“Pandemi döneminde teknolojinin de imkanlarıyla hizmetlerimizi kesintisiz biçimde sürdürdük”

Mart ayından bu yana içinde bulunduğumuz olağanüstü dönemde tarım ve gıda üretimi ile bunlarla ilgili tedarik süreçlerinin kesintisiz biçimde devamı, hayatın devamı için de kritik önem taşıyor. Bu süreçte üreticilerin zararlarının telafi edilmesi ve risklere karşı korunması, üretimin sürdürülebilirliği açısından her zamankinden de önemli hale geldi. TARSİM Genel Müdürü Serpil Günal, bu kapsamda pandemi döneminde yaptıkları çalışmalar ve aldıkları ek önlemlere ilişkin Sigorta Dünyası’nın sorularını yanıtladı. Günal, teknolojik olanakları da kullanarak, hasar tespit ve ödeme süreçlerini kesintisiz biçimde sürdürdüklerini, poliçe yenileme, risk inceleme gibi işlemlerde döneme özgü esnek uygulamalarla poliçe üretimini gerçekleştirdiklerini söyledi.

***

Pandemi dönemi TARSİM’in çalışmalarını nasıl etkiledi? TARSİM olarak bu döneme özgü ne gibi çalışmalar yaptınız; ne gibi önlemler aldınız?

Öncelikle Çin’de ortaya çıkıp, hemen ardından dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs (COVID-19) salgını, tüm alışkanlıklarımızı ve yaşama bakış açımızı değiştirdi. Bu dönemin getirdiği en önemli sonuçlardan birisi de sağlık başta olmak üzere, gıda ve tarımın ülkeler için kritik sektörler olduğunun bir kez daha hatırlanmasıydı. Salgın, bu alanlardaki sürdürülebilirliğin ve kendi kendine yetebilmenin çok önemli olduğunun altını bir kez daha çizdi. Çünkü bu dönemde, pek çok sektör durma noktasına gelirken, tarım ve gıda, kapasitesini arttırarak üretimine hızlı bir şekilde devam etti. Her ülke kendi iç dinamiklerine göre çeşitli önlemler aldı. Ülkemizde de salgınla birlikte, tarımsal üretim ve gıda zincirindeki bütün unsurlar, kritik sektörler olarak belirlendi. Faaliyetlerin kesintisiz sürdürülebilmesine imkân sağlandı. Tarımla uğraşanların işlerine aralıksız biçimde devam etmelerine izin verildi. Ayrıca, gıda sevkiyatının aksamaması için gerekli tedbirler alındı. Birçok ülke bu alanlarda çeşitli sıkıntılar yaşarken hem tarım ülkesi olmamız hem de devletimizin zamanında aldığı tedbirler sayesinde sorun yaşanmadı.

TEKNOLOJİK ÇÖZÜMLER, ESNEK UYGULAMALAR

TARSİM olarak yıllardır dijitalleşmeye önem vererek, kendi alanımızdaki teknolojik gelişmeleri yakından takip ediyor ve altyapımıza entegre ediyoruz. Teknolojinin bize sağladığı imkanlardan faydalanarak her zaman olduğu gibi bu süreçte de üretici, yetiştirici ve paydaşlarımıza kesintisiz hizmet sunmaya, işlemlerini kolaylaştırmaya, hızlandırmaya devam ettik. Salgının iş süreçlerimiz üzerindeki olumsuz etkilerini tespit ederek, azaltmaya yönelik adımları ivedilikle attık. Üretici ve yetiştiricilere, “evinizden çıkmadan da tarım sigortasına ilişkin işlemlerinizi kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz” çağrısında bulunduk. Ve bu dönemde, evden çıkmadan tercih edilebilecek iletişim kanallarımızı bir kez daha hatırlattık. Bilindiği üzere bitkisel ürün sigortası branşında, poliçe kabul tarihleri, ürüne ve bulunulan lokasyona göre farklılık gösteriyor. Üreticilerimizi mağdur etmemek adına bazı ürünlerde poliçe son kabul tarihlerini uzattık. Belirli tarihler arasında geçerli olmak üzere, seraların poliçe yenilemelerinin, risk inceleme işlemi gerçekleştirilmeksizin yapılabilmesine olanak sağladık. Küçükbaş hayvanlarda “geniş kapsam”da risk inceleme işlemi yapılmadan, sigortalanacak hayvanların sigortalı tarafından beyanı ve acente tarafından sistem üzerinden seçilmesi suretiyle poliçe üretimine imkân tanıdık.

HASAR TESPİT VE RİSK İNCELEME ÇALIŞMALARI KESİNTİYE UĞRAMADI

Ekspertizler de salgın döneminde kesintisiz devam etti. Karantina kararları kapsamında, Tarım Sigortaları Havuzu eksperlerinin hasar emarelerinin ortadan kalkmadan tespitlerini gerçekleştirmesi için resmî kurumlarla hızlıca irtibatı sağladık ve gerekli izinleri zamanında aldık. Hayvan hayat sigortalarında, risk inceleme ve hasar tespit çalışmaları, büyük işletmelere gitmeye gerek kalmadan, uzaktan destek platformu üzerinden gerçekleştirilmeye başlandı. Bitkisel ve sera sigortalarında da tüm hasar tespitleri yerinde (parselde) yapıldı. Evlerinden çıkmak istemeyen sigortalı üreticilerimizin parselleri, GPS cihazı ile yani parsel sorgu uygulaması kullanılarak tespit edildi. Yapılan hasar tespit çalışmaları hakkında üreticilere, telefonla bilgilendirmeler yapıldı. Bu zorlu dönemde, başta üretimine devam eden üretici ve yetiştiricilerimiz ile tarıma hizmet eden tüm taraflara minnetimizi sunmak ve özveri ile sürdürdükleri çalışmaların önemine dikkat çekmek amacıyla, kısa bir film hazırladık. Ve dijital platformlar üzerinden paylaştık. Bunun sonucunda çok güzel tepkiler ve beğeniler aldık. Elbette bu aksiyonları alırken, Bakanlıklarımızın, Yönetim Kurullarımızın, paydaşlarımızın, ilgili kurum ve kuruşlar ile çalışanlarımızın tam desteğini aldık.

Küresel iklim değişikliği ülkemizde tarımı ve tarım sigortacılığını nasıl etkiliyor? Yaşanan hasarlarda bu faktörün etkilerini gözlemleyebiliyor musunuz?

Üreticilerimizi tarım sigortasına yönelten en önemli faktörlerden biri iklim değişikliğinin her geçen yıl artan olumsuz etkileri ve doğal afetler. Kuraklığı, aşırı yağışlara ve sellere neden olan yağış rejimindeki düzensizlikleri, dolu, fırtına ve hortumları sıklıkla yaşıyoruz. Yıllardır tarım faaliyetlerini etkilemeyen risklerle son dönemlerde karşılaşılmaya başlandı. Örneğin; geçtiğimiz Mayıs ayında ülkemizin bazı bölgelerinde uzun yıllardır ilk kez yaşanan sıcak hava nedeniyle, turunçgil ve üzümlerde kuruma ve dökülmeler meydana geldi. Söz konusu gelişmeleri takiben, Tarım ve Orman Bakanlığımız, Araştırma Enstitüleri ve Üniversitelerle birlikte proje başlattık. Bu teminatın, 2021 yılından itibaren kapsama alınmasına ilişkin çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz.

TÜRKİYE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDEN EN ÇOK ETKİLENECEK ÜLKELERDEN BİRİ

Akdeniz Havzası’nda bulunan Türkiye, dünyada küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor. Bu yılın başından itibaren, ülkemizin hemen hemen her bölgesinde meydana gelen çeşitli afetler sebebiyle, can ve mal kayıpları oldu. Tarım sektörü de bu durumdan olumsuz yönde etkilendi. Örneğin; Adana’da ve yine geçtiğimiz günlerde Bursa’da şiddetli sel-su baskınları yaşandı. Bunun sonucunda sebze, meyve, hububat ve narenciye üretim alanları zarar gördü. Yine yılın ilk yarısında, Eskişehir, Afyonkarahisar, Kayseri ve Konya’da don olayları meydana geldi ve sebze, meyve, hububat ve patates gibi ürünlere zarar verdi. Ayrıca, Aksaray, İzmir, Kırklareli, Manisa, Şanlıurfa, Tekirdağ ve Tokat’ta dolu yağışı sebebine bağlı olarak birçok ürün olumsuz etkilendi. Görülüyor ki, üreticilerimizin mevcut şartlarda doğa olaylarıyla tek başına mücadele edebilmesi mümkün değil. Emeklerin boşa gitmemesi, gelir kaybı yaşanmaması ve tarımsal faaliyetlerin kesintisiz bir şekilde devam edebilmesi için, tarım sigortası üretici ve yetiştiricilerimiz için önümüzdeki dönemlerde bugünden çok daha önemli hale gelecek.

TARSİM’in hasar tespit çalışmaları ve hasar ödemelerine ilişkin bilgi verir misiniz?

Bu yılın ilk yarısında, tüm branşlarda ve Türkiye genelinde yaklaşık 281 bin hasar ihbarı alındı. Bir önceki yıl ile karşılaştırdığımızda yüzde 12’nin üzerinde bir artış söz konusu. Bitkisel ürün sigortası önceki yıllarda olduğu gibi en çok hasar ihbarı alınan tarım sigortası branşlarında ilk sıradaki yerini korudu. Üreticilerimiz ağırlıklı olarak, dolu, don, fırtına ile sel-su baskını gibi nedenlerle, buğday, kayısı, fındık ve üzüm ürünleri için TARSİM’e ihbarda bulundu. Hasar ihbarı alınan illerde Malatya, Konya, Manisa ve Giresun ilk sıralarda yer aldı. Hayvan hayat sigortalarında ise ölüm ve zorunlu kesim gibi hasar nedenleri öne çıktı.

Devlet destekli tarım sigortası sistemi üreticiler nezdinde yeterince biliniyor mu? Bu konudaki saha gözlemlerinizden söz eder misiniz? Sigortalıların memnuniyet düzeyi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Tarım sigortasına olan ilgi her geçen yıl artıyor ve TARSİM sistemi yaygınlaşıyor. TARSİM 15 yıllık genç bir sistem olmasına rağmen, bitkisel ürün sigortaları branşındaki sigortalılık oranı kayıtlı üretim alanları çerçevesinde değerlendirildiğinde, yüzde 20’ler seviyesinde. Büyükbaş hayvan hayat sigortası branşında ise yüzde 10’a yakın.

Hem bitkisel ürün sigortalarında hem de hayvan hayat sigortalarında teminat kapsamının yıllar itibarıyla üreticinin beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda genişletilmesi, sunulan indirim imkanları ve çeşitli ödeme kolaylıklarının yanı sıra Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve Tarım ve Orman Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili tüm tarafların, sistemin her daim arkasında durması tarım sigortalarının gelişimine ciddi bir ivme kazandırıyor.

POLİÇE SAYISI 13 YILDA 9,5 KAT ARTTI

2019 yılında, tüm tarım sigortası branşlarında 2 milyon adet poliçe üretildi. Bu şekilde sistemin ilk tam faaliyet yılı olan 2007 yılına göre 9,5 kat artış yaşandığını ifade edebiliriz. Buna karşılık; ülkemizde Tarım ve Orman Bakanlığımızın Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı 2 milyonun üzerinde üretici bulunuyor. TARSİM Sistemi’nde yer alan üreticilerimizin memnuniyetini arttırmaya yönelik çalışmaların yanı sıra, sistemin sunduğu imkanlardan faydalanmayan, bir afet meydana geldiğinde sigortası olmadığı için emekleri boşa giden üreticilerimize de ulaşabilmek için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Yaygınlığın yıllar itibarıyla artmasının memnuniyet düzeyi ile doğru orantılı olduğunu ifade edebiliriz. Çünkü bizim için en önemli tanıtım aracı, üretici ve yetiştiricilerin yakın çevresinden tarım sigortasına ilişkin aldığı olumlu tepkiler ve Sisteme duyulan güveni hissetmeleri.