Orhun Emre Çelik: 2021 Biterken

 

“Özellikle iç sistemlere ilişkin düzenleme ile SEDDK sigortacılık gibi uzmanlık gerektiren ve tam anlamı ile profesyonelce yönetilmesi gereken şirketlerin, kamu denetimi ya da bağımsız denetimin ötesinde riskleri kendi iç sistemleri ile yönetmesi konusunda sorumluluklarını bir kez daha ortaya koymuş oldu. Sigorta şirketleri dışındaki sektör paydaşlarının kapsama alınması da bütüncül bakış açısının bir yansıması.”

 

2022’ye ilişkin risklere ilişkin görüşlerimi paylaştığım önceki yazının hemen ardından hızlı bir mevzuat değişikliği süreci ile karşılaştık.

Sermaye yeterliliği hesabındaki yazım riskine ilişkin katsayılarda düzenleme yapıldı ve oto sigortalarının riski yeniden belirlendi. Böylece bu branşlarda poliçe yazan şirketlerin ortaya çıkan risklere ilişkin daha fazla sermaye ayırması sağlanmış oldu. Diğer taraftan trafik sigortalarında özsermaye üzerinden prim üretimine ilişkin uygulanan limit tekrar belirlendi ve 4 kat olarak uygulanmasına devam edildi. Dönem içinde şirket dışı kaynaklardan yapılacak nakit sermaye artışları da aynı katsayı ile limite eklenecek.

Bir diğer genelge ile kâr dağıtımına ilişkin sınırlama getirildi ve yönetmelikte yüzde 115 olarak tanımlanmış olan hedef sermaye yeterlilik seviyesi yüzde 20’lik artış ile yüzde 135’e yükseltildi. Bu değişikliğin gerekçesinin trafik sigortalarındaki belirsizlik, COVID-19’un yarattığı belirsizlikler ve en başta da TFRS 9, 15 ve 17 uygulamalarının yaratacağı olası etki olduğu genelgede ifade ediliyor.

Sigorta şirketlerinin kuruluşu için gerekli sermaye yeniden değerleme oranları dikkate alınarak yükseltildi. Buna göre hayat dışı branşlarda çalışacak bir şirketin tüm branşlarda çalışmak istemesi halinde sermayesi en az 175,6 milyon TL olmalı. Hayat grubu için bu tutar 215,1 milyon TL iken reasürans şirketleri için 124,4 milyon TL olarak belirlendi.

Uzun yıllardır sektörün gündeminde olan emekliliğe yönelik taahhütte bulunan dernek, vakıf ve sandıklardan Bireysel Emeklilik Sistemi’ne aktarıma ilişkin yeni yönetmelik yayımlandı.

TFRS-17 geçiş süreci ile ilgili değerlendirmeleri içeren ikinci genelge ile ihtisas komitesi çalışmalarının somut çıktıları görülmeye başlanmış oldu. Son olarak -bence bu saydıklarımız arasında en önemli olanı- iç sistemler yönetmeliği yayımlandı. Çeşitli geçiş hükümleri ile zamana yayılı bir geçiş öngörülmüş olsa bile yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girdi.

SEDDK’nın olumlu adımları

Bu yoğun mevzuat değişimi ile SEDDK sektörün güvenli bir şekilde yoluna devam etmesi için yapması gereken yönlendirmeleri somut bir şekilde ortaya koyduğunu görülüyor. Arka arkaya sıralandığında oto sigortalarındaki risklerin dikkate alınmasını sağlayan değişiklikler, güçlü sermaye yapısını korumaya yönelik değişiklikler, sektör için önemli aktarım ve TFRS-17’ye ilişkin düzenlemeler ile karşılaşılacak risklerin önemli bir bölümüne yönelik tedbir alınmış oldu. Kuruluşu sonrası kısıtlı bir insan kaynağı ile faaliyetlerine devam etmek durumunda kalan SEDDK’nın yıl bitmeden attığı bu adımları çok olumlu değerlendiriyorum.

Özellikle iç sistemlere ilişkin düzenleme ile SEDDK sigortacılık gibi uzmanlık gerektiren ve tam anlamı ile profesyonelce yönetilmesi gereken şirketlerin, kamu denetimi ya da bağımsız denetimin ötesinde riskleri kendi iç sistemleri ile yönetmesi konusunda sorumluluklarını bir kez daha ortaya koymuş oldu. Sigorta şirketleri dışındaki sektör paydaşlarının kapsama alınması da bütüncül bakış açısının bir yansıması. Diğer taraftan tamamen bağımsız denetim komitesi teşkili, aktüerya biriminin organizasyonel konumu, bilgi teknolojileri sistemlerindeki değişiklikler birçok şirkette radikal dönüşümler gerektirecek.

Bu dönüşümlerin sorunsuz bir şekilde gerçekleşebilmesi için şirketlerin tanınan geçiş süresinin nasıl değerlendirileceği büyük önem arz ediyor. Özellikle aktüerya fonksiyonu açısından yönetim kuruluna bağlı birim kurulması için sadece altı ay gibi kısa bir süre tanınması orta ve küçük ölçekli firmaları zorlayabilecek bir durum. Dışarıdan hizmet alımının içeriğinin netleşmesi ve böyle bir durumda aktüerya biriminin yapılanması ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husus. Bilgi teknolojilerinde öngörülen üç yıllık eylem planının da bir an önce belirlenmesi, özellikle TFRS-17 geçiş sürecinde hesaplama araçlarının seçimi ve uygulaması konusunda da yol gösterici olacak.

Özetle daha fazla açıklama gereksinimi olan hususlar olsa da SEDDK 2022 risklerine ilişkin adımlarını attı, şimdi sıra şirketler ve diğer paydaşlarda.