Uğur Gülen’in kaleminden “Sigorta Sektörünü Yeniden Şekillendirecek Mega Trendler”

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, son iki yılda her sektörün yaşanan gelişmelerden etkilendiğini belirterek fakat sigorta sektöründeki etkilerinin ise hayli çarpıcı boyutlara ulaştığını belirtti.
Uğur Gülen, linkedin hesabından yayınladığı “ Sigorta Sektörünü Yeniden Şekillendirecek Mega Trendler” başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:

 

Geride bıraktığımız iki yıl bizim hatırlayabildiğimiz en olağandışı durgunluk ve toparlanma dönemi oldu diyebilir miyiz, ne dersiniz? Bence diyebiliriz. 2020’de hayatımıza giren COVID-19 pandemisi başlangıçta Büyük Buhran’dan daha sert bir küresel ekonomik gerilemeyi tetikledi, ama hükümetlerin sağladığı teşviklerin de katkısıyla 2021 yılında güçlü bir ekonomik toparlanma yakalandı. Küresel finans piyasaları da bu ortamda adeta lunaparklardaki eğlence trenleri gibi inişli çıkışlı bir yolculuğa çıktı. Kuşkusuz her sektör yaşanan gelişmelerden etkilendi, ancak sigorta sektöründeki etkiler hayli çarpıcı boyutlara ulaştı. Kârlar 2019 yılına göre yüzde 15 düştü, bazı bölgelerde bu düşüş yüzde 40’lara yaklaştı. Ancak veriler 2021’de özellikle güçlü aşılamayla hem prim büyümesinin hem kârların toparlandığını gösteriyor.

Bu toparlanmanın sürdüğü, artık hiçbir şeyin 2020 öncesi gibi olmadığı bir ortamda sektör bugün kendine yeni bir yol arıyor. Bu yol arayışıyla ilgili ilginç bir çalışmaya rastladım. Danışmanlık firması McKinsey tarafından hazırlanan “Değer Yaratmak ve Odağı Bulmak: 2022 Global Sigorta Raporu”[1] gerçekten çarpıcı bir yol haritası ortaya koyuyor.

Raporda sektörün dünü ve bugünü analiz edilirken gelecek dönemde sektöre damga vurması beklenen mega trendler ortaya konuluyor. Aslında bunlar Şubat 2020’den bu yana hızla oluşan ve önümüzdeki dönemde sektörü daha derinden etkilemesi beklenen trendler. Bazıları makroekonomik değişimlerle, bazıları ise rekabetin yeni dinamiklerinden kaynaklanan değişikliklerle ortaya çıkan bu trendleri incelerken dikkatimi çekenleri de sizinle paylaşmak istiyorum.

Dikkatimi çekenler

Bu trendlerin başında dijitalleşme geliyor. Dijitalleşme için belki bir trend yerine hayatın yeni gerçeği de diyebiliriz. Ancak söz konusu sigorta olduğunda dijitalleşme gerçeğinin sektörde küresel olarak sert bir rüzgâr estirdiğini söylemek mümkün. Bu nedenle başta insuretechler olmak üzere yeni oyuncularla rekabet edebilmek için mevcut oyuncuların süreçlerini dijitalleştirmeleri ve BT yatırımlarını artırmaları gerekiyor. McKinsey uzmanlarına göre bu; acentelerin, komisyoncuların ve dijital satış kanallarının rollerini yeniden tanımlayarak dağıtım modellerini önemli ölçüde değiştirmeyi bile gerektirebilir.

Sürdürülebilirlik, iklim değişikliği, çeşitlilik, kapsayıcılık, eşitlik konularında farkındalığın artması da bir diğer önemli trend. Bu trend güçlenirken şirketlerin daha geniş bir çerçevede bu konuları kapsaması önemli. Örneğin, çok sayıda doğal afetin yaşandığı 2020 ve 2021 yıllarından sonra sigortacılar fiyatlandırma modellerinin bu olayları yeterince karşılayıp karşılamadığını incelemeli. Rapor ayrıca net sıfır emisyona ulaşmak için hükümetler hedef tarihler belirledikçe bunun özellikle yatırım ve taahhüt portföylerinde sigortacılar üzerinde anında bir etkisi olacağını hatırlatıyor.

Yeni fırsat alanları

Değer yaratmak, sektörün hem ekonomik hem toplumsal amaçlarını yeniden ele alması, mobiliteye yönelik çözümler ortaya koymak, sağlığa ve iyi yaşama odaklanmak, yeni çalışma yöntemlerine göre hem pozisyon almak hem de yeni ürün ve çözümlerle aksiyona geçmek de trendler arasında yer alıyor. Örneğin pandemiyle birlikte tüketici tercihlerinin farklılaşması, yaşam, seyahat ve etkinliklerle birlikte mobilitenin azalması, sağlık ve esenliğin ön plana çıkması, evde geçirilen sürenin artması gibi etkenler yeni ürün ve hizmet ihtiyaçlarını artırıyor. Tüm bu alanlarda sigortacılar için yeni fırsatlar ortaya çıkıyor.

Yüzleşilen zorluklar

Rapor aynı zamanda sektörün yüzleştiği eski ve yeni zorluklara da dikkat çekiyor. Fiyat odaklı rekabet ve beklenen ölçekte artmayan talep, sektör için gelirlerde baskı yaratıyor. Insurtechler de müşteri rekabetinde sektörü zorluyor. 2019 yılında 7,2 milyar dolarlık yatırım yapılan insurtech’ler 2021’de 14,6 milyar dolar düzeyinde yatırım aldılar. Insurtech girişimlerinin yüzde 40’ından fazlası sigorta değer zincirinin pazarlama ve dağıtım bölümlerine odaklanarak dijital müşteri deneyimi yaratıyor ve bu haliyle de yerleşik şirketlere meydan okuyorlar. McKinsey uzmanları, bu alandaki rekabete ayak uyduramayan şirketlerin büyük yatırımlar yapması ya da birleşme ve satın almalara gitmesi gerektiğini belirtiyor, dijitale geçişin sigortacıların “müşteri için mücadelede” üstünlüğü yeniden kazanmaları için belki de son şansı olabileceğine vurgu yapıyorlar.

Elbette sektörde kaybedenler ve kazananlar olacak. Değer yaratabilecekleri alanlara odaklanan ve bunlardan değer yaratmayı başaranlar kazananlar arasında yer alacak. Raporda değer yaratmak için odaklanılacak konular arasında şunlar tavsiye ediliyor:

-Çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ESG) konuları iş modelinin temel bir özelliği haline getirin.

-Ürün yeniliğine giderek ve yeni riskleri yöneterek müşterilerin ilgisini yeniden kazanın.

-Müşteri etkileşimi ve deneyimini geliştirip kişiselleştirin.

-Ekosistemler ve insurtechlerle etkileşim içinde olun.

-Dijital çağ için yeni işler geliştirin.

-Veri ve analitiğin etkisini ölçeklendirin.

-Çekirdek teknoloji platformlarınızı modernleştirin.

-Verimliliğe odaklanın.

-Yeteneği çekmek ve elde tutmak için kültürü, çeşitliliği ve çalışma şekillerini yeniden tasarlayın.

Evet, sektör olarak işimiz kolay değil. Ama bence bu rapor üzerinde düşünmeye değer bir yol haritası çıkartıyor.

[1] https://www.mckinsey.com/industries/financial-services/our-insights/creating-value-finding-focus-global-insurance-report-2022