı taşıdığı belirtiliyor. Ancak, inşaat sürecinde denizin doldurulması ve çeşitli yapıların yapılması planlanıyor. Yaklaşık üç yıl sürmesi öngörülen inşaat sürecinde plaja binlerce kamyon ve iş makinesinin girmesi bekleniyor. Bu durum, halk plajı olarak kullanılan alanın her iki yanının da mahmuz yapılarıyla kapatılmasına neden olacak.
İtiraz süreci ve çağrı
İstanbul Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesi iletmeye hazırlanan Ağva Yaşam Dayanışma Derneği, projeye karşı çıkan herkesi doğa harikası plaja sahip çıkmaya davet ediyor. İmar Kanunu uyarınca plana itiraz için sadece dört gün bulunuyor. Dernek, Ağva’yı seven herkesi bu kısa süre içinde itirazlarını iletmeye çağırıyor.
Çevrecilerin endişeleri
Ağva halkı ve çevreciler, projenin deniz ekosistemini ve sirkülasyonunu olumsuz etkileyeceğini düşünüyor. Ağva Yaşam Dayanışma Derneği’nden Meral Kantarcıoğlu, mahmuzların doğal kum döngüsünü kesintiye uğratarak kıyı şeridinde ciddi dengesizliklere yol açabileceğini belirtiyor. Bu durumun sahil erozyonunu bir bölgede azaltırken başka bir bölgede artırabileceğini ve doğal kıyı habitatlarını tahrip edebileceğini ifade ediyor. Ayrıca, beton yapılarının doğal estetiği bozacağını ve sahil alanlarının kullanımını sınırlayarak turizmi olumsuz etkileyeceğini vurguluyor.
