“Sigorta sektörü olarak hedefimiz, sektörü hak ettiği yere ulaştırmak”

Türkiye Sigortalar Birliği Başkanı Atilla Benli, “Pandemi dönemi bizim rüştümüzü ispat ettiğimiz bir dönem oldu. Faaliyetlerimizi kesintisiz devam ettirdik. Bu dönemde 1,4 milyarlık bir tazminat ödemesi yaptık. Bu rakamı birlik olarak tavsiye kararlarımız ve 400 milyonluk ek fayda ile birlikte 1,8 milyar TL’ye çıkardık. Bu süreçte başta tamamlayıcı sağlık sigortaları olmak üzere sağlık sigortalarında önemli bir artış yaşandı. Şirketlerimiz finans ve kredi pazarındaki tüm gelişmelerde de banka ve kredi kullanan vatandaşlarımızın en önemli iş ortağı olmaya devam ediyor” diye konuştu.

Turkuvaz Medya Grubu’nun ekonomi haber kanalı A Para tarafından düzenlenen ‘Finansın Geleceği Zirvesi’ çerçevesindeki özel oturumda konuşan Türkiye Sigortalar Birliği Başkanı Atilla Benli, pandemi ve zorlu şartlara rağmen sigorta sektörünün 2 yıl üst üste yüzde 30’luk büyümeye imza attığını ve sektörün pandemi sürecini büyük bir başarı ile yönettiğini vurguladı. Bu dönemde sektörün 1,4 milyar TL’lik bir tazminat ödeme yaptığını kaydeden Benli, “Pandemi dönemi bizim rüştümüzü ispat ettiğimiz bir dönem oldu. Faaliyetlerimizi kesintisiz devam ettirdik. Bu dönemde 1,4 milyarlık bir tazminat ödemesi yaptık. Bu rakamı birlik olarak tavsiye kararlarımız ve 400 milyonluk ek fayda ile birlikte 1,8 milyar TL’ye çıkardık. Bu süreçte başta tamamlayıcı sağlık sigortaları olmak üzere sağlık sigortalarında önemli bir artış yaşandı. Şirketlerimiz finans ve kredi pazarındaki tüm gelişmelerde de banka ve kredi kullanan vatandaşlarımızın en önemli iş ortağı olmaya devam ediyor” diye konuştu.

Finansın Geleceği Zirvesi kapsamında sektöre ve sektörün hedeflerine ilişkin bir sunum yapan Benli, sektöre olan yatırımcı ilgisinin devam ettiğini ve aktif 65 şirketin sektörde faaliyet gösterdiğini aktardı. Sektöre son 3 yılda 8 yeni şirketin katıldığını ve birleşme satın alımlar ile sektörün dinamikliğini koruduğunu aktaran Benli, “Türkiye sigorta sektörü 2020 yılında aktif toplamını 300 milyarın üstüne çıkardı. İki yıl üst üste yüzde 30’un üstünde büyüyen sektörümüz hayat ve BES kanalında yüzde 30 büyümenin üstüne çıktı. Prim üretimlerine bakıldığında 2020 yılında 82,6 milyar TL olan üretimimiz ağustos ayı itibarıyla 62,5 milyar TL’ye ulaştı. Sektör olarak 2020 yılında 44 milyar TL tazminat ödedik. 2021 ikinci çeyreğinde ise yüzde 35 bir büyüme ile 27 milyarlık bir ödemeyi görüyoruz. BES’de katılımcı sayısı 13 milyon, fon büyüklüğü ise 190 milyar TL’yi aştı” diye konuştu.

“Sigorta sektörü yapısı gereği daha uzun vadeli kaynak temin edebilmekte”

Türkiye’de sigorta penetrasyonun düşük olduğunu ve hak etmediği bir noktada olduğunu anlatan Benli, sigorta sektörünün dünyada 39’uncu sırada olduğunu açıkladı. Sigorta sektörü olarak hedeflerinin, sektörün hak ettiği yere ulaştırmak olduğunu kaydeden Benli, “Sektörümüz ülkemizin uzun vadeli kaynak ihtiyacının karşılanmasında ve uzun vadeli yabancı sermaye yatırımı çekilmesinde önemli rol oynamaktadır. Sektörümüzde yüzde 65 oranında yabancı sermayeli şirketlerimiz faaliyet gösteriyor. Ülkemizin finansal büyüklüğü 7 trilyon TL’nin üstüne çıkmış durumda. Burada sigorta ve emeklilik sektörünün payı ise yüzde 4,5 seviyelerinde. Sigorta sektörü yapısı gereği daha uzun vadeli kaynak temin edebilmektedir. Bu yapısı ile Cumhurbaşkanlığımızın 2019 ve 2020 yılı programlarında da sigortacılık önemli bir yer buldu. Sektörümüz banka dışı finansal kesimlerinin geliştirilmesi açısından önemli bir misyon üstlenmiştir” dedi.

“Ülkemizde son doğal afetlerle bir bilinç artışı yaşadık”

İklim değişikliği ile doğal afetlerin tüm sektörler açısından tehdit olduğunu anlatan Atilla Benli, buradaki ödemelere ilişkin şu bilgileri verdi: “Sigorta penetrasyonun oldukça yaygın olduğu ülkelerde, toplumun bilincinin artırılması ve risk algısının dünya ile paylaşılması adına sigorta şirketlerinin yanı sıra kamu, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler gibi farklı kurumlar ortak çalışmalar yaptı. Hepsinde ortak amaç sigorta sektörünü daha ileri götürmekti. Biz de bu konuda önemli çalışmalar ortaya koyuyoruz. Gelişmiş ülkelerde doğal afetlerin sigortalılık oranı yüzde 40-45’lerde. Bizim gibi gelişen ülkelerde ise bu oran yüzde 3. Yani bir doğal afet olduğunda Avrupa’da, OECD ülkelerinde o afetlerin yüzde 40’ını sigorta sektörü karşılarken, bizde yüzde 3’ü sigorta şirketleri tarafından karşılanıyor. Bu oranın artırılması için bize önemli görevler ve vazifeler düşüyor. 2021’in ilk 6 ayında doğal afetlerin yarattığı kaybın 93 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. Sigortalanmış hasarlar bunların 42 milyar doları. Burada en önemli hasar sebebinin iklim değişikliğine bağlı hava ve sert kış olayları olarak görüyoruz. Ülkemizde ise 315 milyon TL civarında bir ödeme yapabildik. Biz istiyoruz ki bunu 3 milyara çıkaralım ve ülkemizin risklerini dünya ile paylaşalım, vatandaşımızın mağduriyetini en aza indirelim. Ülkemizde de son doğal afetlerle bir bilinç artışı yaşadık. Bu yakaladığımız fırsat penceresini, dünya ortalamalarına biraz daha yaklaştırmak için bir fırsat olarak kullanacağız. Bizim sektör olarak tüm doğal afetleri, riskleri karşılayacak teminat kapasitesi, ödeme anlamında bir sorunumuz yok. Tam tersi kapasitemizi kullanamamak ile ilgi bir sorunumuz var.”

Sigortacılığın Geleceği paneli

Zirvede düzenlenen Sigortacılığın Geleceği panelini Sabah Gazetesi Editörü Barış Ergin yaparken, Garanti BBVA Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, Bupa Acıbadem Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Gürcan, Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar ve TARSİM Genel Müdürü Serpil Günal konuşmacı olarak yer aldı.

TARSİM Genel Müdürü Serpil Günal, hava sıcaklıklarının artışına dikkat çekerek “Artık küresel iklim değişikliği aşırı sıcaklık, aşırı kuraklık, seller bunları yaşıyoruz. Tarım sigortasında eksikliğimiz bulunmuyor. 2020 yılında pandemiyle, depremle işe başladım ardından seller geldi. 2006 yılında 600-700 milyon civarında hasarı öderken, bu yıl 1,2 milyar lira civarında hasar ödeyeceğiz. Hiç görmediğimiz kuraklıkla, don olaylarıyla karşı karşıya kaldık” diye konuştu.

Bupa Acıbadem Sigorta Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Gürcan, pandemide tüm sigorta şirketlerinin başarılı bir sınav verdiğini söyleyerek, geçmişe göre daha az maliyetli bir dönem yaşadıklarını dile getirdi. Ertelenmiş tedavilerin artık geri döndüğünü ifade eden Gürcan, sağlık sigortacılığının toplam 4 milyon kişiye hizmet verdiğini, milli gelirin yüzde 5’ini kapsayabildiklerini belirtti. Gürcan, dijitalleşen dünyanın tıbbı ve sağlık finansmanını da değiştirdiğini vurgulayarak artık ‘neyi ödemeyeceğim’den, ziyade ‘ben her şeyi nasıl ödeyeceğim’ mekanizmasına evrildiklerini söyledi. Gürcan, vatandaşın sağlık hizmetinde finansman ortağı olmanın yolunu aradıklarını söyledi.

Garanti BBVA Emeklilik Genel Müdürü Burak Ali Göçer, bireysel emeklilik sisteminin yavaş yavaş gelişmeye devam ettiğini kaydederek, BES’te 18 yaş imkanının birikimler için çok büyük bir imkan sunduğunu dile getirdi. Göçer, “Devletin katkısı da teşvik edici. Çok büyük kabul gördü. Şimdiden 50 bin kişi sistemde. Anne ve babalar dışında teyzeler dayılar da birikim için BES’i seçiyor. Sisteme erken girmenin katkısı çok fazla ve potansiyel çok büyük” diye konuştu.

Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, Türkiye’de finansal sigortalarda global şirketler dışında faaliyet gösteren olmadığını, ancak sonrasında bu konuda düzenlemelerin oturmasıyla birlikte arzın arttığını belirtti. ABD’de banka teminat mektubunun olmadığını, yüzde 100 sigorta şirketlerinin bu alanı domine ettiğini, bu oranın Asya’da yüzde 75, Avrupa’da yüzde 25 seviyesinde olduğunu söyleyen Yaşar, 2018’den bu yana Türkiye’de de kullanılmaya başlandığını kaydetti.