AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, “Önümüzde mali kârların ortaya çıkan zararları yönetmesi alışkanlığını süratle bırakmamıza sebep olacak bir yıl var. Daralan mali gelir tabloları bunun en önemli göstergesi olsa da, konu sadece hasar ve mali gelir değil. Doğru ve riske uygun, sürdürülebilir fiyatlama becerilerinde de hızlı adımlar atılması gerektiği ortada.” dedi.
AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, 2019’un iş fırsatlarının daraldığı bir yıl olduğunu söyledi. “Başta kasko ve konutta sigortalı sayılarının düştüğü ya da diğer bir deyişle büyüyemediği, tamamlayıcı sağlık açısından beklentilerin üzerinde bir akışın görüldüğü” bir yılın geride kaldığını ifade eden Ölken, “Kurumsal ve ticari riskler açısından da mevcut portföylerin korunduğu bir yıl oldu” dedi. Ölken 2019 tanımını özet olarak şöyle yaptı: “Maliyet yükü açısından sigortacıların maalesef teknik zararlarını kontrol etmek ile çabaladığı, finansal gelirlerle bazı alanları kapattığı ve açıkçası üretim, gerçek büyüme, sürdürülebilir kârlılık, rezerv ve sermaye yeterlilikleri açısından içinde tehditler barındıran zorlu bir yıl olarak tanımlamalıyız. Tabii diğer yandan da halen sigortacılık ve bireysel emeklilik açısından önemli düzenlemelerin sırada beklediği bir dönemi yaşıyoruz. Denetleme ve düzenleme tarafında atılacak yapısal reformların hızla gerçekleşmesi konusunda da umutla bekliyoruz.”
Zorlu sınav
Hasar maliyetlerinin doğal olarak döviz ve enflasyondan çok kolay etkilendiğini, işçilik ücretleri ve medikal enflasyonun da sektör adına zorlu bileşenler olduğunun altını çizen Ölken sözlerine şöyle devam etti: “Önümüzde mali kârların ortaya çıkan zararları yönetmesi alışkanlığını süratle bırakmamıza sebep olacak bir yıl var. Daralan mali gelir tabloları bunun en önemli göstergesi olsa da konu sadece hasar ve mali gelir değil. Doğru ve riske uygun, sürdürülebilir fiyatlama becerilerinde de hızlı adımlar atılması gerektiği ortada. 2020 yılı, mali gelir katkısı ile yönetilebilmiş 2018-2019 sonrası, ‘teknik sigortacılık’ – ‘verimlilik’ açısından zorlu bir sınav yılı olacak. Eminim tüm sektör oyuncuları bunun farkında ve sigortalılarımıza, acentelerimize sürdürülebilir hizmet sağlamak adına yapısal dönüşümlerini hızlandırıyorlar.”
Büyümede sağlık ve kurumsal-ticari risklerin önemine dikkat çeken Yavuz Ölken, “Özellikle büyümeye bakışımızı sigortalı sayısı ile ölçmeliyiz. Bu anlamda sağlık branşında ciddi bir olumlu trend var. Kurumsal ve ticari riskler tarafında ise hem sigortalanma oranında biraz kıpırdanma oldu, hem de döviz bazlı sigorta bedellerindeki artışlar primlerde büyüme etkisi yarattı. Diğer yandan kasko branşında artan araç bedelleri de prim üretiminde olumlu bir rol üstlendi” dedi.
Büyüme sağlık ve ticari risklerde yaşanır
Önümüzdeki yıl, kurumsal/ticari riskler ve sağlığın büyümeye devam edeceği öngörüsünde bulunan Ölken, “Bu yıl reel anlamda büyüyen branşlardan sağlık tarafında daha yüksek potansiyel görüyoruz. Burada da tamamlayıcı sağlık sigortaları tercih edilen ürünler olarak daha fazla ön plana çıkacak diye düşünebiliriz. Tabii ekonomide yaşanacak olumlu gelişmelerin 2019 baz etkisi ile kasko ve konut tarafında da büyüme yaratabileceğini
SEDDK’dan yüksek beklenti
“Ülkemizde ne yazık ki sigorta yalnızca ihtiyaç anında veya zorunlu olması halinde insanların gündemine giriyor. Oysa ki sigortacılık yalnızca can ve mal varlığı korumaktan çok daha fazlası. Dolayısıyla bu bilgi eksiğinin giderilmesi, insanların sigorta ürünleri konusunda doğru ve yeterince bilgilendirilmesi çok önemli. Diğer taraftan sektörümüzün gelişimi için bir strateji çerçevesinde ilerlemenin de gerekli olduğunu düşünüyoruz. Yakın zamanda açıklanan SEDDK’nın bu anlamda çok önemli getirileri olacaktır. Tabi ki önceliğimiz sektörün genel şart ve mevzuatlarının düzenlenmesi. İnanıyoruz ki SEDDK hem sigorta farkındalığı hem de finansal yapıların güçlendirilmesi gibi konularda önemli adımlar atılmasını sağlayacaktır ve büyümeye destek olacak yatırımların önünü de açacaktır.”
