Uğur Gülen’in kaleminden: Mobilite sigortacılığı nasıl dönüştürecek?

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Paylaşımlı ve otonom araçlar odaklı büyüyecek olan mobilite, elbette yeni müşteri kategorilerini ve yeni sigorta ürünlerinin yaratılmasını beraberinde getirecek. ” dedi.
Uğur Gülen, linkedin hesabından yayınladığı “ Mobilite sigortacılığı nasıl dönüştürecek?” başlıklı yazısında şu ifadelere yer verdi:

 

Kasko ve zorunlu trafik sigortaları otomobillerle ilgili en çok bilinen sigorta türleridir. Bugünlerde de hayli gündemdeler. Dünyada ilk kişisel otomobil sigortası poliçesi yazılalı bir asrı aşkın zaman geçti. Ancak o zamandan beri sigortalama modeli çok değişmedi. Poliçeler genellikle araç bazında yazılıyor ve aracın bir kazaya karışması, hasar görmesi ya da çalınması durumunda otomobil sahibine bir koruma sağlıyor.

Ancak motorlu araçlarla sağlanan mobilitenin teknolojisi ve biçimleri değişiyor. Dolayısıyla araç sigortalarındaki modeller de değişime aday görünüyor. Teknolojik gelişmelerin yanı sıra değişen ihtiyaçlar ve iklim kriziyle kaçınılmaz hale gelen dönüşüm de mobilitedeki büyümeyi ve dönüşümü sürükleyen ana etkenler. Biz sigortacılar bu değişimi doğru okursak yeni dönemde daha odaklı ve beklentileri karşılayan ürünlerle hizmet yelpazemizi genişletebiliriz.

Danışmanlık şirketi McKinsey uzmanlarının kaleme aldığı “Sigortacılar mobilitenin geleceğine hazır mı?” başlıklı makale bu noktaya dikkat çekiyor.[1] Binek otomobillerden kaynaklanan karbon emisyonlarının 2030 yılına kadar 1990’daki seviyelerine kıyasla yarıdan fazla azaltılması hedefleniyor. Önümüzdeki on yılda dünya çapında elektrikli araç kullanımının yüzde 50’ye ulaşması bekleniyor. Otonom araçlar da emisyonların düşürülmesine destek olacak. Bu nedenle otonom araçlarda hızlı bir büyümeye tanıklık edeceğiz. Projeksiyonlara göre 2025 yılına kadar tüm yeni araçların yüzde 70’i akıllı araç olacak. Hali hazırda sürücüsüz taksiler San Francisco ve Seul gibi şehirlerde yollarda faaliyet gösteriyor. Çin’de 2040 yılı itibarı ile yolculukların 3’te 2’sinin sürücüsüz yapılacağı tahmin ediliyor. Avrupa’da da sürücüsüz taksilerin birkaç yıla kadar yaygınlaşması bekleniyor.

İşte mobilitedeki tüm bu gelişmelerle otomobil sahipliği ve otomobil sigortasıyla ilgili neredeyse her şey değişecek. Artık mobilite sigorta sektöründen bahsetmeye başlayacağız. 2030 yılına kadar küresel mobilite sigorta sektörünün 30 milyar dolar ilâ 50 milyar dolar arasında bir üretim gücü olacağı tahmin ediliyor.

Yeni mobilite araçlarında veri tabanının genişlemesi yeni modelleri beraberinde getirecek. Örneğin sürücünün davranışlarına dayalı fiyatlama mümkün olacak. Her şey hızla değişirken sigorta şirketlerinin de hiç zaman kaybetmeden mobilite ekosistemindeki rollerini, araçlar ve onları kullananlarla ilişkisini yeniden düşünmesi, değişime en kısa zamanda hazırlanması gerekiyor. Sigorta şirketlerinin ürün geliştirme ve aktüerya, satış ve müşteri hizmetleri departmanlarında yeni yetkinlikler geliştirmesi atılacak ilk önemli adımlar arasında gösteriliyor.

Paylaşımlı ve otonom araçlar odaklı büyüyecek olan mobilite, elbette yeni müşteri kategorilerini ve yeni sigorta ürünlerinin yaratılmasını beraberinde getirecek. Örneğin geleceğin mobilite ekosisteminde her yeni paydaşın farklı sigorta korumasına ihtiyacı olacak. Bütün taraflar yani araç sahibi, aracı kullanan, üretici ve aracın işletim sistemini kuran şirket sigortada paydaş haline gelecek.

Gelecekte belki bu karmaşayı aşmak için poliçeler her şey dahil teminat paketlerine benzeyecek.

Otonom araçlarda da hatalı çalışan donanım veya yazılım, kusurlu algoritmalar veya güvenlik ihlalleri gibi yeni risklere karşı sigortalama kapsamları artabilir. Araç verileri kullanılarak ek teklifler yapmak da mümkün olabilir. Yeni ekosistem teklifleri sunulabilir. Bir sigorta teklifi araç alım satımına entegre edilebilir.

Orta vadede sigortacılar mobilite ekosisteminin diğer alanlarına doğru büyümek için mobilite sigortası çözümlerinden topladıkları bilgileri ve verileri kullanarak yeni iş fırsatları da yaratabilirler.

Mobilitenin geleceğine yönelik dönüşüme öncülük edecek kaynaklara sahip olan sigorta şirketlerinin önümüzdeki dönemde bu alanda başarılı bir sınav vereceğine inanıyorum.

[1] https://www.mckinsey.com/industries/financial-services/our-insights/insurance-blog/are-insurers-ready-for-the-future-of-mobility