Bir tarafta sigortacılar diğer tarafta sigorta sektörü için eğitim alanlar. Hangi alanda işgücüne ihtiyacımız var; eğitim alanlar ne tür işlerde çalışmak istiyor? Sektörün ihtiyaçları belli, peki gençlerin istekleri hedefleri bu ihtiyaçlarla örtüşüyor mu?
****
Türkiye’de 163 üniversitede çoğu iki yıllık meslek yüksekokulu olmak üzere bankacılık ve sigortacılık bölümü bulunmaktadır. Sektör diyor ki, dört yıllık fakülte mezunlarına öncelik verelim. Mantıklı! Ama gençler bunu bilmiyor. Meslek yüksek okulu mezunlarının arasında sektörümüzün ihtiyacı ağırlıklı olarak satış konusunda. Mantıklı! Ama gençlerin çoğunlukla satış konusunda değerlendirileceklerine yönelik farkındalık düşük seviyede. Hatta sektörü öğrendikçe farkı kurumlarda farklı alanlarda ilgi alanlarına ve yeteneklerine göre çalışmak için heyecan duyuyorlar. Ancak farklı alanların ne tür özellik ve yetkinlikler gerektirdiğini tam bilmiyorlar.
Eğitim dünyasında bu alanda ihtiyaç duyulan sayıda ve içerikte insan gücü yetiştirilmesi sağlanırsa, alınan mesleki eğitimin kazandırdığı nitelikler vasıtasıyla bu gençlerin istihdam edilmesi kolaylaşacak, gençler de hedeflerini buna göre netleştirecektir.
Yaptığım konuşmalar, verdiğim dersler ve akademik yaşamla iletişimim bana, sigortacılık okuyan ve sektörü tanıma şansına sahip olan gençlerin sektörün farklı kurum ve kuruluşlarında, kendi özelliklerine göre farklı alanlarda görev almak ve bu mesleğin saygınlığını, itibarını yaşamak istediklerini gösterdi
2022 yılında ders verdiğim Yeni Yüzyıl Üniversitesi’ndeki gençleri örneklemek isterim. Öncelikle pırıl pırıl gençler. Kimisi yetişkin kimisi halen haşarı çocuk misali davransa da hepsinin bir hedefi var. Bir şekilde sigorta ile yakın ilişki içinde olanlar acente olmak istiyor, anlaşmalı servisler ve hasar konusuna ilgi duyuyor; yabancı dili olan bu özelliği kullanacağı bölümde olmak istiyor. Bazıları sigorta sektöründe çalışmaya başlamış buraya yetkinliğini ve kişisel gelişimini tamamlamak üzere gelmiş. Finans dünyasında olmak isteyenler var. Bir de aile baskısıyla gelenler var. İkinci sınıfta okuyanların çoğu dört yıllık fakülteye geçişin şart olduğunu söylüyor.
Gençler, sigortacılık dersleri ve sektör ziyaretleri ile sektörü tanıdıktan sonra bu alana odaklanıyor aslında… Sonra staj, iş arama aşamasında ya hayal kırıklığı yaşıyorlar ya da “sigortacılık eşittir satıcılık” yargısı oluşuyor zihinlerinde.
Oysa, sınavlardan 90 ve üzeri alan öğrencilerimle üst düzey sektör ziyareti yaptığımda bu gençlerin sigorta sektöründeki geleceklerine heyecanla bakmaya başladıklarını gördüm.
Bir ziyarette, Ankara Sigorta Oto Dışı Hasar Müdürü Ercüment Güvenç’in hasar yöneticisinin tecrübelerinden bahsetmesi, Genel Müdür Vefa Murteza’nın sektörü tanımlaması, gençlerin özelliklerine göre önerdiği çalışma alanları geleceğin sigortacısı olacak öğrencilerimiz için gerçekten ufuk açıcı ve hedeflerini tekrar gözden geçirmelerini sağlayacak kadar önemliydi. Neova Sigorta Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Habib Çetinkaya’nın dikkat çektiği hususlar, Genel Müdür Neslihan Neciboğlu’nun kendi yaşantısından verdiği örnekler gençlerin farkındalığını arttırdı. En önemlisi bu ziyaretlerden sonra “Biz sigortacı olacağız” deyip çok teşekkür ettiler. Ben de başta Sayın Murteza ve Sayın Neciboğlu’na ve ekiplerine gençlere verdikleri değer, ayırdıkları zaman için teşekkürü borç biliyorum. Gençler bu ziyaretlerden sonra sektörle temas halinde olabilmek, gelişmeleri takip edebilmek, kendilerini daha çok geliştirmek ve bu sektörde en iyi yerlerde görev almalarına kaynak olacak çalışmalar yapmak için okullarında “Sigortacılık Kulübü” kurdular. Gerçekten heyecan verici…
Aslında sektörümüz bu bölümde okuyan gençler çalışmalar yapıyor. İTO Sigortacılık Meslek Komitesi’nden SEDDK’ya , Kasider, Reformist Sigortacılar Platformu, Sigorta Tatbikatçıları Derneği gibi (STD) gönüllü kuruluşlardan TSEV’e kadar bir çok yerde geliştirilen projeler var. TSEV Müdürü Mehmet Kalkavan’dan bizzat aldığım bilgiye göre TSEV son dönemde staj imkânı sağladığı 26 öğrencinin 20’sini sigorta sektörüne kazandırmış. STD ile beraber İstanbul Üniversitesi’ndeki sigorta öğrencilerine burs veriyor. Kasider, Marmara Üniversitesi’nde sigortacılık okuyan 20 kız öğrenciye mentorluk yapmakta ve belirlenen kriterlere uygun olanlara burs vermekte. Sektörümüzün kapısı bu gençlere açık. Sanki hangi alanda çalışma şanslarının olduğuna dair net şekilde bilgilendirilmeleri gerekiyor sadece.
Konumuz satış ise satışta görev alabileceklerini yüksek sesle ifade etmek, bölüm tanıtımlarında daha dikkat çekici şekilde altını çizmek, ilgili gençlerin bu bölüme yönelmesine kaynak olacaktır. Ayrıca staj ve iş imkanları için İTO Sigortacılık Meslek Komitesinin akademik dünya ile yaptığı toplantılarda başta Kültür Üniversitesi olmak üzere diğer üniversite temsilcilerinin de katıldığı sanal ortamda oluşturulacak bir platform arz ve talebi etkin şekilde bir araya getirilmesine imkân verecektir. Bu uygulama hayata geçerse sektör temsilcileri ile öğrenci taleplerinin otomatik olarak eşleştirilmesini, kontrollü ve işin ciddiyetine uygun şekilde işgücünün sektöre kazandırılması sağlanabilecektir. Bir diğer ifadeyle doğru işe doğru kişinin kanalize edilmesi sağlanacaktır.
Bu tür geliştirmeler, aldığı stajyere “teyzene, amcana sigorta sat” direktifiyle yaklaşanların iticiliğini ortadan kaldırırken staj için işe aldığı gence önce ekranları gösterip sonra masa sildiren hatta “burada olacaksan gerekirse tuvalet de temizleyeceksin” diyebilen aracılara da fırsat vermeyecektir. Bahsettiğim tecrübeleri yaşamış olan gençlerin, “Hocam düzgün kurumsal yerde staj yapmak istiyorum. Bir şeyler öğrenmek istiyorum” sözleri hep kulaklarımda.
Sonuç; meslek yüksekokulunda okuyan gençler sektörde çalışmak istiyor ama ne yapacaklarını bilmiyorlar. Dışa dönük kişiler arasında satışı isteyenler var ama satış dışında çağrı merkezinden hasara, muhasebe/finanstan fiyatlamaya hatta IT’den iletişime kadar farklı alanlarda da çalışmaya adaylar. Mesleğin önemini ve prestijini hissetmek istiyorlar.
Ama haklı olarak, masa silecek, tuvalet temizleyecek kişi olarak görünmek istemiyorlar.
