Sigortacılıkta “Anadolu Ateşi” Kütahya’da yakıldı

Sektörün düşünce platformu Sigorta Strateji tarafından Türkiye Sigorta Birliği’nin desteğiyle organize edilen “Sigortalı Anadolu Zirvesi”nin ikinci buluşması Kütahya Dumlupınar Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi. İlki geçen yıl Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde düzenlenen Zirve’ye SEDDK Başkan Yardımcısı Hande Hatunoğlu Kurtulan, TSB Yönetimi, sektörün önde gelen yöneticileri ve dokuz üniversiteden akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Sigorta Dünyası ise etkinliğin basın paydaşlığını üstlendi.

Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) desteğiyle “Sigorta ile Güçlü Yarınlar: Kalkınma ve Gelecek” başlığıyla organize edilen Sigortalı Anadolu Zirvesi’nin ikinci buluşması 7 Mayıs 2025 tarihinde Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’nde gerçekleşti. Sigorta sektörü paydaşlarını Anadolu’daki üniversitelerle bir araya getirmeyi amaçlayan konferans serisinin ikincisi olma özelliğini taşıyan etkinliğe Türkiye’nin farklı üniversitelerinden katılan öğretim üyeleri sigorta sektöründeki gelişmelere akademik perspektiften mercek tutarken, gün boyu süren etkinliği takip eden üniversite öğrencileri de sektörü yakından tanıma imkânı buldu. Zirve’nin basın paydaşı ise Sigorta Dünyası oldu.

Konferansın açılışında konuşan Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen, sigortacılığın gelişmesi ve tabana yayılması yolunda en önemli önceliklerini eğitime verdiklerini belirterek, “Türkiye Sigorta Birliği olarak eğitimi, bilgiyi merkezimize koyarak, geçen yıl başladığımız ve bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz ve geleneksel hale getirilmesinin amaçlandığı bu güzel buluşmanın ülkemizin dört bir yanında güzel buluşmalarla devam etmesini canı gönülden diliyoruz” dedi.

Zirveyi toplam 500’e yakın öğrenci, akademisyen ve sigorta profesyoneli takip etti.

Sigortacılık mesleğine olan ilginin her geçen gün arttığının altını çizen Gülen, “Günümüzde sigortacılık hızla gelişen, dinamik yapısıyla geleceğin parlak meslekleri arasında yer alırken, Türk sigorta sektörü, sigorta ve reasürans şirketleri, acenteler, brokerlik, eksperlik şirketleri ve diğer aktörleriyle birlikte finans sektörü içerisinde ciddi anlamda istihdam yaratan bir sektör olarak öne çıkıyor. Ülkemizin genç nüfus potansiyeli ve doymamış pazar oranları, yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ederken, bunun yanında yeni şirket kuruluşları da sektörün geleceğine olan güvenin en önemli göstergesi durumunda. Bu durum gençlerimiz açısından önemli bir iş potansiyelini de beraberinde getirirken, gençlerimizin sigorta sektörüne ilgisinin de her geçen gün arttığını görmek bizleri mutlu ediyor” diye konuştu.

“Sektörün geleceği gençlerde”

Gençlerin sigortacılık mesleğinin de geleceği olduğuna vurgu yapan Uğur Gülen sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünün genç nesli teknolojinin içine doğdu. Yapay zeka artık günümüzde tüm sektörler tarafından değerlendirilmekte, mümkün olduğunca denenmekte ve uygulama alanı bulmakta. Bu uygulamalar sonucunda ekonomik anlamda pozitif etkilerin yaratıldığını görmek de mümkün. Bu nedenle gelecek de siz gençlerimizin. Sizlerin fikirleri, sizlerin girişimleri sigortacılığı da değiştirecek. Sigortanın önemini anlatmada sizlere çok ihtiyacımız var. Çünkü bilinmezlerle dolu ve sürekli değişen dünyamızda, sigortanın ekonomik refah ve büyüme için önemi ve vazgeçilmez olduğunu sizlerin çok iyi bildiğine inanıyoruz.”

Konuşmasında koruma açıklarına değinen Uğur Gülen, belirsizlik ve hızlı değişimlerin arttığı günümüz dünyasında, dayanıklı ve sürdürülebilir bir sigorta sektörü, son derece önemli hâle geldiğinin altını çizerek, “Sigorta koruma açığı, ekonomik olarak faydalı olan sigorta miktarı ile gerçekte satın alınan sigorta miktarı arasındaki farktır. Günümüzde koruma açıkları dört ana konuda öne çıkıyor. Bunlar doğal afetler, siber güvenlik, hayat ve sağlık sigortası ile emeklilik sistemleri gibi kilit alanlarda. Türkiye Sigorta Birliği olarak bu alanlarda nasıl çözümler üretebileceğimiz üzerine yoğun şekilde çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

SEDDK Başkan Yardımcısı Kurtulan: çalışanların niteliğinin artması çok önemli

Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkan Yardımcısı Hande Hatunoğlu Kurtulan, konuşmasında sektörün dinamik yapısına dikkat çekerek, 2024 yılı sonu itibarıyla sigortacılık sektörünün finansal sektör içindeki payının yüzde 6,4 olduğunu, 811 trilyon TL teminat büyüklüğü ile sektörün gayri safi yurtiçi hasılanın 19 katında teminat sağladığını belirtti.

Sigorta ekosistemi için öncelikle, finansal okuryazarlık ve özelde sigorta okuryazarlık bilincinin artırılması gerektiğinin altını çizen Kurtulan, “Sektörün istihdam ettiği çalışanların niteliğinin artması, sektörde sunulan ürünlerin daha iyi anlaşılması, tüketicilere bu ürünlerin daha iyi anlatılması ve tüketicilerin de bilinçli tercihlerde bulunabilmesi adına sigorta eğitimi de ön plana çıkmaktadır. SEDDK olarak Türkiye yüzyılında ulaşmaya çalıştığımız hedef, hem ulusal kalkınmamıza en iyi şekilde katkıda bulunan bir sigorta sektörünün varlığını sağlamak ve bu sektörün ihtiyaç duyduğu beşeri sermayenin oluşmasına katkıda bulunmak, hem de vatandaşlarımızın da sigorta okuryazarlığına sahip bireyler olarak bilinçli tercihlerde bulunmalarını sağlamaktır” dedi.

Sigortalı Anadolu Zirvesi’nin ikincisine ev sahipliği yapan Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Yalçın konuşmasında, güvenin teminatı konumunda olan sigorta sektörünün temsilcilerini ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını belirterek, “Üniversitemizdeki bilimsel çalışmalardan dolayı gururluyuz. Sigorta artık hayatın her alanında ve bizim için çok önemli.” dedi.

Zirvenin ilk paneli: Bölgesel Ekonomilerde Sigortanın Stratejik Rolü

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Pazaryeri Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Behlül Ersoy’un sunuculuğunu yaptığı Zirve’nin ilk paneli, “Bölgesel Ekonomilerin Güçlendirilmesinde Sigortanın Rolü” başlığıyla düzenlendi. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Sigortacılık ve Risk Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Dalkılıç’ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde, akademi ve sektör temsilcileri sigortacılığın kalkınmadaki yerini tartıştı. Dalkılıç’ın Bölüm’ün faaliyetlerinden bahsederek açtığı panelde konuşan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arzum Erken Çelik, işletmelerde en yaygın kaygının “ya bir şey olursa” düşüncesi olduğunu ifade etti. Riskin hissedilmesinin doğal olduğunu ancak bu riski yönetebilmek için doğru veriye sahip olunması gerektiğini belirten Çelik, “Bu yüzden bölgesel kalkınma stratejilerinde sigortacılık önemli bir işlev üstleniyor. Sigorta mekanizması sadece işletmeleri değil; çalışanları, tedarik zincirini ve tüm bölge ekonomisini de koruyor. Aynı zamanda risk yönetim kültürünü geliştiriyor. Bu nedenle Anadolu’daki işletmelere bu bilinci yerleştirmek gerekiyor. Yerel kalkınma için sigortacılık bir maliyet unsuru değil, vazgeçilmez bir kalkınma partneridir” dedi.

Afet riski yüksek bölgelerde sigorta poliçelerinde devletin prim desteğine ihtiyaç olduğunu da vurgulayan Çelik, sigortayı yaygınlaştırmanın merkezi idare, özel sektör ve akademinin ortak sorumluluğu olduğunu söyledi.

“Sigorta 2 Trilyonluk Kaynağı Türkiye’ye Aktarıyor”

Panelin bir diğer konuşmacısı olan Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, acentelerin sigorta sektöründeki rolüne değinerek, “Acenteler geçen yıl %70’lik artışla 3,4 milyar dolarlık bir gelir elde etti. Bu azımsanacak bir iş değil. Acentelik, gençler için önemli bir kariyer fırsatı sunuyor. Ancak sigorta sektörü sadece acentelikten ibaret değil; burada pek çok farklı iş alanı bulunuyor. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, ben acenteliğin gündemden hiçbir zaman düşeceğini düşünmüyorum. Özellikle satış sonrası süreçlerde ve müşteriye nitelikli bilgi aktarımında acenteler kritik rol oynuyor” dedi.

Sigortacılığın, sürdürülebilirlik anlamında hayatın devamlılığını sağlayan bir sistem olduğunu ifade eden Obalı, doğru sigorta yaptırmanın önemine işaret ederek, “Sigortacılık 2 trilyon liralık kaynağı Türkiye’ye aktaran bir sektördür. Sigorta şirketleri, sektör tahvillerine ve sermaye piyasası fonlarına yatırım yaparak bölgesel ekonomiye doğrudan katkı sağlıyor. Devlet, akademi ve özel sektör iş birliği sigortacılığın ve ülkemizin kalkınması için kaçınılmaz. Sigorta bilinci ve farkındalığını artırmak hepimizin görevi” şeklinde konuştu.

Özgür Obalı ayrıca, ülkede ihtiyari deprem sigortası oranının %26, Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) oranının ise %56 olduğunu; Kütahya’da ise bu oranların sırasıyla %16 ve %35 seviyelerinde kaldığını belirtti. “Kütahya, depremin etkili olduğu bir bölge. Bu yüzden farkındalığın mutlaka artırılması gerekiyor. DASK’ta ülke genelinde her eve ulaşmışız ama poliçe yenilemelerinde zayıf kalmışız” dedi.

Sigortacılık bölgesel kalkınmanın stratejik aracı

Panelin son konuşmacısı Güvence Hesabı Müdürü Özgür Öntürk ise risklerin giderek çeşitlendiğine dikkat çekti. Dijitalleşme ve yapay zekanın bu risklerin azaltılmasında etkin rol oynayacağını belirten Öntürk, “Siz yeni nesiller bu araçları kullanarak sektörün gelişimine katkıda bulunacaksınız” dedi.

Sigortacılığın bölgesel kalkınmayı doğrudan etkileyen ve fayda sağlayan stratejik bir sektör olduğunu vurgulayan Öntürk, “Sigorta, bölgesel işletmeleri yangın, afet ve üretimin durması gibi risklere karşı koruyan bir sistemdir. Aynı zamanda yatırım güvenliği sağlar ve hasarla karşılaşıldığında güvenli bir sayfa açılmasına imkan tanır. Tarihi çok eskiye dayanan bir yapıya sahiptir” ifadelerini kullandı.

Doğal afetlerin artık öngörülemeyen zamanlarda ve şiddette gerçekleştiğine işaret eden Öntürk, “Maraş depremi 100 bin iş yeri ve 700 bin konutta yıkıma neden oldu. Bu bir trajedi olsa da sigortacılık mekanizmasının önemini bir kez daha ortaya koydu” dedi.

Türkiye Yüzyılı’nda Sigortacılık: Eğitim ve Kariyer

Zirve kapsamında düzenlenen ikinci panel, “Türkiye Yüzyılı’nda Sigortacılık: Eğitim ve Kariyer” başlığıyla gerçekleşti. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serhat Yanık’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, sigorta sektörünün eğitimle ilişkisi, dijitalleşme ve yapay zekâ gibi alanlarla dönüşümü, gençler için kariyer fırsatları ve mesleki yeterlilikler ele alındı.

Panelin moderatörü Prof. Dr. Serhat Yanık, sektördeki değişimi kendi akademik geçmişiyle örneklendirerek, “Bundan 25 yıl önce elektronik sigorta ile ilgili bir çalışma yapmıştım. O dönemde sigorta şirketlerinde e-posta adresi bile yoktu. Sektörde iş imkânlarının daralacağı düşünülüyordu, fakat zamanla iş olanakları arttı. Hatta sigortacılığın gelecekte bankacılıktan daha büyük bir iş sahası olacağını düşünüyorum,” dedi.

Öğrencilere staj imkânlarını araştırmalarını ve iyi yerlerde staj yapmalarını öneren Yanık, “Akademik gelişmeleri, teknolojik yenilikleri ve sektörün aktörlerini mutlaka takip etmelisiniz. Bunun yanı sıra, yapay zekâ ve sigorta teknolojileri konusunda da kendinizi geliştirmeniz büyük önem taşıyor,” diye konuştu.

Tek beceriyle emekliliğe kadar çalışma dönemi kapandı

Neova Sigorta Teknoloji ve İnovasyon Genel Müdür Yardımcısı Dr. Aslıhan Çandır, geleceğe hazırlanırken verinin yakıt işlevi gördüğünü vurgulayarak, “Veriyi analiz etmek ve değerlendirmek artık üniversitelerde, hatta liselerde bile öğretilmesi gereken konular arasında. Günümüzde siber riskler artıyor ve bu alandaki farkındalığın da artması gerekiyor. Teknoloji, insanlara iş hayatında destek olmak için var. Artık tek bir beceriyle iş hayatımızı sürdürüp emekliliğe ulaşmak mümkün değil. Farklı yetenekler edinerek geleceğe hazırlanmamız gerekiyor,” ifadelerini kullandı.

Doğru kişisel özelliklerin korunması gerektiğini vurgulayan Çandır, “İletişim yeteneği başta olmak üzere, sert ya da yumuşak değil, esnek bireyler olmalıyız. Bu da dayanıklılığı beraberinde getiriyor. Dayanıklılık da tıpkı iletişim gibi asla kaybetmememiz gereken bir özelliktir. Merak, istek ve altıncı his gibi insanlara özgü özellikleri yapay zekâ ve makineler hiçbir zaman bizim gibi yerine getiremeyecek. İnsan, iş hayatının dışında kalmayacak,” dedi.

Öğrenme hevesi ve iletişim yetkinliği

Emaa Sigorta Genel Müdürü Prof. Dr. Aykut Ekinci ise iletişimin öneminin bilginin önüne geçtiğine dikkat çekerek, bu tür etkinliklerin değerinin arttığını belirtti. “Dönüşüm geçmişe kıyasla çok daha hızlandı. Bilgi artık durağan değil; sürekli değişiyor. Bilgiye erişim kolaylaştığı için çalışanlarda ve adaylarda bilgiden çok heyecan ve öğrenme isteği arıyoruz. Bu nedenle öğrenme arzusunu ve araştırma hevesini asla kaybetmeyin,” dedi.

Üniversiteye geçişle birlikte bireyin kendisini yeniden tanımladığını vurgulayan Ekinci, “Yeni bir çevreye giriyorsunuz ve bu çevre sizin özelliklerinizi şekillendirmeye başlıyor. Kendinizi yeniden tanımlarken birden fazla hedef koyun. İş dünyasındaki profesyonelleri takip edin, onları anlamaya ve onlara yaklaşmaya çalışın,” önerisinde bulundu.

Yapay zekâ sayesinde bilgi yükünden kurtulunduğunu ifade eden Ekinci, “Yaptıklarınızda fark yaratabilmelisiniz. Eğer sanatı da işin içine katıp yapay zekâyı yönetebiliyorsanız, dünyanın her yerinde iş bulabilirsiniz,” dedi.

Diplomanın yanında mikro yeterlilikler de gerekli

Panelin son konuşmacısı, Ankara Üniversitesi Aktüerya Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Furkan Başer, sektörün küresel ölçekte büyük bir dönüşüm içinde olduğunu belirtti. Yapay zekâ, iklim değişikliği ve dijitalleşme gibi gelişmeler doğrultusunda üniversitelerin müfredatlarında değişiklik yapılması gerektiğini ifade eden Başer, “Temel sigortacılık ve teorik bilgilerin yanında, sigorta teknolojileri, blockchain ve yapay zekâ uygulamaları gibi konulara da eğitimlerde ağırlık verilmelidir. Sektörle iş birliği içinde vaka çalışmaları yapılmalı, sektör profesyonellerinin bilgi ve deneyiminden yararlanılmalıdır,” dedi.

Başer, sektörde hasar tahmini ve suistimal gibi alanlarda uzmanlara ihtiyaç olduğunu belirterek, “Dijital süreçleri kullanıcı dostu hale getirebilen uzmanlar, veri analistleri ve müşteri analizi yapabilen kişiler sektör için çok önemli. Gerçek hayat, deneyimlerle ölçülüyor. Bu nedenle yalnızca diplomanıza güvenmeyin. Mikro yeterlilikler ve sertifikalara da sahip olmalısınız,” ifadelerini kullandı.

Stanford Üniversitesi’nin araştırmasından örnek veren Başer, “2025 – 2030 yılları arasında büyük veri uzmanlarına olan ihtiyaç %113, finans teknolojileri uzmanlarına olan ihtiyaç %93, yapay zekâ uzmanlarına olan ihtiyaç ise %80’in üzerinde artacak,” diyerek sözlerini tamamladı.

Kariyer sunumlarında geleceğin sigortacılarına yol haritası

Zirve kapsamında düzenlenen Kariyer Sunumları oturumları, öğrencilerin sektöre dair bakış açılarını genişletmeyi ve sigortacılık alanında kariyer hedeflerine ışık tutmayı amaçladı.

Sigorta Sektöründe Kariyer Rotanı Nasıl Çizersin? başlıklı ilk sunumda Hepiyi Sigorta Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Doğu, sigortacılıkta dijitalleşmenin geldiği noktayı paylaştı. Hepiyi Sigorta’nın kuruluş ve gelişim sürecini anlatarak başladığı konuşmasında, sektörün teknolojik dönüşümle birlikte büyük bir ivme kazandığını vurguladı:

“Sigortacılık, şu an bankacılığın daha önce yaşadığı teknolojik dönüşümün başında. Yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri yönetimi gibi uygulamalar artık sigortacılığın bir parçası. Günde 20 milyon poliçe teklifi veriyoruz; bu, sadece insan gücüyle yönetilemez. Bu nedenle teknolojiyi iyi kullanmak büyük önem taşıyor. Günlük 130 milyon TL’lik tahsilatı yalnızca iki kişiyle yapıyoruz, çünkü süreçlerimiz teknolojik altyapıyla destekleniyor.”

Doğu, ayrıca finansal okuryazarlığın önemine ve bireysel gelişimin kariyer fırsatlarına etkisine de değindi:

“Kendinizi geliştirmeniz, şirkette daha hızlı yükselmenin anahtarıdır. Bu sektörde başarı, kişinin kendi emeğine bağlıdır.”

Sigortacılıkta Fark Yaratmak: Eğitim ve Gelişim Fırsatları başlıklı sunumda ise Türk Sigorta Enstitüsü Vakfı Müdürü Şebnem Yalçınkaya, vakfın çalışmaları hakkında bilgi verdi. Eğitim ve gelişimin sektördeki yeriyle ilgili şu mesajı verdi:

“Sigortacılıkta iyi bir kariyer için bilgi ve deneyim birikimi şart. Mezunlara işe alımda öncelik sağlayacak projeler üzerinde çalışıyoruz. Öğrencilerin mesleki donanımlarını artıracak eğitim olanaklarını genişletmeyi hedefliyoruz.”

Kariyer sunumlarının ikinci bölümünde SEGEM Müdürü Gökhan Ay, Sınavdan Sertifikaya: SEGEM Süreçleriyle İlgili Bilinmesi Gerekenler başlıklı sunumunda, sektöre girişte zorunlu olan SEGEM sertifikasyon süreciyle ilgili detaylı bilgiler paylaştı.

Burak Gündüz: Girişimcilik alanında ciddi potansiyel var

Insurtech Girişimcisi Burak Gündüz, 2050’ye Doğru Sigortacılık: Bizi Neler Bekliyor? başlıklı konuşmasında sigorta teknolojilerinin geçmişinden bugüne gelişimini anlatarak, gelecekte öğrencileri bekleyen fırsatlara dikkat çekerek, “Teknolojik gelişmeler, sigortacılığı bambaşka bir noktaya taşıyor. Öğrenciler için girişimcilik alanında ciddi potansiyel var. Gelecekte bu sektörde fark yaratmak isteyenler için büyük fırsatlar doğacak” dedi.

Rektör Kızıltoprak: Sigortacılığını gençleri destekleyerek geliştireceğiz

Zirvede bir konuşma yapan Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, gelişmiş ülkelerin sigortacılıkta da ileri seviyede olduklarını belirterek, “Sigortacılık müreffeh ülkelerde ve müteşebbislerin bol olduğu ülkelerde gelişen bir sektör. Biz de üretimimizi ve sanayimizi arttırarak, gençlere sahada yer vererek ve girişimci olmalarını destekleyerek sigortacılığı geliştireceğiz. Muasır medeniyet seviyesine ulaşmak için bu konulara ağırlık vermeliyiz” dedi.