Orhun Emre Çelik: İskontolasak da mı saklasak?

-Orhun Emre Çelik

SEDDK (Sigorta ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu) 2021 yılının son haftasında iki önemli düzenleme yaptı. Aynı gün yayınlanan duyurular ile bir taraftan muallak tazminat karşılığının hesaplanmasında kullanılan ve öncesinde %9 olan iskonto oranı %14 seviyesine yükseltilirken diğer taraftan kara araçları sorumluluk branşında devam eden riskler karşılığı (DERK) hesaplamalarında kullanılan limitler 5’er puan arttırıldı.

Hatırlanacağı üzere muallak tazminat karşılığının iskonto edilmesine yönelik uygulama önce şirketlerin tercihine bırakılmış, sonra da genel sorumluluk ve kara araçları sorumluluk branşları için zorunlu hale getirilmişti. İskonto işleminin mevcutta sadece muallak tazminat karşılığına uygulanmasına ilişkin eleştiriler baki olmakla birlikte iskonto özü itibarıyla özellikle sorumluluk branşları gibi uzun kuyruklu branşlar için finansal tabloların daha doğru bir görüntü sergilemesi için gerekli bir uygulama. Nitekim IFRS17 ile birlikte sadece muallak tazminat karşılıklarından kaynaklanan nakit akışları değil tüm nakit akışları iskonto edilmeye başlanacak.

İskonto oranının nasıl belirleneceği konusu TFRS-17’nin de önemli karar noktalarından biri. SEDDK daha önce %9 yasal faiz oranı seviyesinde belirlediği iskonto oranını piyasa şartlarındaki değişmelerin sonucunda değişiklikten kaynaklanan gelirin kâr payı ödemelerinde kullanılamayacağını da belirterek TCMB politika faizine denk %14 olarak belirledi.

Türkiye Sigorta Birliği tarafından yayınlanan hesap özetlerini incelediğimizde 2021 yılı Eylül dönemi için sektörün ortalama iskonto seviyesinin net tutarlar üzerinden genel sorumluluk branşından %21,7, kara araçları sorumluluk branşında ise %17,5 olduğu görülüyor. 40 milyar TL’ye yaklaşan rezerv seviyesi dikkate alındığında, iskonto oranındaki artışın 4 milyar TL civarında bir rezerv değişimine yol açacağı görülüyor. Özellikle TL portföye sahip şirketler açısından bu düşüş TFRS-17’ye geçişte iskontodan kaynaklanacak etkinin azalmasına neden olacaktır.

İskonto yapılarak paranın zaman değeri finansal tablolara yansıtıldığı için elde edilen mali gelirin teknik bölüme doğru şekilde aktarılması da önemle üzerinde durulması gereken konulardan. Finansal tablolarda yer alan teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım geliri ifadesinin yanlış algılamalara sebep olan bir tanım olduğunu düşünüyorum. Özellikle sermaye yeterliliği problem olmayan bir şirket açısından ele alındığında, mali gelirin asıl kaynağının özkaynaklar değil, sigortalılardan tahsil edilen primler ile ödenecek tazminatlar ile katlanılacak giderlerin zaman farkından kaynaklanması beklenir. Bu bakış açısı ile mali gelirin asıl kaynağı yazılan poliçelerdir. Dolayısı ile yerleşmiş muhasebe uygulamaları ile önce “teknik olmayan bölüme” yazılan mali gelirler yerine bakış açısının “mali gelirin teknik bölüme yazılmasının ardından poliçeler ile ilişkili olmayan kısmının diğer bir deyişle özkaynaklardan elde edilen mali gelirin teknik olmayan bölüme aktarılması” şeklinde olması durumu daha doğru yansıtacaktır. 2021 yılındaki oynak piyasa şartlarında elde edilen mali gelirlerin bu açıdan teknik kısımda ele alınması ve teknik sonuçların sadece gerçekleşen hasar ve yazılan prim üzerinden ele alınmaması bu yıl daha da büyük önem arz etmektedir.

Benzer bir durum devam eden riskler karşılığı ile ilgili olarak da söz konusu. Örneğin kasko poliçelerinde kur artışı ve enflasyonun yanında piyasa şartları gereği yaşanan yüksek bedel artışları devam eden poliçelerin teknik sonuçlarını olumsuz olarak etkiledi. Ancak şirketin ve portföyün olağan yaşam seyrini sürdürmesi halinde bir sonraki dönem (sigorta risklerinin aynı kaldığı ve ekonomik stabilitenin başladığı varsayımı ile) aynı çarpanlar ile hesaplanacak prim artan araç bedelinin nominal sonuçlarını yansıtacağı için bir sonraki iş yılı sonuçlarının kendiliğinden normalleşmesi sonucunu doğuracaktır. Bu konuyu ayrı bir yazıda ele almak daha uygun olacaktır ancak finansal tablolarda DERK olmasının dönemsellik ile ilgisini gözden kaçırmamakta yarar var.

Özellikle sigortacılık gibi nevi şahsına münhasır sektörlerde finansal tabloların okunması her zaman belirli bir uzmanlık ve bilgi gerektirir. Mali gelir, iskonto değişimi ve DERK etkisi ile 2021 finansal tablolarını doğru yorumlamak ve sonraki dönemlere ilişkin beklentileri şekillendirmek için bu uzmanlığın ötesinde bir dikkat sarf etmek gerekiyor.