Trafik sigortası kesmekten kaçınılmaması için getirilen kuralları listelemek bile düzenleme ve operasyonel olarak yönetilmesi nasıl zor bir işle uğraşıldığını gösteriyor. Öncelikle hem trafik hem kasko için daha da hassas fiyat modelleri gerekiyor. Bunun yanında her iki ürünün de talep esnekliği modellerinin çalışılması ve bu modellerde çapraz satış olasılıklarının dikkate alınması gerekiyor. Yazıda belirttiğim kuralların takibini anlık veriyle gerçekleştirecek ve hatta bu veri üzerinden anlık fiyat revizyonları yapacak sistemleri ayağa kaldırabilenler daha da avantajlı olacak.
-Orhun Emre Çelik
Sigorta sektörünün açık ara en çok gündem oluşturan branşı uzun yıllardır trafik sigortası diye düşünüyorum. Böyle olması da kaçınılmaz.
Serbest tarifeye geçiş sonrası önce eşik prim uygulaması ile şirketlerin aşırı düşük primlerle poliçe kesmesinin önüne geçilmeye çalışıldı. Bu uygulamanın ne kadar işe yaradığı tartışılabilir ama özellikle içtihatlardaki aleyhte ve geriye dönük etki eden değişiklikler sonrası başlayan prim artış yarışı 2016 yılında zirveye ulaşmıştı. Trafik sigortası yazmaktan kaçınmanın ilk gündeme gelmesi bu dönemde oldu denebilir. Şirketler poliçe kesmek istemedikleri kullanım tarzlarında ya da kademelerde çok yüksek teklifler vermeye başladı. Öyle ki bir şirketin teklifi diğerinin 5-6 katına ulaşabiliyordu. Bu süreç önce belirli kullanım tarzlarında sonrasında ise tüm poliçeler için tavan prim uygulanması ile sonuçlandı. Riskli sigortalılar havuzu da hayatımıza 2017 yılında girdi.
Sonrası biraz dalgalı bir dönem.
Bir taraftan şirketlerin kontrolsüz bir şekilde aşırı rekabet koşulları altında poliçe yazmasını engellemek için özsermaye şartı getirilirken, diğer taraftan “kaçınma” genelgeleri ile (zorunlu bir sigorta olduğu için bu branşta ruhsatı olan şirketlerin söylemesinin zaten mevzuata uygun olmadığı) “poliçe yazmıyorum” demelerinin önüne geçilmesi yönünde çaba gösteriliyor.
Özsermaye katsayıyı uygulamasının mevcut hali şu şekilde görünüyor:
2023-28 Sayılı Genelge (30/11/2023): Trafik branşında yazılan prim önceki yıl sonu özsermayesinin 5 katını geçemez
2024-33 Sayılı Genelge (12/12/2024): Aşan kısım sonraki yıldan mahsup edilmek kaydı ile katsayı 5 yerine 6 katı dikkate alınır.
2025-10 Sayılı Genelge (25/03/2025): Aralık ve Haziran dönemleri için ayrı ayrı değerlendirilmek üzere
Yoğunlaşma oranı %66,67’dan büyük VEYA sermaye yeterlilik oranı %115’ten küçükse 4
Yoğunlaşma oranı %66,67’dan büyük VE sermaye yeterlilik oranı %115’ten küçükse 3
Yoğunlaşma oranından bağımsız sermaye yeterlilik oranı %70’ten küçükse 3
Yoğunlaşma oranı %80’den büyükse sermaye yeterlilik oranından bağımsız 3
Yoğunlaşma oranı %40’tan küçük VE sermaye yeterlilik oranı %135’ten büyükse 6
Özetle sermaye yeterlilik oranı düştükçe katsayı da küçülüyor ve üstelik artık bu hesaplamada Haziran dönemi sonuçları da dikkate alınıyor.
Kaçınma genelgeleri ise özetle şu şekilde:
2024-04 Sayılı Genelge (18/01/2024)
- Aylık poliçe sayısının geçen yılın aynı ayına göre çok azalmamasını
- Poliçe sayısı üzerinden hesaplanan trafik pazar payının kaskonun çok altında olmamasını
- 4, 5 ve 6. basamaktaki poliçe sayılarının 7. ve 8. basamaktakilere göre belirli bir seviyede olmasını
- Tüzel/özel dağılımının haftalık ve aylık takipte belirli sınırlar içinde kalmasını
- Teklif verme ve tahsilat gibi operasyonel süreçlerin makul süreler içinde sonuçlandırılmasını hedefliyor.
2025-6 Sayılı Genelge (28/02/2025)
- Trafik ve kasko arasındaki dengenin prim üzerinden hesaplanacak pazar payı ile de takip edilmesi
- Basamaklar arası dengenin 4. ve 7-8. basamaklar üzerinden takip edilmesi
yolu ile basitleştirmeye gidiliyor.
Sadece kuralları listelemek bile konunun ne kadar hassas takip gerektiren ve gerek düzenleme gerekse operasyonel olarak yönetilmesi nasıl zor bir işle uğraşıldığını gösteriyor.
Bu kurallar şirketlerin çok yönlü planlar yapmasını gerektiriyor. Öncelikle hem trafik hem kasko için daha da hassas fiyat modelleri gerektiriyor. Fiyat modellerinin yanında her iki ürünün de talep esnekliği modellerinin çalışılması ve bu modellerde çapraz satış olasılıklarının da dikkate alınması gerekiyor. Yukarıdaki kuralların takibini anlık veriyle gerçekleştirecek ve hatta bu veri üzerinden anlık fiyat revizyonları yapacak sistemleri ayağa kaldırabilenler daha da avantajlı olacak.
Kaçınma genelgesine uymayanlara daha önce çeşitli idari cezalar yazıldığı biliniyor. Bu cezaların çok daha yüksek seviyelere ulaşma olasılığı riski de mevcut.
Gerek piyasa gereksinimleri gerek mevzuat neticede aynı noktaya ulaşıyor: Hızlı hareket etmeyi sağlayacak ve derin analizlere imkân tanıyacak bir bilgi işlem altyapısı, bu altyapı üzerine kurgulanmış komplike aktüeryal modeller ve bu modelleri dikkate alan geniş kapsamlı bir planlama çalışması gereksinimi.