“Acenteleri sadece “satış kanalı” olarak görmek onları anlamamaktır”

KASİDER Başkanı Sema Tüfekçiler, tecrübeli isimlerle yaptığı röportaj Maher Holding CEO’su Levent Uluçeçen ile devam ediyor. Uluçeçen, “Sigortacılığın her alanında zamanı ve enerjiyi daha verimli kullanabildiğimiz iş süreçleri geliştirdik” dedi.

KASİDER Başkanı Sema Tüfekçiler, tecrübeli isimler ile yaptığı röportaj Maher Holding CEO’su Levent Uluçeçen ile devam ediyor. Uluçeçen, ile devam ediyor. Maher Holding ve holding bünyesinde bulunan Quick Sigorta ve Corpus Sigorta hakkında konuşan Uluçeçen, “Sigortacılığın her alanında zamanı ve enerjiyi daha verimli kullanabildiğimiz iş süreçleri geliştirdik” diye konuştu.

Quick Sigorta oldukça kısa bir süre içinde önemli bir bilinirlik düzeyine ulaştı. Bu başarıyı nasıl sağladınız?

Quick Sigorta projesi üzerinde analiz ve planlama yaptığımız dönemde doğal olarak sektörün mevcut yapısına, uygulamalarına daha yakından bakma, inceleme ve analizler yapma fırsatımız oldu. Ekip üyelerinin sektör tecrübeleri ve gözlemleri bu aşamada çok yararlı oldu. Sektörün iletişim sorunlarını, etkili olmayan iletişim çalışmalarını ayrıntılı şekilde ele alma fırsatımız oldu. Bu çalışmalar sonucunda ilk aldığımız karar iletişim faaliyetlerini ve yönetimini bizzat kurum içinden gerçekleştirmek oldu. Bu kararı aldıktan sonra öncelikli mecramızın sosyal medya olduğu için çalışmaları yönetecek ekibi bünyemizde oluşturduk.

Marka çalışmalarımızı tüm ekibin katılımı ile titiz bir şekilde yürüttük. İletişim tarzımız, çalışma şeklimiz ve sigortacılığı farklı bir vurgu ve yaklaşım ile anlatma isteğimiz bizi “Quick” markasına ulaştırdı. Logomuzun tasarımı, ismimizin vurgusu, renklerimiz ve sloganımız iletişim stratejimizin izlerini taşıyor. Sosyal medya kanallarında samimi, salt sigortacılık hizmet ve ürünlerine odaklanmamış, kendini tekrarlamayan, ilgi çekici ve tabii ki sürdürülebilir bir iletişim planı ile yola çıktık ve bunun sonucunda oldukça verimli, etkili bir dönem yaşadık. İlk yılımızın ardından sektör içinde önemli bir bilinirlik düzeyine ulaştık ve markamız kendisine farklı ve sağlam bir yer buldu. Bu aşamadan sonra sigortalılar ve ülke genelinde bilinirlik düzeyimizi artırmak için çalışmalarımız sürecek. Bazı ürün gruplarında aldığımız stratejik kararlar ise o alandaki bilinirlik düzeyimizi en üst düzeye çıkardı. Örneğin, motosiklet trafik sigortası alanında sektör lideriyiz ve motosiklet camiasında Quick markası bilinirlik konusunda da lider durumda.

Quick Sigorta’nın kuruluş çalışmaları sırasında “Dijital bir şirket olacağız” vurgusunu çok güçlü şekilde yaptınız. Bu hedefinize hangi düzeyde ulaştınız ve bu alanda yeni projeleriniz var mı?

Bu konuyu farklı platformlarda dile getirmiştim ve tekrar değinmekte fayda var. Biz dijitalleşmiyoruz, dijital doğduk ve daha yolun başındayız. Dijitalleşme bir üslup, bir iş yapma şekli, bir düşünce yapısı. Sigortacılığın her alanında zamanı ve enerjiyi daha verimli kullanabildiğimiz iş süreçleri geliştirdik. İş süreçlerimizi karar alabilen, alanlarında tecrübeli bir ekibe emanet ettik. Tüm bu yaklaşımı en gelişmiş yazılım ve teknolojileri kullanarak destekledik. Dijitalleşme olarak adlandırdığımız yaklaşım bir süreç olduğu için bizim bu yolculuğumuz sürecek. Bu nedenle departmanların her birinin yaşadığı bir sorun, daha verimli olabilecek bir yaklaşım, çalışanların daha yaratıcı olabileceği ve kendilerini geliştirebilecekleri yaklaşımları dijital üslubumuz ile harmanlayıp ilerliyoruz. Bu anlamda aslında sürekli yeni projeler geliştiriyoruz.

Kuruluş aşamasında aldığınız kararlar ile bugün geldiğiniz noktadaki uygulamalar arasında farklılıklar oluştu mu?

Prensiplerimiz ve iş yapma şeklimiz ile ilgili ilk gün aldığımız kararlar ile bugün uyguladığımız kararlar arasında bir fark yok. Piyasa şartlarına göre yeni stratejiler geliştirmek, regülasyon ve hukuki alanlarda yaşanan değişimlere uyum sağlamak, toplumun ve sanayi sektörünün ihtiyaçlarının değişmesi sonucunda yeni ürünler geliştirmek, pandemi döneminde dijital verimliliği artırmak gibi sayısız örnek var ve bunların tamamında ilk gün aldığımız kararlar belirleyici oluyor. Ezbercilik yapmamak, şeffaf olmak, hızlı kararlar almak, kendi alanında son kararları alan bir ekiple hareket etmek, ülkeye, sektöre ve insanlara fayda sağlamak ilk gün aldığımız kararlardan sadece bazıları. Halen bunlar bizim kararlarımızda belirleyicidir. Şartlar değişebilir, zorlaşabilir ama prensipler değişmez.

Acentelere önem ve değer veren bir sigorta grubu olarak acenteler için yaptığınız özel çalışmalar var mı?

Acentelerimiz en önemli iş ortaklarımız. Onları sadece “satış kanalı” olarak görmek onların önemini anlamamış olmaktır. Sigortacılığın her alanında bizlere ortaklık yapan, bilgi ve veri sağlayan acentelerimiz için en önemli konunun sürdürülebilir iş süreci olduğunu düşünüyorum. Yani üstlerinde satış ve hedef baskısı olmadan çalışabilecek, en üst düzey yönetici dahil tüm ekibe rahatlıkla ulaşabilecekleri bir ilişkiden söz ediyorum. Quick Sigorta ve Corpus Sigorta bu prensiplere sıkı sıkıya bağlı iki markamızdır ve bu alanda iş birliğimizi daha iyi noktalara getirecek her türlü projeye de açık olduğumuzu söylemeliyim.

Derneğimizin kuruluşundan bu yana bize vermiş olduğunuz destekler için çok teşekkür ederim. Kadın-erkek iş hayatında eşit haklar konusunda şirketlerinizde neler yapmaktasınız?

Bu alanda isteğimiz noktada olduğumuzu söyleyemem. Bu konuda daha yapmamız gereken işler var. Sigorta grubumuzda kadın-erkek çalışan sayıları bakımından bir denge söz konusu. Ancak üst yönetim ekibimizde kadın arkadaşlarımız yok. Bu eksikliğimizi gidermemiz gerekiyor. Maher Holding olarak zaman zaman kadınlarımız konusunda pozitif ayrımcılık yapıyoruz ama gerek çalışan sayısı gerekse üst yönetimde yer alan kadın ekip üyelerini artırmamız gerekiyor.