14. Uluslararası İstanbul Sigortacılık Konferansı, Sigorta Tatbikatçıları Derneği ev sahipliğinde “Küresel Değişiklikler ve Sigorta Piyasası ile Tedarik Zinciri Üzerine Etkileri” başlığıyla çevrimiçi olarak yapıldı.
IUC Group tarafından Sigorta Tatbikatçıları Derneği (STD) ev sahipliğinde düzenlenen ve “Küresel Değişiklikler ve Sigorta Piyasası ile Tedarik Zinciri Üzerine Etkileri” ana temasıyla gerçekleştirilen 14. Uluslararası İstanbul Sigortacılık Konferansı çevrimiçi olarak yapıldı.
Denetim otoriteleri, sigortacılar, reasürörler ve brokerleri bir araya getiren konferansın ilk gününde, iklim değişikliği, reasürörler ve sigortacıların karşı karşıya kaldıkları riskler, doğal afetler, teminat içerikleri, sonuçları ve modellemesi ile güncel sosyal ve ekonomik gelişmelerin piyasalara etkisi, enflasyon riski, sürdürülebilirlik, eksik sigorta ve tedarik zinciri riski konulu oturumlar düzenlendi.
İkinci gün ise rezerv uygulamaları, sermaye yeterliliğine etkisi, fiyatlandırma, modelleme, hasar yönetimi, yedek parça ve asistans hizmetleri gibi başlıklar tartışıldı.
STD Başkanı Fahri Altıngöz’ün konuşmasıyla başlayan program, Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli ve SEDDK Başkanı Mehmet Akif Eroğlu’nun konuşmalarıyla devam etti.
Yeşil Dönüşüm Strateji Planı açıklanacak
Türk sigorta sektörünün verilerini özetleyen Eroğlu, yabancı sermayeli sigorta şirketlerinin toplam sermaye içindeki payının yüzde 58 olduğunu belirterek, “Piyasamızın yabancı yatırımcıların ilgisini çektiğini ve ilginin devam ettiğini söyleyebiliriz” dedi.
Son dönemde artan ekonomik ve jeopolitik risklerin, iklim değişikliği ve buna bağlı doğal afetler gibi çevresel risklerin, demografik değişim ve salgın gibi sosyal risklerin dünya gündeminde ön sıralarda yer aldığını belirten Mehmet Akif Eroğlu, dijitalleşmenin tüm sektörlerin, şirketlerin ve devletlerin gündeminde olduğunu hatırlattı.
Dijitalleşmenin aynı zamanda güvensiz bir ortama da neden olduğunu ve giderek artan bir şekilde siber riskle karşı karşıya olduğumuzu ifade eden Eroğlu, “Artan bu riskler sigortanın önemini de artırıyor. Dolayısıyla hem sektör hem de düzenleyici kurum olarak bu riskleri nasıl ele alacağımızı ve sektörümüz açısından bunu nasıl fırsata çevirebileceğimizi öğrenmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Eroğlu, iklim değişikliği konusunda sigorta ve emeklilik şirketlerinin yeşil finansman ürünlerine yatırım yapılmasının desteklenmesine ilişkin çalışmalara değinerek, bu kapsamda yatırımları artırmak için yapılanları anlattı.
Eroğlu, konuya ilişkin şunları söyledi: “İklim değişikliğinin üreticilerimiz üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için devlet destekli tarım sigortalarının kapsamı genişletilmiştir. Yine tarım sektöründe iklim değişikliğinden kaynaklanan risk ve belirsizliği azaltmak amacıyla üreticiyi fiyat dalgalanmaları ve verim düşüşlerinden kaynaklanan kayıplara karşı koruyan devlet destekli gelir koruma sigortası pilot uygulama olarak başlatılmıştır. Ayrıca, tüm bu çalışmaları içeren sigortacılık sektörüne ilişkin Yeşil Dönüşüm Strateji Planı’nı hazırlıyoruz ve yakında kamuoyu ile paylaşacağız.”
“Sigorta ürünlerinde yeni endeksler oluşturulabilir”
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli de küresel ekonomilerde yaşanan olumsuzluklar, enflasyon sorunu, artan enerji ve gıda fiyatları, jeopolitik gerginlikler, yükselen borçlanma maliyetleri ve artan finansal stresten bahsetti.
Benli, artan yedek parça maliyetleri, tıbbi malzeme fiyatlarındaki yükseliş gibi gelişmelerin sektörün kârlılığı üzerinde baskı yarattığını vurgulayarak, “Oto ve sağlık branşlarında artan döviz kuru ve enflasyon önemli maliyet etkilerini beraberinde getirdi” dedi.
Benli, “Sektörümüzün yaşanan gelişmeler neticesinde ortaya çıkan maliyet artışlarının daha öngörülebilir olması için enflasyon hesaplamaları haricinde yeni endeksler hesaplanması değerlendirmeye alınabilecektir. Oto ve sağlık sigortaları başta olmak üzere temel sigorta ürünlerinde maliyet artışlarını daha doğru hesaplayacak endekslerin oluşturulması, poliçe fiyatlarının hesaplanmasında sigorta şirketlerine yol gösterici olacaktır” diye konuştu.
“Ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde doğal afetlerin yarattığı risklerin en iyi şekilde yönetilmesi için penetrasyon oranının artırılması gerekiyor” diyen TSB Başkanı Benli, bunun ne kadar önemli olduğunu geçen yıl hem ülkemizde hem de dünyanın birçok yerinde yaşanan yangın, sel ve şiddetli fırtına gibi doğal afetlerde bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı.
