AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken deprem bölgesinden bildiriyor: Deprem değil binalar can alıyor  

AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken sektörde deprem bölgesine ulaşan ilk yetkililerden oldu. Depremin etkileri ve bundan sonra yapılacaklarla ilgili bilgi veren Ölken, bölgedeki dayanışmanın insanımızın farkını ortaya koyduğunu söyledi. Arama kurtarma çalışmalarının özveriyle sürdürüldüğünü gözlemleyen Ölken, can kaybının sebebininse deprem değil, çürük binalar olduğunun altını çizdi. Ölken, aynı sitede yıkılan binaların yanında yıkılmayan binalar olduğu, komşu binaların birinden yürüyerek çıkanlar varken diğerinde insanların enkaz altında kaldığı acı gerçeğine işaret etti. Öte yandan, AXA Sigorta’nın “ödeyenden çözüm ortağına” bakış açısıyla, sigortalılara hızlı hizmet verip ödemelerini gerçekleştirmek için deprem bölgesinde mini kriz masası kurduğunu bildiren Ölken, mobil hizmet aracının diğer sigorta şirketleri tarafından da kullanılabileceğini sözlerine ekledi. 

Yavuz Ölken’in deprem bölgesinden Sigorta Dünyası’na gönderdiği mesajı paylaşıyoruz:  

“Elazığ Depremi hepimiz için bir kez daha bildiğimiz gerçek ile yüzleşmemize neden oldu. Maalesef Depremin şiddeti değil güvenli inşa edilmeyen binalar can kayıplarına sebep oluyor. 6,8 büyüklüğündeki depremin oluşumundan yaklaşık 40 saat sonra çalışma arkadaşlarımla deprem bölgesinde yaşananları son durumu ve ihtiyaçları görmek adına Elazığ’a geldim. Öncelikle bu zorlu anlarda birbirine olağanüstü destek olan yöre halkı ve tüm vatandaşlarımızın zorlu günlerde bu ülkenin farklılığını oluşturduğunu söylemek isterim.  

İyi koordinasyon can kurtarır 

Bu deprem iyi koordinasyon sağlandığında ne kadar çok can kurtarabildiğimizi de gösterdi. AFAD koordinasyonunda çalışan tüm arama kurtarma ekipleri olağanüstü bir iş gerçekleştirmiş durumdalar ve tüm iyi niyetleriyle son ana kadar çalışacaklarını gösteriyorlar. 40’ın üstünde can kurtuldu, bu çok önemli.  

Fotoğrafta da görüldüğü gibi, deprem her binayı yıkmıyor, sağlam yapılmayanı yıkıyor.

Maalesef 30’un üstünde can kaybımız var, umuyoruz bu rakam daha da artmaz. 1200’ün üstünde yaralı için şehirde olağanüstü bir seferberlik var. Bu da gerçekten çok önemli ve tedavileri için çok iyi koordinasyon olduğunu görüyoruz. 

 

Komşu binalar bile birbirinden çok farklı 

Ancak deprem sonrası ağır hasarlı diyebileceğimiz binaların maalesef hiç de az olmayacağını gözlemliyoruz. Tamamen yıkılan bina sayısı çok değil, ancak yapısal özellikleri artık bundan sonra yeterli olamayacağını düşündüren bina görüntüleri de az değil. En büyük üzüntü, tamamen yıkılan binalara bakınca oluşuyor, çünkü yıkılmanın temel sebebi bina kalitesi. Aynı sitede yıkılan ve yıkılmayan binalar, komşu iki binanın birinden yürüyerek çıkmış insanlar, diğerindeyse enkaz altındaki görüntü maalesef gerçeği önümüze seriyor. 

AXA Sigorta tıbbi yardım ekibi deprem bölgesinde.
AXA mobil hizmet araçları sektörün ortak kullanımına açık 

Sigorta olarak bu zorlu anlarda çalışma arkadaşlarım ve Axa Asistans ile birlikte mini kriz masamızın koordinasyonunda çalışıyoruz. Dün ilk mobil yardım aracımız bölgeye ulaşmıştı, tıbbi yardım yanında yiyecek içecek ve battaniye desteği sağlayabildik. Bugünse (pazar) ilave iki aracımız gelip aynı şekilde vatandaşlarımıza destek olmaya çalışacak. Diğer yandan, pazartesi günü itibarıyla başlayacak hasar tespit çalışmaları için eksperlerimiz hazır. Mobil ofis haline dönüşecek mobil hizmet araçlarımızın, gerektiğinde sektörde faaliyet gösteren şirketlerimizin de yapacakları ziyaretler veya ekspertiz çalışmaları sırasında ortak kullanıma hazır olduğunu belirtmek isterim.  

Ödeyenden çözüm ortağına

Maksadımız, “ödeyenden çözüm ortağına” bakış açımızla en hızlı şekilde ekspertizi gerçekleştirip hasar ödemelerimizi tamamlamak olacak. Bu konuda oldukça deneyimliyiz ve bölgede faaliyet gösteren acentelerimizle yakın işbirliğinde çalışıyoruz. Kendilerine de bu kapsamda gösterdikleri hassasiyet ve sigortalılarımıza verdikleri hizmet ve destek için ayrıca teşekkür ediyoruz. 

Bundan sonrası için de Axa ailesi olarak acentelerimiz ve çalışanlarımızla üzerimize düşen görevi layığıyla yapmak üzere tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Bu kötü günler, umuyorum, bundan sonrası için önemli çıkarımları ve dersleri anlayıp güvenli geleceği gerçekleştirebileceğimiz yeni bir dönemin başlangıcı olur.”