Ahmet Yaşar: “Sigorta sektörü olarak giderek hatırı sayılır bir büyüklüğe geldik”

Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar sigorta sektörünün, finansal sektörde bir dominant oyuncu olarak devam ettiğini ve her ne kadar kendilerinin sektör olarak ikinci sırada olan sektör olsalar da istenilen büyüklükte olmadıklarını belirtti.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantı kapsamında “Türkiye’de Sanayinin Sigortalanması-Sorunlar ve Çözüm Önerileri” paneli düzenlendi. Panelin moderatörlüğünü Büyükkaya Uluslararası Sigorta ve Reasürans Brokerliği Yönetim Kurulu Başkanı Alaattin Büyükkaya yaparken, SEDDK Başkanı Davut Menteş, Türkiye Sigortalar Birliği (TSB) Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar ve Türk Reüsarans AŞ Genel Müdürü Selva Eren konuşmacılar arasında yer aldı.

Panelde konuşan TSB Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar, sigorta sektörü olarak giderek hatırı sayılır bir büyüklüğe gelmeye başladıklarının altını çizerek şöyle konuştu: “Özellikle salgın sonrasında dünyada yaşanan süreçler, krizler ve ondan sonrasında para piyasalarında, sermaye piyasalarında ortaya çıkan ortamlar aslında bize reasürörlerin, reasürans piyasasında bir daralmanın geldiğini göstermekteydi. Bu konuda biz birtakım uyumlarda uyarılarda bulunmaya başlamıştık. 2022 sonu 2023 başı itibarıyla bu söylemlerimizi artırmaya başlamıştık. Fakat 6 Şubat depremlerinin sonrasında artık bir mega katastrof olduğu yani yüzyılın depremi dedik biliyorsunuz. Gerçek manada da bir mega katastrof gerçekleşti”

6 Şubat depremlerinde toplamda 103 milyar dolarlık bir ekonomik hasarın söz konusu olduğunu dile getiren Yaşar, bunun sadece  5 milyar dolarlık kısmının sigortalı hasar olarak gerçekleştiği bilgisini paylaştı.  Yaşar, sonuçta bu 5 milyar doların sigorta şirketlerinin ödemiş olduğunu kaydederek, “Dünyada geçen sene 380 milyar dolarlık doğal afet hasarı gerçekleşti. Bunu 118 milyar doları sigortalı hasar. Oysa ki 380 milyar doların 103 miyar doları Türkiye’de gerçekleşti. Bizim ekonomik hasarı karşılama oranımız yüzde 5’lerde kalırken dünyada bu oran yüzde 30’lar civarında. Dolayısıyla bizim aslında sigorta kapasitemizin var olan sigorta kapasitemizin, var olan reasürans kapasitemizin dahi yeterince kullanılamadığını özellikle deprem olan 11 ile baktığımızda sigortalık oranın yeterli seviyede maalesef olmadığını gördük.” diye konuştu.