Suat Oruç: İklim krizini engellemek için herkes daha çok adım atmalı

Suat Oruç, son üç yıl içinde, Generali’nin 6 milyon avroluk yeni çevreci ve sürdürülebilir yatırımlar gerçekleştirerek stratejik hedefini daha bir yıl öncesinden aştığını belirterek, “Generali, kamu kurumlarının gereken aksiyonları almasına yardımcı olarak, net sıfır sera gazı emisyonunun söz konusu olduğu bir gelecek inşa etmek için özel sektörün ‘Adil Geçiş’ini finansal olarak desteklemede kilit rol oynuyor” dedi. 

Generali Sigorta Teknik ve Reasüranstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Suat Oruç, gelinen kritik noktada, artık tüm ülkelerin, iş dünyasının ve sivil toplum kuruluşlarının daha fazla adım atması gerektiğini söyledi. Oruç şöyle devam etti: “Elbette sigortacılık sektörü olarak bizlerin de yaşadığımız dünyaya karşı önemli sorumlulukları var. İklim değişikliği ile ilgili tüm gelişmeleri yakından takip ediyor ve yaşanan olumsuz tabloyu tersine çevirmeye dair atılan her adımda yer alıyoruz. Bu bilinçle yakın zamanda Generali Grubu, G20 İklim Zirvesi’nde Net-Sıfır Emisyon Sigorta İttifakının amaçlarını açıkladı. Generali Grubu İcra Kurulu Başkanı Philippe Donnet, Venedik’te gerçekleşen G20 İklim Zirvesi’nde Net-Sıfır Emisyon Sigorta İttifakı (NSSİ) elçisi olarak, sigortacılık sektörünün küresel net-sıfır emisyon ekonomisine geçişi hızlandırma taahhüdünü sundu.”  

Dünyanın önde gelen sekiz sigortacı ve reasürörünün -AXA (NSSİ Başkanı), Generali, Aviva, Munich Re, SCOR, Swiss Re ve Zurich Insurance Group- küresel sıfır emisyon ekonomisine geçişi hızlandırmada üstlerine düşeni yapmaya dair tarihi bir taahhüdü paylaştığının altını çizen Oruç, “UNEP Finans Girişiminin Sürdürülebilir Sigorta İlkelerine göre oluşturulan NSSİ’nin kurucu firmaları, 2050 yılına kadar sigorta ve reasürans sigorta portföylerinden kaynaklanan net emisyonları, sanayileşme öncesi seviyelerin 1.5 °C üzerinde küresel bir sıcaklık artışı ile tutarlı olarak sıfıra indirme taahhüdünde bulundu. Her üye, beş yılda bir ayrı ayrı, bilime dayalı bir ara hedef belirleyecek ve Paris İklim Sözleşmesi’nin amaçlarını gerçekleştirmeye katkı sağlamak için, her biri ilerlemelerini her yıl kamuya açık olarak raporlayacak. Bu girişim, resmi olarak finansal sistem genelinde önde gelen net-sıfır girişimlerle bir araya gelerek, Glasgow Finansal Net Sıfır İttifakı’nın bir parçası olmak üzere, Birleşmiş Milletler Sıfıra Ulaşma Yarışı Kampanyası’na katılmaya hazırlanıyor” dedi. 

Suat Oruç, Generali’nin, net-sıfır emisyonlu ekonomiye adil ve katılımcı geçişi aktif olarak desteklediğini hatırlatarak sözlerine şöyle devam etti: “Birleşmiş Milletler tarafından toplanan Net-Sıfır Emisyon Sigorta İttifakı, sektörümüzdeki anlamlı ve daha uzun süre kalıcı etki gerçekleştirme yönündeki bu ortak amacı paylaşan kurumlarla ve mevkidaşlarla güçlerimizi bir araya getirebilmemizi sağlıyor. Özellikle, Generali’nin yakın zamanda duyurduğu iklim hedefleri, Net Sıfır Varlık Sahibi İttifakı’nın bir parçası olarak verilen taahhüt ile tutarlı şekilde, küresel ısınmayı sanayileşme öncesi seviyelerinin 1.5 °C üzerinde bir değer ile sınırlandırarak, doğrudan yatırım portföyünün aşamalı dekarbonizasyonu yoluyla 2050 yılına kadar nötr hale getirilmesini kapsıyor. Bir ara hedef olarak, Generali, 5 yıl içinde, kurumsal portföye (şirket tahvilleri, kote edilen özvarlıklar) ilişkin karbon emisyonlarını 2019’daki seviyelerine göre %25 azaltacak ve emlak portföyünü 1.5°C hedefine paralel hale getirecek.” 

Suat Oruç, buna ek olarak, Grubun 2021-2025 yılları arasında 8.5 ila 9.5 milyar avroluk yeni çevreci ve sürdürülebilir yatırımlar yapmayı planlamakta ve termal kömür sektörü için giderek daha kısıtlayıcı kriterler getirerek, bu faaliyetlere olan yatırımların tamamen bertarafını sağlamak niyetinde olduğunu ifade etti. 

Oruç, son üç yıl içinde, Generali’nin 6 milyon avroluk yeni çevreci ve sürdürülebilir yatırımlar gerçekleştirerek stratejik hedefini daha bir yıl öncesinden aştığını belirterek, “Generali, kamu kurumlarının gereken aksiyonları almasına yardımcı olarak, net sıfır sera gazı emisyonunun söz konusu olduğu bir gelecek inşa etmek için özel sektörün ‘Adil Geçiş’ini finansal olarak desteklemede kilit rol oynuyor” dedi. 

Sel bölgesinde sigortalılık oranı düşük 

Ülkemizdeki sellerle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Oruç bu konuda şunları söyledi: “Öncelikle genel durumu görebilmek için sel felaketi hakkında bazı güncel veriler paylaşmamız gerekiyor. Türkiye Sigorta Birliği’nin paylaştığı son verilere göre Doğu Karadeniz’de gerçekleşen son sel felaketinde toplam 687 ihbar dosyası alındı. Toplam yaklaşık hasar tutarı ise 83 milyon TL olarak belirlendi. İhbar dağılımına iller bazında baktığımızda ise ihbarların 124’ünün Artvin’den, 46’sının Rize’den, 40’ının Bartın’dan, 277’sinin Kastamonu’dan ve 200’ünün de Sinop’tan yapıldığını görmekteyiz. Sel felaketinden etkilenen illere baktığımızda ihbar sayısından hareketle, sigortalılık oranının düşük olduğunu net olarak söyleyebiliyoruz. Öncelikle bu sorunun sadece ilgili illere has olmadığını da söylemek gerekiyor. Maalesef ülkemizde halen her 3 konuttan sadece 1 tanesi sigortalı iken, işyerlerinde ise bu oran her 2 işyerinden 1 tanesi sigortalı olarak kayıt edilmektedir. Örnek olması açısından güncel verilerine rahatlıkla ulaşabildiğimiz Zorunlu Deprem Sigortasına bakabiliriz. Söz konusu 5 ilimizden sadece Bartın Türkiye ortalamasından yüksek oranda sigortalılık oranına sahip. Diğer 4 ilimiz ülke ortalamasının altında sigortalılık oranına sahip durumda. Gerek söz konusu illerde gerekse ülkemizdeki sigortalılık oranlarının düşük olmasının birçok sebebi mevcut. Bilinç eksikliğinin ve ekonomik zorlukların diğer faktörlere göre daha ağır bastığını söylemek mümkün. Penetrasyonun arttırılması için hem TSB hem de sigorta şirketleri birçok proje ve kampanya yürütüyor. Bu projeler bazıları sonuçlanmış ve çok olumlu sonuçlar alınmıştır. Gerek bireylerin gerekse işletmelerin ekonomik hayatlarını devam ettirebilmeleri için sigorta poliçesine sahip olmanın önemi, sosyal ve yazılı-görsel medya ile vatandaşlarımıza tekrar tekrar hatırlatılmalıdır.” 

Önlemek iş süreçlerinin merkezinde 

Bu tip hasarları önleme yolunda neler yapılması gerektiğine dair sorumuzun cevabına “Bu hasarlar maalesef yaşanmaya devam edecek” başlayan Oruç, “Hayatın akışı içinde yaşanan ve önüne geçilemeyen hasarlar sürekli hayatımızda olacak. Sorunuz bizler için çok kıymetli. Çünkü Generali Sigorta olarak bu sorunlarla karşılaşmanın ötesinde, önleme yolunda ya da yaşandığında en az zararla atlatılmasına dair çalışmaları da iş süreçlerimizin merkezine koyuyoruz. Generali Sigorta olarak rolümüz, müşterilerimizi ve potansiyel müşterilerimizi eğitmek ve ayrıca acentelerimizin müşterilerini yönlendirecekleri tavsiyelerde bulunmalarını sağlamak. Bu rolümüz, ihtiyaç danışmanlığına dayalı bir rol. Müşterilerimizle yaşam boyu ortaklık stratejimiz ekseninde yaşayabilecekleri herhangi bir olumsuzluğun önüne geçmeye dair bilgiler de paylaşıyoruz. Basılı yayınların yanı sıra web dünyası ve yayınların sosyal medya hesapları üzerinden servis edilen postlar aracılığıyla müşterilerimizi bilgilendirmeyi önemsiyoruz. Sahip oldukları varlıklar, sağlıklarını nasıl koruyacakları, aileleri ve çocuklarının günlük hayat akışı içinde hayatlarını kolaylaştıracak bilgiler, gündemde aniden oluşan veya oluşabilecek gelişmelere karşı nasıl reaksiyon gösterebileceklerine dair bilgileri düzenli olarak paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.  

1.820 fidan bağışı 

Oruç sözlerini şöyle tamamladı: “KOBİ’lerin, acentelerin, iş dünyasında emek veren tüm çalışanların hayatlarını kolaylaştıracak bilgileri paylaşmayı da mümkün olduğunca iletişim stratejimizin merkezine koyuyoruz. Hem kurumsal sosyal medya hesaplarımız hem de acentelerimize verdiğimiz sosyal medya eğitimlerimiz ve desteklerimiz ile tüm hedef kitlelerimizin bilgilendirmesini önemsiyoruz. Yanan ormanlar hepimizi derinden üzdü. Ormanlarımız ülkemiz ve her birey için oldukça kıymetli. Bu farkındalığımız ekseninde yaşamı da umudu da yeniden yeşertmek için yanan ağaçlar yerine yenilerini dikmek amacıyla önemli bir adım attık. TEMA Vakfı’na her bir çalışanımız için 10 adet, toplam 1.820 adet fidan bağışladık.