Bugünlerde enflasyon hemen her ülkenin gündeminde. Bu alanda tarihi zirveler yaşanırken birçok ülke ekonomik büyümede frene basıyor. Ekonomistler önümüzdeki 1-1,5 yıl boyunca dünyada “enflasyonist durgunluk” beklentisi içinde. Merkez bankaları, ekonomik büyüme yerine fiyat istikrarını hedefleyerek birbiri ardına faiz artırımına gidiyor. Dünya Bankası bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 4,1’den yüzde 2,9’a düşürdü.[1]
Bu tablo sigorta sektörünü birçok açıdan etkiliyor. Bu etkileri hepimiz bir şekilde hissediyoruz. Ancak burada mesele bugün hissettiklerimiz değil, daha çok yarın ne olacağının öngörülmesi. Makro ekonomideki mevcut tablonun devam etmesi halinde küresel olarak sektörün yaşayacağı gelişmeleri analiz etmek ve şimdiden pozisyon almak gerekiyor.
Bu konuda Swiss Re’nin Sigma raporunda yaptığı bir değerlendirmeye rastladım.[2] Bence üzerinde önemle durmamız gereken bir analiz. Bu değerlendirmede, yüksek enflasyonun daha uzun yıllar devam edeceği düşünülen bir ortamda enflasyonun sektördeki etkisinin ağırlıklı olarak kaza hasar branşlarında ortaya çıkacağı ve zorunlu trafik sigortalarının mevcut durumdan en hızlı etkilenen sigorta türü olacağı vurgulanıyor.
Biz de Türkiye’de sektör olarak bu durumun etkilerini net bir şekilde yaşıyoruz. Türkiye Sigorta Birliği’nin açıkladığı 2022 birinci çeyrek verilerine göre sektör bu dönemde hayat dışı branşta 423 milyon 96 bin TL zarar yazdı.[3] Trafik sigortası branşının bu durumda önemli payı bulunuyor. Kaskoda uzun süreden sonra sektör bazında 1 milyar 256 milyon liralık ciddi oranda zarar yazıldı. Trafik sigortasındaki zarar ise 2 milyar 936 milyon lira ile endişe verecek seviyeye yükseldi.[4]
Her ne kadar trafik sigortaları sektörün hassas karnı olmaya devam etse de Swiss Re 2022’de hayat dışı ve hayat olmak üzere toplam primlerde yüzde 6,1’luk güçlü bir nominal büyüme bekliyor. Ancak reel olarak bakıldığında yüzde 0,4’lük bu büyüme neredeyse mevcudu koruma anlamına geliyor. Bununla birlikte nominal olarak toplam prim hacminin bu yıl ilk kez 7 trilyon doları geçeceği tahmin ediliyor. Bu büyüme de pandeminin etkilerinin geçmesiyle yaşanan piyasa toparlanmasından, hayat dışı alanlarda yaşanan fiyat artışlarından ve özellikle gelişmekte olan piyasalardan kaynaklanacak.
Swiss Re’nin global verileri sigortanın zorlu dönemlerde de büyüyen bir sektör olduğunu ortaya koyuyor. Bu yıl ve önümüzdeki dönemde sektöre dair beklentiler ise olumlu.
2022 yılında ticari primlerde yüzde 1,1’lik bir artış 2023’te de yüzde 3,1’lik bir artış öngörülüyor. Önümüzdeki yıla ilişkin diğer beklentiler ise şöyle:
“Savaş ve artan politik riskler siber sigortaya talebi de artıracak. Hayat dışı sektörde 2023’te reel olarak pozitif büyümeye dönüş beklentisi var. Her ne kadar artan faizler yatırım ortamında durgunluğa neden olsa da daha sağlam yatırım kararlarını da beraberinde getirecek. Bu durum kârlılıkları olumlu etkileyecek. 2022’de hayat sigortacıları için daha iyi yatırım getirileri olabilir. Dünya virüsle yaşamaya uyum sağladığı için gelecek yıl pandemi önlemleri azalacak. Bu da yaşam sektörü kârlılığını destekleyebilir.”
Swiss Re’nin sektörle ilgili beklentileri enflasyona ve bunun küresel ekonomi üzerindeki olası etkilerine rağmen olumlu. Bence, Türkiye sigorta sektörü olarak biz de olumlu beklentiler içinde olabiliriz. Enflasyon ekonomisini yöneterek büyüyebiliriz.
[1] https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/dunya-bankasi-kuresel-ekonomik-buyume-tahminini-dusurdu/2607951
[2] https://www.swissre.com/institute/research/sigma-research/sigma-2022-04.html
[3] https://www.bestyayincilik.com/Haberler/Haberler.aspx?HABER=50952
[4] https://www.bloomberght.com/sigortada-motor-bransinda-ciddi-zarar-yazildi-2307806
