Sektörün Covid-19’la imtihanı: Çalışma biçimi kalıcı olarak değişecek, dijital dönüşüm hızlanacak

Sigorta sektörü pandeminin vurduğu ekonomik ortamda yeni koşullara uyum sağlamaya çalışıyor. Şirketler bu dönemde bir yandan iş biçimlerini değiştirerek çalışmalarını kesintisiz olarak sürdürmeyi bir yandan da sigortalılarına karşı sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirmeyi hedefliyor.

Geçen yıl sonunda Çin’de ortaya çıkıp kısa sürede bütün dünyaya yayılarak pandemi halini alan yeni tip korona virüsü (Covid-19) salgını gündelik yaşamı ve ekonomik süreçleri kökünden sarsarken sigorta sektörü de bu kaotik ortamda yönünü belirlemeye çalışıyor. Salgın, birçok sektörde olduğu gibi sigorta sektöründe de iş yapış biçimlerini değiştirdi. Bulaşma riskine karşı şirketler zorunlu haller dışında çalışanlarını evden çalışmaya yönlendirerek devamlılığı sağlamaya çalışıyor, ancak üretim tarafında işlerin nasıl rayına gireceği büyük bir soru işareti…

İnsanların gündelik yaşamlarını sürdürebilme mücadelesine girdiği, gelirlerinin azaldığı, harcamalarını kısmak zorunda kaldığı, çoğu zaman sokağa bile çıkamadığı bir dönemde onlara poliçe satmak ya da poliçelerini yeniletmek kolay değil. Bu da hem şirketlerin hem de ana üretim kanalı olan acentelerin kısa ve orta vadede önündeki en önemli sorun.

Sigortalılar açısından en önemli merak konusu ise özel sağlık poliçelerinin Covid-19’u kapsayıp kapsamadığı oldu. Halihazırda özel sağlık poliçeleri Covid-19 tanısı konulana kadar yapılan tüm tetkik giderlerini ve test sonucu belirlenene kadar süren tedavi giderlerini kapsıyor. Covid-19 tanısı konulduktan sonraki tedavi giderleri ise durum poliçede kapsam dahilindeyse ödeniyor. Ancak sigorta şirketleri bu dönemde toplumsal dayanışma adına genellikle kapsam dahilinde olmasa bile sigortalılarının tedavi giderlerini de karşılıyor.

Araştırmamızda “Sigorta sektörü krizde nasıl hareket ediyor?”, “İş süreçlerini nasıl değiştirdi?”, “Şirketler müşterilerine ne gibi kolaylıklar sağlıyor?”, “Acentelerin sigorta şirketlerinden talepleri neler?”, “Şirketler acentelerine yönelik ne gibi destekleme önlemleri aldı; alacak?” sorularının yanıtlarını aradık.

Sektör yetkilileri, pandeminin iş yapış biçimlerini kalıcı olarak değiştireceğinin altını çizerken, sektörde dijital dönüşümün hızlanacağını vurguluyor. Acenteler ise şirketlerden acente protokol hedeflerinin ertelenmesini, acentelerin tahsilat ve ödeme sorunlarına destek olunması, iş seçim kriterlerinin esnetilmesini isterken, Hükümetten de tüm acentelerin Ekonomik İstikrar Kalkanı programı kapsamına alınmasını talep ediyor.

TSB Başkanı Atilla Benli:

Dayanışma ruhuyla bu zor günlerden üreterek çıkacağız

Covid-19  salgınıyla ilgili bir basın açıklaması yayınlayan TSB Başkanı Atilla Benli, sigorta sektörünün her zaman sigortalıların yanında olduğuna, birlik, beraberlik, ve dayanışma ruhuyla bu zor günlerden üreterek çıkılacağını söyledi.

Sigorta sektörünün sigortalılarının her zaman yanında olduğunu belirten TSB Başkanı Atilla Benli; “Mevcut durumda sigorta şirketleri, sağlık kurumlarına başvuran tüm sigortalılarının Covid-19 tanısı konulana kadar yapılmış tüm tetkik giderlerini ve test sonucu belirlenene kadar süren tedavi giderlerini üstleniyor. Covid-19 teşhisi pozitif olarak konduktan sonra oluşan tedavi giderleri ise poliçe teminat kapsamına bağlı olarak ödenmektedir” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Covid-19 enfeksiyonu ülkemizi de olumsuz etkiliyor. Ancak, Türkiye’nin güçlü sağlık yapısı ve Sağlık Bakanlığı’nın sağduyusu ile küresel soruna karşı verilen bu ulusal mücadele, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun önerileri doğrultusunda alınan tedbirlerle güçlü bir şekilde yürütülüyor. Sigorta ve emeklilik sektörü de hizmetlerin devamlılığı ve çalışanların sağlığı için Covid-19 salgınına karşı Sağlık Bakanlığı’nın önerileri doğrultusunda tüm önlemleri almış ve sigortalılarına kesintisiz hizmet sunmak için aralıksız çalışmaya devam etmektedir. Sektör sürecin başından bu yana iş sürekliliği ve sigortalıların hak mahrumiyeti yaşamaması için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile yakın temas halinde çalışmaktadır. Yaygın acente ağına sahip olan sigorta sektörü, dağıtım kanallarının hizmetlerini sürdürebilmeleri için de gerekli düzenlemeleri devreye almış olup kesintisiz devam etmektedir.

Sağlık poliçeleri tanı konulana kadar tüm giderleri karşılıyor

Sigorta şirketleri, poliçe özel şartlarında yazılı olduğu şekilde sağlık kurumlarına başvuran tüm sigortalılarının Covid-19 tanısı konulana kadar yapılmış tüm tetkik giderlerini ve test sonucu belirlenene kadar süren tedavi giderlerini üstlenmektedir. Covid-19 teşhisi pozitif olarak konduktan sonra oluşan tedavi giderleri ise poliçe teminat kapsamına bağlı olarak ödenebilmektedir.

Türk sigorta ve emeklilik sektörü, bu zor dönemde de üretmeye, Sigortacılık Sektörü ilgili tüm paydaşlar ve kamu otoritesi ile işbirliği içinde, birlik beraberlik ve dayanışma ruhuyla, ülke ekonomisine katkıda bulunmaya devam etmektedir.

 

Türkiye Sigorta Birliği: 

Aksiyonlar sektörün tüm paydaşları düşünülerek alınıyor

Türkiye Sigorta Birliği’nden (TSB) dergimize gelen açıklamada, sigorta şirketlerinin aksiyonlarını alırken sektörümün tüm paydaşlarını düşünerek hareket ettiğinin bilinmesinin önemli olduğu kaydedildi.

Hayat dışı sigorta şirketleri için güçlü bir acente ağına sahip olmanın büyük önem arz etiğinin vurgulandığı TSB açıklamasına şöyle devam edildi: “15.000’i aşkın sigorta acentesi Türkiye’nin tüm bölgelerinde aktif olarak çalışıyor ve farklı müşteri kitlelerine ulaşabiliyor. Biliyoruz ki acenteler sektörümüzün en önemli dağıtım kanalı. Pandemi kararıyla birlikte ilk aksiyonumuz acenteler için kanuni zorunluluk olan “Statik IP (statik internet protokolü adresi)” uygulamasının acentelere kolaylık olması açısından 15 gün süreyle kaldırılması oldu. Bu sürecin gidişata göre daha da uzatılabilmesi konusunda çalışıyoruz. Öte yandan en öncelikli konulardan biri durumunda olan uzaktan çalışma ile ilgili birçok şirketimiz acentelerini bilgilendirirken, acentelerin teknolojik altyapılarını geliştirme yönünde hızla adımlar atıldı ve atılmaya devam ediyor. Sektörümüzün tüm paydaşlarının yaşanan süreçten en az zararla çıkabilmeleri adına başta Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü, Türkiye Sigorta Birliği ve tüm şirketlerimizin yoğun bir şekilde çalışıyor.”

Artık her ev birer ofis

Salgına karşı alınan önlemlerin iş hayatını son birkaç haftada hızla değiştirmeye başladığının altının çizildiği Birlik açıklaması şu şekilde tamamlandı: “Pek çok sektör kendi ihtiyaçları doğrultusunda çözümler geliştiriyor ancak hem ülkemize hem de dünya geneline baktığımızda ortaklaşan bazı uygulamalar söz konusu. Bunların başında elbette ki evden çalışma uygulaması geliyor. Kurumlar bugüne kadar ofislerden ve merkezden yürüttükleri çalışmaları kesintiye uğratmama hedefiyle evlere taşımak durumunda kaldı. Pek çok şirket için her çalışanın evi artık birer ofis ve her ofiste işlerin aksamadan yürümesi hedefiyle çalışılıyor, toplantılar yapılıyor. Fiziksel olarak bir arada olma ihtiyacının daha az hissedildiği ya da en azından bu ihtiyacı ortadan kaldıracak teknolojik çözümlerin daha sık kullanıldığı bir dönemden geçiyoruz.

Çalışma biçiminde kalıcı etkiler

Bugün salgın nedeniyle üretilen bu zaruri çözümlerin, bundan sonra çalışma biçimlerinin dönüşümüne etki etme ihtimalinin yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Artık bilgiye her yerden erişmenin mümkün olması, faaliyetlerin sürdürülebilirliğini mekândan bağımsız hale getiriyor. Bu yöndeki eğilimlerin artmasıyla uzaktan çalışmaya yönelik dijitalleşme yatırımlarının da artacağı, IT tarafında şirketlerin buna özel çözümlere daha fazla kaynak ayıracağı ve teknolojik gelişmelerin bu yönde de güçlenerek devam edeceği öngörülebilir. Toplantıların dijitale taşınabilirliği normal zamanlarda da zaman, efor yönetimi, iklim değişikliğine karşı fiziksel mobilitenin azalmasına dair ilham verici gelişmeler olarak değerlendirilebilir.”

 

 Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Şencan:

Salgın tüm sektörleri testten geçiriyor

“Önümüzdeki yıllarda da bu tip kaotik problemlerle daha fazla karşı karşıya kalma ihtimalimiz var. Bu varsayımla, bir sonraki aşamada olabilecekleri tasarlayarak kurumlarının ani gelişmeler karşında vereceği tepkileri aktif olarak kontrol edebilen, çözüm odaklı takım ağlarını hızla oluşturabilen ve ekiplerinin yaşamlarında pozitif fark yaratabilen kuruluşlar, ekonomik sürdürülebilirliklerini sağlayacaktır.”

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mehmet Şencan, yaşanan zorlu dönemde, Anadolu Sigorta’nın her zaman olduğu gibi acentelerinin yanında olduğunu söyledi. Bu süreçte acentelere destek olmak ve kazançlarındaki olası kayıpları engellemek amacıyla kapsamlı bir Anadolu Destek Paketi ve Özel Sağlık Hizmet Paketi hazırladıklarını bildiren Şencan, “Kısa vadede acentelerimizin gelirlerini artırıcı önlemler alarak, üretim sürecinin etkilenmemesi için gerekli geliştirmeleri yaptık. Ayrıca acentelerimiz ve çalışanlarının, sağlıkla ilgili ihtiyaçlarında ilk anda sağlık kuruluşlarına gitme gereksinimi olmaksızın 7/24 Sağlık Danışmanlığı Hizmeti alabilecekleri ve acil durumlarda ambulans hizmetinden faydalanabilecekleri ücretsiz ‘Acil Sağlık Hizmeti’ uygulamamızı başlattık” dedi.

Mehmet Şencan salgının orta ve uzun vadede sigortacılığa ve iş hayatına etkileriyle ilgili olaraksa şunları dile getirdi: “Yaşanan salgın, etkin planlamanın önemini bir kez daha bizlere hatırlatmış, iş sürekliliğinin sağlanabilmesi için tüm sektörlerin ani ve beklenmedik senaryolar karşısında hazırlık yapmaları gereğini ortaya koymuştur. Dolayısıyla, iş sürekliliği planlarının daha da önem kazanacağını ve çeşitleneceğini; planların sadece yerel risklere karşı değil küresel riskler çerçevesinde zenginleşeceğini; siber olaylar, enerji tedarik sıkıntıları, iklim değişikliğine bağlı doğa olayları gibi senaryoların da gündeme geleceğini düşünüyoruz.”

Evden çalışma testi başarılı

Salgının yavaşlaması için alınan izolasyon tedbirlerinin, özellikle çok fazla sayıda beyaz yakalının aynı anda işyerlerine uzaktan erişimle çalışmasının test edilmesine vesile olduğunu söyleyen Şencan, “Sonuç itibarıyla teknolojik altyapının ve uygulamaların bu yeni iş modeli için yeterli olduğu, ayrıca işgücünün yeni ortama hızla uyum sağlayabildiği görüldü. Çalışma hayatının bir anda kitlesel olarak dijital platformlara taşınması, siber risklere karşı da etkin önlem alınması gerekliliğini bir kez daha hatırlattı. Bu nedenle, siber risk sigortalarına talebin artmasın kuvvetli bir ihtimal olarak değerlendiriyoruz” dedi.

Salgının öne çıkardığı bir başka sıkıntılı unsurunsa, faaliyetlerini geçici olarak durdurmak zorunda kalan ticari işletmelerin uğradığı finansal kayıplar olduğunu söyleyen Şencan, sermaye sahiplerinin ve yatırımcıların salgın sonrasında kâr kaybı poliçelerine ilgilerinin artmasıyla bu alanda sigorta pazarının büyüme potansiyeli gösterebileceğini sözlerine ekledi.

Şencan, Koronavirüs salgınının yarattığı şok sonrasında insanların bilerek ve isteyerek bazı kişisel bilgilerini kamu otoritesi, sağlık kurumları, sigorta şirketleri gibi üçüncü partilerle daha sıklıkla paylaşacaklarını öngörerek, “Buna bağlı olarak, kişilerin sağlık verilerini ölçüp izleyerek, bu verilere göre uyarı veya öneri yapan, onları sağlık hizmet sağlayıcılarına yönlendirebilen uygulamaların yaygınlaşmasını da muhtemel görüyoruz. Koronavirüs salgını sonrasında iş seyahatlerinin azalması, büyük çaplı etkinlikler ve organizasyonların dijital platformlara taşınması, pek çok sektörün tedarik ve dağıtım kanalı stratejilerinin dijital iş modelleriyle yeniden şekillenmesi gibi diğer farklılıklar da iş hayatına zamanla girebilir” şeklinde konuştu.

Bilinmezlik ve öngörülemezlik

Büyük çerçeveden bakıldığında, salgının bilinmezlik ve öngörülemezlik haliyle her sektörü test ettiğini söyleyen Şencan sözlerini şöyle noktaladı: “Önümüzdeki yıllarda da bu tip kaotik problemlerle daha fazla karşı karşıya kalma ihtimalimiz var. Bu varsayımla, bir sonraki aşamada olabilecekleri tasarlayarak kurumlarının ani gelişmeler karşında vereceği tepkileri aktif olarak kontrol edebilen, çözüm odaklı takım ağlarını hızla oluşturabilen ve ekiplerinin yaşamlarında pozitif fark yaratabilen kuruluşlar, ekonomik sürdürülebilirliklerini sağlayacaktır.”

 

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen:

Önümüzdeki dönemde sağlıkta teminat kapsamı değişebilir

“Şu anda konu, kamu hastaneleriyle birlikte pandemi hastanesi haline gelen özel hastaneler tarafından ücretsiz olarak yönetiliyor. İlerleyen süreçte bu ve benzer salgın hastalıklara karşı kişilerin sağlık sigortalarına ihtiyaç duyması bekleniyor. Bu sebeple önümüzdeki dönemde özel sağlık sigortalarının teminat kapsamında değişikliğe gidilebilir.”

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, Covid-19 salgınının yaşamı ve iş yapış biçimlerini değiştirdiğini söyleyerek, “Geçtiğimiz yıllarda zemini hazırlanan dijitalleşme, şu anda iş sürekliliğini bozmadan müşterilerimize hizmet verebilmemizi sağlıyor” dedi. Tüm iş süreçlerinin dijital altyapı sayesinde hızlı ve başarılı bir şekilde evden yürütüldüğünü ifade eden Gülen şöyle devam etti:

“Bu süreçte müşterilerimiz için devreye aldığımız ilk uygulama, acil tıbbi yardım hizmetleri oldu. Evlerimizde kalmamızın hayati önem teşkil ettiği bu zorlu süreçte, Aksigorta olarak müşterilerimizin her ihtiyaçlarında bir telefon uzaklarında olmaya devam ediyoruz. Covid-19 sebebiyle hastaneye gitmekten imtina eden müşterilerimiz, 444 27 27 numaralı hattı aradıklarında doktorlarımız ve sağlık personelimiz tarafından, rahatsızlıklarına ilişkin olarak bilgi ve yönlendirme alabiliyorlar. Ayrıca mevcut klinik bilgiler ve vaka hakkında alınan bilgilere bağlı olarak, hastalığın kontrolü aşamasında da tıbbi destek hattı oldukça yardımcı oluyor, hastalarımız hastaneye gitmek zorunda hissetmiyorlar.”

Müşterilere sağlanan kolaylıklar

Aksağlık mobil uygulamasından da bahseden Gülen, “Aksağlık mobil uygulamamız, zaten mevcutta müşterilerimize nöbetçi eczanelerden canlı desteğe, poliçe bilgilerinden anlaşmalı kurumlara kadar ihtiyaç duyulabilecek pek çok bilgi ve hizmete ulaştırıyordu. Aynı zamanda acil durumlarda tek tıkla ambulans çağırma, anlaşmalı sağlık kurumlarının adres bilgisi ve yol tarifine de erişilebiliyor, poliçe bilgileri 7/24 görüntülenebiliyordu. Covid-19 sebebiyle uygulamada birtakım güncellemeler gerçekleştirdik. Artık kullanıcılar, anlaşmalı kurumlarda yaptığı muayenelerde provizyon aşamalarını uygulama üzerinden takip edebiliyorlar. Ayrıca, müşterilerimiz anlaşmasız bir kuruma gittikten sonra şirketten geri ödeme alabilmek için uygulama üzerinden hızlıca faturanın fotoğrafını yükleyerek başvurularını gerçekleştirebiliyorlar. Böylece 20.000 TL’ye kadar olan sağlık harcamalarının fatura asıllarını şirkete gönderme zorunluluğunu da ortadan kaldırdık” dedi.

Ayrıca, bu süreçte sağlık sigortası yaptırmak isteyen müşteriler için de işlemleri online olarak yürütme kararı aldıklarını aktaran Uğur Gülen, poliçe oluşturma süreçlerinde müşterilerden online onay aldıklarını ve bu süreçte ıslak imza şartı aramadıklarını ilave etti.

Hasar süreçlerinde de değişiklikler yaptıklarını aktaran Aksigorta Genel Müdürü bu konuda şunları söyledi: “Aksigorta olarak, oto ve oto dışı ekspertiz çalışmalarını uzaktan yapacak şekilde organize ederek online ekspertiz programı başlattık. Whatsapp üzerinden eş zamanlı paylaşım ve evrak temini, gerek görülen hallerde video ile uzaktan ekspertiz yöntemleri sunuyoruz. ‘Kapıdan al, Kapıya teslim et’ uygulamasıyla, hasar gören araç sahiplerine ücretsiz vale ve çekici hizmeti sunuyor, gerekli servis bakım ve onarımı sağlıyoruz. Bu kritik ve hassas dönemde müşterilerimizin evde kalmasını istiyor, yaşadıkları sıkıntıları gidermek konusunda elimizden gelen her türlü desteği sunmaya devam ediyoruz.”

Sağlık sigortasında değişiklik olabilir

Salgın hastalıkların sigorta sektörüne etkilerine de değinen Gülen sözlerini şöyle tamamladı: “Covid-19 gibi salgın hastalıkların özellikle sağlık sigortacılığında orta ve uzun vadede birtakım değişiklikler yaratabileceğini düşünüyoruz. Şu anda salgın hastalıklar özel sağlık sigortası kapsamında yer almıyor. Sektör olarak dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Şu anda konu, kamu hastaneleriyle birlikte pandemi hastanesi haline gelen özel hastaneler tarafından ücretsiz olarak yönetiliyor. İlerleyen süreçte bu ve benzer salgın hastalıklara karşı kişilerin sağlık sigortalarına ihtiyaç duyması bekleniyor. Bu sebeple önümüzdeki dönemde özel sağlık sigortalarının teminat kapsamında değişikliğe gidilebilir.”

 

Mapfre Sigorta CEO’su Stefan Jensen:

Dijital dönüşüm hızlanacak, eski sistemler devre dışı kalacak

“Tüm dünya artık online yaşıyor. Onun için bu sürecin sonunda tüm şirketlerin, dijital dönüşümde hızlanacağını, eski sistemleri bırakacağını ve verimliliği önceliğe koyarak iş süreçlerini gözden geçireceğini öngörüyoruz.”

Mapfre Sigorta CEO’su Stefan Jensen, bu sıradışı ve eşi görülmemiş olay sırasında toplumun desteklenmesi gerektiği bilincine dayanarak, Kovid-19’u kapsamaya ve karşılamaya karar verdiklerini söyledi. Bu özel uygulamanın Mapfre Özel ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ile bireysel ve kurumsal sağlık sigortası poliçe sahipleri için geçerli olduğunu bildiren Jensen, “Burada sigortalılarımızın, Sağlık Bakanlığı tarafından pandemi hastanesi olarak belirlenen tüm özel hastanelerde, Kovid-19 tedavisi ile sınırlı olmak üzere, ortaya çıkacak fark ücretleri ve tedavi giderlerini mevcut poliçe teminat, network ve limitleri dâhilinde ödüyoruz” dedi.

İş ortaklarına destek paketi

Jensen, acentelerin iş süreçlerinin devamlılığını sağlamak için ticari ve sosyal olmak üzere hayata geçirdikleri eylem planıyla ilgili şunları aktardı: “Yüz yüze toplantılar, saha ziyaretleri yapamasak da mümkün olduğunca telefon, Skype vb. dijital olanakları tercih ediyor ve kesinlikle yalnız bırakmıyoruz. Bununla birlikte acentelerimizi satış kanallarımızın süreçlerini hızlandırmak, iş akışına destek olmak ve şirketin tüm sistemlerine 7/24 kolaylıkla erişmesini mümkün kılacak bir platform olarak hayata geçirdiğimiz Mapfre Sigorta Acente Portalı’na (MAP) yönlendiriyoruz. MAP ile en son haberlere, tüm işlevlere erişebilir ve işlerini ofislerinden veya evlerinden herhangi bir mobil platformda yürütmeye devam edebilirler. Müşterilerimize aynı kalite ve bağlılıkla hizmet vermeye devam ettikçe, bu imkânın acentelerimiz tarafından çok takdir edileceğine inanıyoruz. Ek olarak tüm değerli iş ortaklarımız için bir destek paketi açıkladık. Bu kapsamda çok sayıda hizmeti de devreye aldık. Örneğin Turkcell Akademi’nin tüm eğitimlerini acentelerimiz için ücretsiz sunuyoruz, komisyon ödemeleri için haftalık ödemeye geçiyoruz ya da kasko müşterilerine olası hasar durumunda çekici ile anlaşmalı servise aracını gönderme hizmeti sunuyoruz.”

Mapfre Sigorta’nın, Kovid-19 ile ilgili gelişmeleri ilk andan itibaren yakından takip ettiğini belirten Stefan Jensen, Kovid-19’un yarattığı hasarın küresel anlamda ekonomiyi olumsuz etkilediğinin artık çok iyi bilindiğini söyledi. Bunların yanı sıra Kovid-19 virüs salgını sebebiyle uygulanan sosyal mesafe ve evden çalışma modelinin hem dünyada hem Türkiye’de günlük yaşam tarzlarını değiştirdiğini ifade eden Jensen şunları söyledi: “Bu noktada da yaşam pratikleri, alışkanlıklar ve iş yapma biçimleri her geçen gün kabuk değiştirdi. Bugünlerde dijitalleşmenin önemi bir kez daha öne çıkarken evden çalışma modelini bizim gibi şirketler biraz daha erken keşfetse de tüm dünya aynı anda deneyimlemeye başladı. Buna ek olarak; çalışanların katılımını, iletişimin sürekli ve açık olmasını ve çalışanların refahını sağlamak da büyük önem taşıyor. Artık bu yeni ortamda operasyonel verimliliğin ve süreçlerin akılda kalıcı olacağı çok açık ve dahası, bu yeni çalışma/yaşam tarzına uyum sağlamamız gerektiği de aşikâr.”

Müşteri deneyimi değişiyor

Müşteri deneyimlerinin de değişim gösterdiğine dikkat çeken Jensen sözlerini şöyle tamamladı: “Online alışverişler hız kazanıyor, ödemeler temassız kartlarla gerçekleştiriliyor, tüm ödemeler markaların müşterilerine sunduğu online platformlar üzerinden tamamlanıyor. Tüm dünya artık online yaşıyor. Onun için bu sürecin sonunda tüm şirketlerin, dijital dönüşümde hızlanacağını, eski sistemleri bırakacağını ve verimliliği önceliğe koyarak iş süreçlerini gözden geçireceğini öngörüyoruz. En önemlisi minimum can kaybıyla ve sağlıkla bu dönemi atlatabilmek… Birlikte daha güçlü olacağımızı ve geri kalan her şeyi yerine koyabileceğimizi biliyoruz.”

 

TOBB SAİK Başkanı Levent Korkut:

Tüzel kişi acenteler de ekonomi kalkanına dahil edilmeli

“16 bin acenteden, 9.255 tüzel kişi acente kapsam dışı, 6.782 şahıs acente kapsam içi. Yani sadece Anayasal eşitlik ilkesi açısından dahi baksanız iki acenteden şahıs olan içeride, tüzel kişi acente dışarıda. Günahı ise kurumsal olmak, istihdama daha fazla katkı sağlamak.”

Bloomberg kanalındaki Fokus programına konuk olan TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi (SAİK) Başkanı Levent Korkut, Kovid-19 salgınının tüm sektörleri olduğu gibi sigortacıları da olumsuz etkilediğini söyledi. Küresel bir sorunla ulusal bir mücadele sergilendiğini belirten Korkut sözlerine şöyle devam etti:

Hani Ticaret Odaları olarak kurumsallığı teşvik ediyorduk?

“Biz acenteler açısından değerlendirme yapacak olursak; hasar ve tüm sigorta konularında 7/24 işyerlerimizde veya home ofis olarak evlerimizde kesintisiz hizmet veriyoruz. SAİK olarak yönetim kurulu ve sektör meclisi olarak teyakkuz halindeyiz. Biz acentelerin tabii ki bu dönemde ciddi sıkıntıları var. Bunların en önemlisi ise, ’Ekonomik İstikrar Kalkanı’ programı kapsamının dışında kalmamız. TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu’na bu sorununu aktardık. Kendisi tüm sektörlerin sorunları ve çözüm önerileriyle ciddi bir şekilde 7/24 ilgilenmekte olup, ilgisi ve çabası neticesi ikincil düzenlemelerde bizim açımızdan bir iyileştirme oldu. Gelir vergisi mükellefi olan 6782 şahıs acentesi arkadaşımız program kapsamına dahil edildi.Bu konuda Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Berat Albayrak’a şükranlarımızı sunarız. Ancak,9255 adet tüzel kişi acente meslektaşımız ekonomik istikrar kalkanı dışında kalmış oldu.Başka bir deyişle,16.000 acenteden,9255 tüzel kişi acente kapsam dışı,6782 şahıs acente kapsam içi. Yani sadece Anayasal eşitlik ilkesi açısından dahi baksanız iki acenteden şahıs olan içeride, tüzel kişi acente dışarıda.Günahı ise kurumsal olmak, istihdama daha fazla katkı sağlamak.akanımız Sayın Berat Albayrak’ın sigorta sektörüne verdiği önemi yakinen bilen biriyim ve 2019 Şubat ayında TOBB’da düzenlediği Sektörel Ekonomik Şura’da sektör temsilcisi olarak Kürsü konuşmamda kendilerine bu husustaki takdirlerimi aktarmıştım. 16 bin acente, 60 bin direkt istihdam ve toplamda dolaylı olarak 200 bin insanın omuzlarındaki sorumluluğu adına taleplerimiz var:”

Acentelerin sigorta şirketlerinden talepleri

“Korona virüsü vakalarının muayene, tanı, teşhis ve tedavilerinin sağlık sigortası kapsamında değerlendirilmesi sektöre duyulan güveni üst noktalara çıkaracak ve biz acentelerin sağlık sigortası yeni iş ve mevcut işlerimizin takibi ve yenilenmesinde önümüzü açacaktır. Biz acentelere kira ve personel maaşı konusunda destek verilmeli. 16 Nisan 2016 tarihinde yarı yarıya azalan trafik komisyonlarımızın şu an yeni çıkan ve Resmi Gazete’de yayınlanan genel şartlardaki iyileştirmeler nedeniyle eski oranlarına çıkartılması için komisyonlarının arttırılması biz acentelere bu dönemde can suyu olacaktır. Acentelerin borçları ertelenmeli ve bu borçlar ortalık düzeldikten sonra taksitlerle vade farksız geri alınmalı. Dijitalleşmemiz açısından altyapı desteği verilmeli. Acente hedefleri esnetilmeli ve iyileştirilmeli. Tahsilat sorumluluğu biz acenteler üzerinde bırakılmamalı. Riziko kabul kriterleri esnetilmeli onay süreçleri hızlandırılmalı. Komisyon ödemeleri haftalık yapılmalı. Sigorta şirketleri 2020 yurt içi ve yurt dışı seyahatlerini iptal edip, bütçeleri acentelerine üretimleri nispetinde destek olarak dağıtmalı.”

Bu dönemde çalışan mutluluğunu destekleyin

Aon, yayınladığı “Covid-19 Salgını: Çalışan Mutluluğunu Desteklemek” başlıklı raporla, fiziksel, kapsama alanı, çalışma uygulamaları, finansal ve duygusal olmak üzere beş başlık altında işverenlere çalışan sağlığı ve mutluluğunu tesis edecek önlem önerilerinde bulundu.

Dünya Sağlık Örgütü, yetişkinlerin haftalık olarak en az 150 dakikalık orta yoğunlukta fiziksel aktivite gerçekleştirmesini öneriyor. Fiziksel aktivitenin CVD, tip 2 diyabet ve önlenebilir kanser türlerine yönelik riski azaltmak gibi pek çok olumlu etkisi bulunuyor. Düzenli egzersiz yapmak, beden ve zihin sağlığını korumanın da önemli bir yolu olarak görülüyor. Aon’un paylaştığı raporda işverenlerin bu süreçte çalışanlara düzenli egzersizin faydalarını hatırlatmalarının önemine dikkat çekiliyor. Raporda fiziksel önlemler kapsamında işverenlere sunulan öneriler şöyle sıralanıyor:

  • Çalışanları fiziksel aktiviteye yönlendirecek online egzersizlerin paylaşımı
  • Çalışanlar arası iletişimi geliştirecek kurumsal bir sağlık aplikasyonunun devreye alınması
  • Çalışanlara uyku desteği sunacak dijital araçların paylaşımı

Çalışanlara uzaktan danışmanlık sunun
AB Bilim Merkezi tarafından yapılan bir çalışma yalnızlık hisseden insanların sağlıklarının kötüleşme eğiliminin arttığını, davranışsal performanslarının düştüğünü ve daha olumsuz görüşlere sahip olduğunu ortaya koyuyor. COVID-19 Salgını: Çalışan Mutluluğunu Desteklemek raporu işverenlerin, çalışanların kendilerini yalnız hissetmelerini önlemek için video teknolojisiyle sanal toplantılar düzenlemelerini ve bu dönemde sözel iletişimi öne çıkarmaları gerektiğini belirtiyor. İşverenlere kapsayıcılık alanında sunulan öneriler şöyle sıralanıyor:

  • Farklı yaş gruplarındaki ve hem engelli hem de bedensel engeli bulunmayan çalışanlara yönelik fiziksel sağlığı destekleyecek, sanal tabanlı kişisel eğitmen hizmeti sunulması
  • Bağımsız ve kişisel mahremiyeti ihlal etmeyen tavsiyelerle bu zorlu şartlarda çalışanlara destek sağlayacak çalışan destek programlarına erişim sağlanması

Sağlıklı yemek servislerine abonelik sağlayın
Aon’un Çalışan Düşünce Yapısı Araştırması 2020’ye göre, çalışanların yüzde 69’u işverenlerinin kendilerini iş yaşamı ve kişisel yaşam sorumlulukları arasındaki dengeye yönelik cesaretlendirmesini bekliyor. Çalışanların yüzde 31’i ise bu uygulamayı işverenleri ayrıştıran bir özellik olarak tanımlıyor. Aon’un yayınladığı raporda işverenlere, çalışanları fiziksel egzersiz yapma, düzenli mola verme, sağlıklı beslenme gibi konularda teşvik etmeleri öneriliyor. İşverenlere öneriler şöyle sıralanıyor:

  • Evden çalışanların ergonomik risk değerlendirmelerine destek olmak için mesleki bir sağlık hizmeti sağlayıcısının kullanılması
  • Fiziksel terapi egzersizine yönelik bir uygulama önerilmesi
  • Sağlıklı yemek servislerine abonelik sağlanması

Çalışanların finansal sağlığını ihmal etmeyin
Aon’un, finansal yaşamı yönetme kabiliyeti olarak tanımladığı finansal sağlık da Koronavirüs salgını döneminde çalışan mutluluğunun tesis edilmesinde önemli bir yer tutuyor. İşverenlerin, çalışanların birbirinden farklı çalışma anlayışlarını benimsediği bu dönemde çalışanlarına iş-yaşam dengesini düzenleme ve tasarruf tavsiyelerinde bulunmaları öneriliyor. İşverenlere öneriler şöyle sıralanıyor:

  • Finansal sağlık konusunda farkındalık yaratan uygulamalara erişim sağlanması
  • Finansal sağlığa yönelik online oturumlar düzenlenmesi
  • İndirim fırsatlarının yer aldığı platformlara çalışanların erişiminin sağlanması

Danışmanlık şirketi Mind tarafından yapılan bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse yarısı, mevcut mesleklerinde bir zihin sağlığı sorunu ile karşılaştıklarını belirtiyor. Zihinsel sağlığı en çok etkileyen faktörlerin başında ise finansal endişeler, uyku bozukluğu, iş güvencesine duyulan yoksunluk ve ilişkiler geliyor. Covid-19 salgınının çalışanlarda endişeyi artırdığı gözleniyor. Çalışanların zihinsel sağlıklarını korumaya yönelik öneriler şöyle sıralanıyor:

  • Çalışanların duygusal sağlıklarını korumalarına destek olacak uygulamalara erişim sağlanması
  • Çalışanların dayanıklılığını destekleyecek zihin sağlığı ilk yardım ağının kurulması
  • Çalışanların ek desteğe ihtiyaç duymalarında danışmanlık hizmetlerinin sunulması

 Koronavirüs’le ilgili güncel bilgiler bu blogda

NN Hayat ve Emeklilik, Çünkü Başka Sen Yok blogunda, dünyanın mücadele ettiği KOVİD-19’la ilgili en yeni haberler, merak edilenler ve güncel bilgileri kullanıcılarına sunuyor. Çünkü Başka Sen Yok blogunda, takipçilerine özel, Koronavirüs’ün tüm dünyadaki yayılımını gösteren harita, günbegün güncellenerek veriliyor. Salgının enfekte olan kişi sayısı, hastalığı atlatan ve hayatını kaybedenlerin sayısı ve ülke ülke vaka sayıları da anlık olarak izlenebiliyor. Bunun yanı sıra ‘Koronavirüs eşyalardan bulaşır mı’, ‘Çocukları ve bebekleri korumak için neler yapmalı’ gibi önemli makaleler de blogda bulunuyor.

Blog linki: https://cunkubaskasenyok.com/

 Dijital ortamda ekspertiz

Sigorta Eksperleri İcra Komitesi, KOVID-19 salgını nedeniyle olası risklerin önlenmesi, halk sağlığının korunması, sigorta eksperleriyle sigortalıların güvenliklerinin sağlanması amacıyla salgın sona erinceye kadar geçici süre ile fiili ekspertize ara verdi. Buna göre, kamu güvenliğini ilgilendiren, suistimal şüphesi bulunan ya da niteliği itibariyle fiziki ekspertiz gerektiren hasarlar haricindeki dosyalarda, fiili ekspertiz yapılmamasına, hasar tespit işleminin elektronik ortamda doküman, ses, görüntü ve video transferi yöntemiyle yapılmasına, fiili ekspertiz yapılmaması halinde keyfiyetin ekspertiz raporunda belirtilmesine, yukarıda belirtilen hallerde yapılacak fiili ekspertizlerde ise, eldiven, maske, tulum gibi güvenlik tedbirlerinin alınmasına karar verildi. Söz konusu Karar, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uygun görüldü. Bu kapsamda, elektronik ortamda, işin mahiyetine göre istenilen tüm program ve yazılımın kullanılmasının mümkün olduğu belirtildi.