TSB Yönetim Kurulu Üyesi ve HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, önümüzdeki hafta Meclis’ten yasalaşması beklenen trafik sigortası ile ilgili açıklamalar yaptı. Düzenlemeyle sigortacının önündeki engellerin kalkacağını ve vatandaşın mağduriyetinin biteceğini söyledi. Hancıoğlu, “Ben trafik sigortasında bin liraya poliçe satarken bilmediğim, öngörmediğim bir riskin faturasını o primden karşılamaya kalktım. Bu matematiğe hangi can dayanır?” dedi.
TSB Yönetim Kurulu Üyesi ve HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu, trafik sigortasının sancılı bir konu olduğunu ve son 10-15 yıldır sigorta şirketlerinin bilançolarında negatif sonuçlar üreten bir branş olduğunu söyledi. Ceyhan Hancıoğlu, Sigorta Haftası nedeniyle Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB), düzenlendiği “Sigorta Sektörü Pandemide Nasıl Bir Sınav Verdi? Trafik Sigortasındaki Son Gelişmeler” panelinde konuştu.
2015’in öncesinde tazminat hesaplama modeli çok daha kötüydü
Ceyhan Hancıoğlu, trafik sigortasında değişiklik içeren kanun teklifinin önümüzdeki hafta Meclise geleceğini belirterek, “2015’in öncesinde tazminat hesaplama modeli çok daha kötüydü. Bir vatandaşımız 80 bin lira tazminat alırken, bir başkası 150 bin lira alıyordu. Hakkaniyetten uzaktı, şeffaflık yoktu. Bizim açımızdan da kaotik ve farklı rakamlar çıkıyordu ortaya. O dönemde bürokrasimiz genel şartlarda değişiklik yaptı. Genel şartlarla yetinmediler 2016’de bunu kanunla pekiştirdiler. 2016’dan itibaren belirsizlik ortamı netleşti. Ne zamana kadar; geçen senenin ekim ayında Anayasa Mahkemesi’nin aldığı iptal kararına kadar. Bizim yaptıklarımızın sanki vatandaşı mağdur edecekmiş gibi bir algısı var veya haberlerin böyle pompalanması var, maalesef” dedi.
Ceyhan Hancıoğlu, Meclis’ten geçmesini bekledikleri kanun tasarısının herkes için iyi olacağına değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü. “Kaosun yarattığı ortamda garip garip aracılık sistemi çıktı. O aracı yöntemi sistemi ile garip garip işler oluyor. Diyorlar ki vatandaş mağdur olacak? Niye mağdur olsun. Sigortacının önündeki engelleri kaldırdığınız zaman mağduriyet tamamen kalkacak. Çünkü sigortacılık bir öngörmek işi. Biz istatistiklerle çalışıyoruz. Bizim geleceği görecek halimiz yok, geleceği ancak tahmin edebiliyoruz. Nereden? Geçmişten aldığımız matematiksel istatistiklerle geleceği tahmin ediyoruz. Onun da aktüeryal, bilimsel hesap ve metotları var. Şöyle anlatayım: Ben bin liraya poliçe sattım bir sene önce. Enflasyonu var, yedek parça maliyeti var, asgari ücret artışı var, şirketlerin masrafları var. Yıllardır biz bu sıkıntıyı yaşıyoruz. Mesela, 2012 yılında sürücü kusuru diye bir şey çıktı karşımıza. Hiç bilmediğimiz şeylerle karşı karşıya kaldık. Biz poliçe satarken riskini bile bilmediğiniz, başımıza ne geleceğinden haberimiz olmadığı, teminatın da içinde olmayan şeylerle bizim karşımıza geldiler; yargı kararlarıyla. Yani ben bin liraya poliçe satarken bilmediğim, öngörmediğim bir riskin faturasını o primden karşılamaya kalktım. Bu matematiğe hangi can dayanır? Yetmedi, 2014’te, değer kaybı denen bir şey çıktı karşımıza. Doğru, yanlış; bugün ödüyoruz bu hasarları. Ama biz değer kaybını da fiyatlamamıştık. Yani biz poliçe satarken fiyatlamadığım şeyleri o primlerden ödemek zorunda kaldık. Bugünlere geldik. 10 yıldır trafik branşından sigorta sektörü zarar ediyor. Bu zarar nereye kadar? Yani bir sürdürülebilir büyüme derken bugünkü zararı maalesef hep beraber yarattık.”
Maliyetimiz artıyor
Ceyhan Hancıoğlu, sigortacılar olarak belirsizliğin ortadan kalkmasını, herkesin önceden kabaca tahmin edeceği, başına geldiğinde ne alacağını bilmesini istediklerini vurgulayarak, “Biz sigortacıların da aslında bu öngörüye sahip olması, standart olması, şeffaf olması, ölçülebilir olmasını istiyoruz. Sigorta şirketleri yargıya gitmeden bu hasarları ödemeye hazır. Araya aracı koymadan, mahkemeye gitmeden gelin bu şeffaflık ölçüsünde koyduğumuz rakamları bizden alın diyoruz. Çünkü araya biri girdiği zaman ne oluyor maliyet yükseliyor. Gereksiz kazançlar ortaya çıkıyor. Bizim maliyetimiz artıyor” dedi.
10 yıldır trafik branşındaki zararımız ortada
Ceyhan Hancıoğlu, “Sigorta şirketleri zengin olacak diyorlar, zengin olabilir miyiz? Olsaydık olurduk zaten” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “10 yıldır trafik branşındaki zararımız ortada. Bizim derdimiz zengin olmak değil, para kazanmamaya da razıyız ama bize de çok para kaybettirmeyin. Sonuçta bir ticarethane bu sigorta şirketleri. Dolayısıyla vatandaşın da canı yanmadan şeffaf olacak. Standart bir hesaplama olacak.”
