“Yenilenebilir enerji yatırımları sigortayla yarınlara güvenle ulaşır”

VHV Reasürans CEO’su Maximilian Stahl, son yıllarda Türkiye’nin yenilenebilir enerji projelerine olan yatırımların hızla arttığının altını çizerek, “Ciddi maliyetlerle hayata geçen bu yöndeki yatırımların sigorta ile yarınlara daha sağlıklı ulaşabileceği unutulmamalı” diye konuştu.

 Ernst & Young’ın hazırladığı Yenilenebilir Enerji Ülke Çekiciliği Endeksi’ne göre yenilenebilir enerji, dünyanın COVID-19 pandemisi ile mücadelesi sürerken , uzun vadeli yatırım açısından ‘güvenli liman’ olarak görülüyor. İklim değişikliği ve çevresel faktörler yenilenebilir enerji yatırımlarına ilginin artmasına destek olurken, önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji sektörünün COVID-19 pandemisinin olumsuz etkilerinden hızlı toparlanacağı öngörülüyor. Bu trende paralel olarak, Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları yönünden dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğunu belirten VHV Reasürans CEO’su Maximilian Stahl,  hidroelektrik, rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle enerji santrallerine özel teminatlarının olduğunu söyledi. Stahl, VHV Reasürans olarak yenilebilir enerji projelerinin ilk inşaat sürecinden başlayarak operasyon dönemini de kapsayan geniş bir teminat sepeti sunarak yatırımcıların olası risklerine karşı çözüm ürettiklerinin altını çizdi.

Enerji yatırımlarının ciddi maliyetleri olduğuna dikkat çeken Maximilian Stahl, bu yönde yatırımların sigorta ile yarınlara güvenceli bir şekilde ulaşabileceğine işaret ederek, “2019’da AB tarafından sağlanan enerji teşviklerinin yüzde 45’i yenilenebilir enerji kaynaklarına harcandı. Bu büyüklükteki yatırımlardaki risklerin çeşitlendiğini ve artış trendinde olduğunu unutmamak gerekiyor. 30 yıl önceki bir rüzgar türbininin çapı 5 metre civarındaydı ve saatte 0,03 MW elektrik üretmekteydi. Şimdi ise 220 metre çapındaki, 260 metre yüksekliğindeki türbinler saatte 12 MW elektrik üretiyorlar. Bir türbin tek başına 16 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabiliyor. Bu atılım bize gösteriyor ki, sigortalılar proje hazırlık süreçlerinin ayrılmaz bir parçası olarak sigortalanabilir risklerinin bertaraf edilmesi konusuna önem vermeliler. Hem ekonomik büyüme hem çevresel faktörler, hem de teknolojik gelişmelerin ışığında büyük önem kazanan yenilenebilir enerji projelerinde, sigorta kapsamının doğru şekilde gerçekleşmesi, risk analizlerinin doğru yapılması ve doğru sigorta teminatlarının sağlanmasının sürdürülebilirlik ve yatırımların devamı açısından oldukça önemli” dedi.

YEKA’lara sigorta şartı getirilmeli

Türkiye’de hızla artan yenilebilir enerji yatırımlarının çok önemli bir gelişme olduğuna dikkat çeken Maximilian Stahl, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) projesi kapsamında küçük ölçekte doğudan batıya güneş potansiyelinin yüksek olduğu illerde 40-50 megavatlık mini YEKA GES’leri planlamada, kapsamlı bir teminat paketi ile güvence şartı getirilebileceği önerisinde de bulundu.

Türkiye’de 24 Mayıs günü elektrik üretimimizin yüzde 90’ını yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elde ederek günlük üretimde yeni bir rekora imza atıldı. Toplam elektrik üretimindeki yenilenebilir enerji oranları, hidrolik yüzde 43,7, yerli kömür yüzde 16,5, rüzgar enerjisi yüzde 14,5, güneş enerjisi yüzde 7,2, jeotermal enerji yüzde 5,3, biyokütle yüzde 2,6 ve diğer temiz kaynaklardan yüzde 0,2 oldu. Bu gelişmenin stratejik önemine dikkat çeken Stahl, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakabilmek ve ülke ekonomisine katkı sağlayan yenilenebilir enerji yatırımlarına sigorta desteği sunmak için çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüklerini ifade etti. Stahl, “Türkiye’de yerleşik olarak sigorta piyasasına ihtiyari reasürans desteği sunmaya başladığımız 2016 yılı Temmuz ayından bu yana güneş enerjisi yatırımlarına yönelik Mapfre Sigorta ile ortak geliştirdiğimiz ürünümüzle pazar lideri olarak birçok GES’e sigorta teminatı sağlıyoruz. Bununla birlikte, diğer tüm enerji santrallerinin inşaat/montaj ve işletme dönemi risklerine teminat sağlamak için sektördeki tüm sigorta şirketleri ve reasürans brokerleriyle aktif olarak çalışıyoruz” diye konuştu.

GES poliçeleri ile tüm riskler güvence altında

Maximilian Stahl, son dönemin en çok ilgi gören enerji yatırımı durumunda olan güneş enerjisine dayalı üretim santralleri için Mapfre Sigorta ile ortak geliştirdikleri inşaat ve operasyonel dönemi birlikte kapsayan ve tüm riskler teminatı bazlı paket ürün olan GES Sigorta Poliçeleri hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Söz konusu poliçenin Montaj Tüm Riskler Sigortası ve İşletme Dönemi Tüm Riskler Sigortası olarak iki bölümden oluştuğunu belirten Stahl, Montaj Tüm Riskler Sigortası’nın GES’in kurulumu esnasında montaja konu makine ve tesislerin başına gelebilecek tüm fiziki hasar risklerine karşı teminat sağlandığını belirtti. Belirtmek gerekirse; yangın, yıldırım, infilak, sel, dolu, seylap, su basması, yağmur, kar, fırtına, yer kayması, toprak çökmesi, kaya düşmesi, hırsızlık, deprem, terör veya önceden bilinmeyen ve ani bir sebeple oluşabilecek tüm risklere karşı yatırımcıları koruduğunun altını çizdi. Stahl, İşletme Dönemi Sigortası’nın ise GES’in kullanıma açıldıktan sonra işletmeleri ve işletmede yer alan kıymetlerin başına gelebilecek tüm fiziki hasar risklerine karşı teminat sağlandığını belirtti. İşletme döneminde sağlanan teminat içerisinde, fiziki zarara uğrayan tesisin uğradığı kâr kaybının da kapsam altına alınabildiğine dikkat çeken Stahl, ayrıca GES özelinde ek olarak “Performans Kaybı” teminatının da pakete dahil edilebildiğini söyledi. Stahl, Performans Kaybı Teminatı’nın da sigortalı tesiste bulunan güneş panellerinin, üretici tarafından taahhüt edilen verimlilik düzeyini yakalayamaması durumunda, performans kaybı teminatı poliçede belirtilen tazminat limitleri dahilinde kapsama alındığını sözlerine ekledi.


Almanya’daki tecrübemizi Türkiye’ye getirdik

Türk sigorta sektörüne reasürans kapasitesi sunan üç şirketten biri olan VHV Reasürans, özellikle enerji sektör risklerindeki risk iştahı ile taleplere karşılık veriyor. Stahl, “Enerji santrallerinin çeşitli inşaat/montaj ve operasyonel riskleri VHV Reasürans teknik ekibinin uzmanlık alanında. Türkiye’de gelişen enerji sektörünün risklerini, sigorta şirketleri ve reasürans brokerleri ile işbirliği içinde devralarak enerji sektöründeki risk katsayısını azaltmak, yatırımların çeşitlenmesine katkıda bulunmak en büyük isteğimiz. Almanya’daki tecrübelerimizle de Türk sigorta sektöründeki olası yeni trendleri analiz edip sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde pozisyon almaya gayret gösteriyoruz” diye konuştu.