Servet Gürkan: “İyi ki sigorta yaptırmışım” demekten kendimi alamıyorum…

Sigorta duayeni Servet Gürkan, şahsi blog’u servetgurkan.com‘da yazlığının olduğu Alaçatı’da geçtiğimiz hafta gelen hortum felaketinde yaşadıklarını kaleme aldı. Gürkan, kendisinin yazlığında olmadığı zamanda gerçekleşen ve yazlığı ile birçok komşusunun da büyük hasar gördüğünü, kendisine iletine resimler ve anlatılanlar sonrasında “Kırk yıllık sigortacı olarak ben bile “Tanrım iyi ki sigorta yaptırmışım” demekten kendimi alamıyorum” diyor.

Servet Gürkan’ın görsellerle desteklediği yazısı şöyle:

 

Ekim ayı sonunda Sisam adası ve Seferihisar körfezinde meydana gelen deprem ve peşinden oluşan tusunami hasarı ile sarsılmış ve onun yaralarını sarmaya uğraşırken bu defa geçtiğimiz hafta Alaçatı’dan hortum haberi ile bir kere daha yıkıldık.

“Şimdi elime ulaşan Alaçatı’daki yazlık evimin resimlerine bakarken, hem çok üzülüyorum, hem de kırk yıllık sigortacı olarak ben bile “Tanrım iyi ki sigorta yaptırmışım” demekten kendimi alamıyorum. Sigortası olmayanlara bu sıkıntılı günlerde Allah yardım etsin demekten başka çare yok..

Tabii uzakta olunca insan daha da çok endişe ediyor ve üzülüyor. Medyadan izlediğim kadarı ile durum gerçekten vahimdi. Tamda benim yazlığın olduğu yerde meydana gelmişti hortum hadisesi. Kimsenin hayal edemeyeceği, sadece filmlerde izlediğimiz türden bir şey. Otomobiller havaya kalkıp yere savrulmuş, bir cok tekne havalanıp suya ters düşmüş ve batmış. Çok yeni ve iyi yapılmış binaların bir çoğunda çatı kalmamış tüm kiremitler şarapnel gibi sağa sola fırlayıp arabalara teknelere duvarlara saplanmış. Bir inşaat şantiye barakası içindekilerle beraber havalanıp 30 metre öteye savrulmuş. Velhasıl korkunç bir felaket. Tek tesellimiz can kaybı olmaması. Dilerim böyle felaketleri Allah bir daha kimseye göstermez.

Alaçatı Port, dünyada üç yerde olan çok özel bir site. Tekneyle evinizin önüne kadar gelebiliyor ve park edebiliyorsunuz. Bir örneği USA Florida Fort Lauderdale’de, bir diğeri Fransa Saint-Tropez’de.

Olayı ve hasarı daha iyi anlatabilmek için biraz detay vereyim. Öncelikle tüm binaların çatı kiremitlerinin yüzde 80’i uçmuş, 4-5 prefabrik yapı, 2-3 balkon ve teras, 7 oto, 7-8 tekne, 4 yüzer iskele, tamamen hasar almış durumda. Olay akşam 21.30 civarında olmuş, büyük bir patlama sesi ile başlamış şiddetli bir uğultu ve fırtına ve arkasından şiddetli bir dolu yağmış. Ancak esas hasar sıcak ve soğuk havanın çarpışması ile oluşan hortum esnasında meydana gelmiş. Dakikalar içerisinde olmuş bu kadar ağır bir hasar.

Olayın benimle ilgisine gelince tabii önce insan olarak, komşularımın ve orada yaşayan çalışan insanların zarar görmesine üzüldüm, sonra kendi evime neler olduğunu düşünerek üzüldüm. Tabii birde sigortacı olarak olayın nedenini, nasıl olduğunu ve zararın boyutlarını düşündüm ve üzüldüm.

Zararın boyutları sabah olunca daha net görüldü. Evime gönderdiğim bir arkadaşım hem foto hemde video ile durumu net şekilde gösterdi ve açıkladı. Evde hasar büyüktü. Bizim ev deniz kenarında olduğu için denizi daha rahat görebilmek için tüm balkon ve teras korkuluklarını camdan yapmıştık, tamamı kırılmış ve parçaları bile yok. Pergola kiremitleri kırılmış. İki terasımızda duran iki oturma gurubu parçalanmış, denize ve komşu bahçelere dağılmış. Dış duvarlar saplanan ve çarpan uçan kiremitlerle delik deşik olmuş. Yüzer iskele kırılmış. Panjurlar delinmiş, kırılmış. Gezi botumuz parçalanıp yan bahçeye fırlamış. Dışardan savaş olmuş gibi ama neyse ki evin içinde bir hasar yok.

Olay bir hortum ve fırtına hasarı olduğu ve rüzgarın hızı 7 boforu geçtiği için hemen hasar ihbarını yaptık, hasar dosyamız açıldı ve eksper görevlendirildi. Sistem çok iyi çalışıyor sigortalı/sigortacı olarak gurur duydum. Şimdi raporun sonucunu bekleyeceğiz eminim oda kısa sürede ve eksiksiz gelecektir.

Buradaki kıssadan hisse, Türkiye’nin en güzel tatil beldelerinden birisinde havalar da mevsim normallerinin üzerinde seyrederken bir anda çok yeni ve son derece iyi inşa edilmiş konutların olduğu bir alanda aniden bir fırtına çıkıyor hortum oluşuyor, dolu yağıyor ve bunların sonucunda önemli miktarda bir maddi kayıp ortaya çıkıyor. “Bana olaydan 10 dakika önce “yazlığınızda böyle bir risk varmı?” deselerdi, “kesinlikle yok” diye cevap verirdim.

Bu nedenle herkesin, her an, her türlü riske maruz kalabileceğini bilmesi ve bu risklerin tamamını önlemeyecekleri için, küçük primler karşılığı sigortacılara devretmelerinin kesinlikle en iyi çözüm olduğunu ve yararlarına olacağını hatırlamalarıdır. Kazasız zarar ziyansız günler dileği ile.”