Ceyhan Hancıoğlu: Dijital hizmetler satış sonrasında fark yaratacak

HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, Covid-19 sürecinde çalışanları ve toplum sağlığını korumak amacıyla evden çalışma modeline geçiş yaptıklarını söyleyerek, “Alt yapı gerekliliklerinin de hızlıca tamamlanmasıyla beraber bugün hiçbir aksaklık yaşamadan iş süreçlerimizi yürütebiliyoruz” dedi.

“Acente kanalları üzerinden sıcak satış devam ederken, müşteriye sunulacak satış sonrası dijital hizmetler burada farkı yaratacak unsur olacak. Sigortalılara özel uygulamalar, hasar anında sunulacak dijital hizmetler gibi müşteriyle temasın yüksek olduğu projeler önem kazanacaktır.”

Koronavirüs nedeniyle her geçen gün hayatımıza yeni kavramlar girdiğini, firmaların iş yapma ve hizmet süreçlerini, müşterilerinse davranış değişimlerini gözardı etmenin mümkün olmadığını ifade eden Hancıoğlu, “İlerleyen yıllar içerisinde geçiş yapılacağını öngördüğümüz bazı iş modelleri, teknolojinin de desteğiyle bugün hayatımıza girdi diyebiliriz. Süreç öncesinde, alanında fark yaratmak isteyen firmaların teknolojiye ciddi yatırımlar yaptıklarına şahit olurduk. Ancak bugün geldiğimiz noktada, bu durumun tüm firmalar için zorunluluk haline geldiğini söylemek yanlış olmaz. Çağın gerekliliklerine ayak uydurmak, müşterilerin ihtiyacı olan hizmete ulaşımını kolaylaştırmayı görev edinmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

“Sıcak satış devam eder”

Hancıoğlu, ülkemizde birçok sektörde olduğu gibi sigorta sektörünün de büyük oranda sıcak satışı benimsediğini hatırlatarak şunları söyledi: “Müşteriyle bire bir ve sürekli iletişim büyük önem arz etmekte, acente kanallarının satış yüzdeleri arasındaki yüksek oranı da bunu kanıtlar niteliktedir. Bu nedenle yakın zaman içerisinde sigorta sektörü için bu alışkanlıkların terkedileceğini öngöremiyoruz. Acente kanalları üzerinden sıcak satış devam ederken, müşteriye sunulacak satış sonrası dijital hizmetler burada farkı yaratacak unsur olacak. Sigortalılara özel uygulamalar, hasar anında sunulacak dijital hizmetler gibi müşteri ile temasın yüksek olduğu projeler önem kazanacaktır. Ek olarak, pandemi süreci ile beraber firmaların dijital pazarlama kanallarında müşteri odaklı iletişime büyük önem vermeye başladığını görüyoruz. Sosyal medya kanallarından, müşterilere özel içerikler üretmek yeni bir akım haline geldi. Süreç sonrasında da bunun artarak devam edeceğini tahmin ediyoruz. Pandemi ile birlikte rutinlerimizi terk ettiğimiz, önceliklerimizin değiştiği bir süreç yaşıyoruz. Süreç itibariyle sigorta satın alımlarının ikinci plana atılması dolayısıyla üretim kayıplarının yaşanması anlaşılabilir oluyor. Ancak bu süreçte maddi ve manevi kaygılar içerisinde, önlemleri ertelemek bizleri daha büyük zararlara uğratabilir. Bu nedenle sigorta yaptırmaya devam etmek büyük önem arz ediyor. Müşteriler için ödeme kolaylıkları, indirim uygulamaları; acenteler için ise kampanyalar bu anlamda başvurulabilecek yöntemlerin başında geliyor.”

HDI Sigorta’nın acenteler için Kasko, Dask, Altın Kobi ve Konut Kampanya koşullarını yenilediklerini ve sürelerini Haziran ayı sonuna kadar uzattıklarını vurgulayan Hancıoğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Kasko ve Trafik Sigortalarında komisyon artışı, komisyon ödemelerinin haftalık yapılması ve indirim yetkilerinin arttırılması gibi revizeler ile acentelerimizi biraz olsun rahatlatabilmeyi hedefliyoruz. Acentelerimiz tüm kasko ürünlerimizde blokeli karta 11, açığa ise 10 taksit vadelendirme yapabiliyorlar. Poliçenin ilk ödemesi poliçe başlangıç tarihinden bir ay sonra tahsil edilebilecek. DASK ürünümüzde ise yenileme ve yeni işlerde blokeli kart ile ödemelerde maksimum 1 peşin + 5 taksit olacak şekilde seçenekli olarak sunmaya başladık.

“Sigortalının bakışı zedelenmesin”

Ceyhan Hancıoğlu bu dönemde oluşabilecek suistimal vakalarıyla ilgili olarak da şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu süreç içerisinde yaşayan poliçeler için hasar anında şüpheli durumlar göz önünde bulundurarak önceden olduğu gibi incelenebilir ve detaylı araştırmalar yapılabilir. Ancak yeni işlerimizde işletmenin daha önce poliçesi olup olmadığı irdelenmelidir. Şayet poliçesi yok ve firma faaliyetlerini durdurmuş ise suistimal riski bu durumda ciddi bir olasılık olabilir. Bu durumda daha detaylı incelenip kabul şartlarının bu çerçevede şekillendirilmesi gerekmektedir. Tabii her iki durumda da hassas davranılmalı, doğru analizler ile ilerlemek gerekir. Bu süreçte, yanlış bir iletişim tarzı kullanarak sigortalıların da sektöre bakışını zedelememek büyük önem arz etmektedir.”