Risk iştahı azaldı, reasürans kapasitesi daraldı

Hayat dışı sektör son bir yılda otomotiv maliyetlerinin poliçe fiyatlarını fırlatmasının sonuçlarına odaklanırken, küresel gelişmeler ve yüksek enflasyon yangın branşında da şirketleri ve müşterileri zorlayıcı bir ortam yarattı. Küresel reasürans kapasitesindeki daralmanın fiyatlara yansımasıyla birlikte özellikle yangın ve mühendislik gibi endüstriyel segmentlerde primler katlandı. Sigorta şirketleriyle reasürörler, değeri çok yükselen endüstriyel ve kurumsal varlıklar için sigortanın her zamankinden de önemli olduğu görüşünde.

Küresel reasürans sermayesindeki daralma pandeminin de etkisiyle bir süredir sigorta sektörü için kapasite darlığı olarak ortaya çıkarken, AON’un geçtiğimiz ay yayınlanan raporuna göre küresel reasürans sermayesi 2022’nin ilk üç ayında yüzde 17 oranla 115 milyar dolarlık düşüş kaydetti. Tedarik zincirindeki sıkıntılar, enerji fiyatlarındaki yükselme, iklim krizi ve artan doğal afetler reasürans kapasitelerindeki daralmayı desteklerken, küresel faizlerdeki artış reasürans piyasasındaki risk iştahını azaltıyor ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu sektörlerin daha pahalı teminat bulmasına yol açıyor. Swiss Re de yaptığı açıklamalarda 115 milyar dolarlık Ian kasırgası hasarının sigorta ve reasürans piyasalarını sıkılaştırdığını belirtmişti. İsviçreli reasürör, reasürans talebi artarken kapasitenin daraldığına da dikkat çekmişti.

Fiyat ve risk kalitesi düşük

Global gelişmeler Türkiye sigorta piyasasında özellikle yüksek miktarda kapasite ihtiyacı olan büyük ölçekli endüstriyel tesislerin sigorta ihtiyaçlarını doğrudan etkiledi. AXA Sigorta Kurumsal Teknik Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Barış Altın, yaşanan daralmalara sürpriz demenin zor olduğunu vurgulayarak, “Özellikle gelişmekte olan ve doğal afetlere daha duyarlı piyasalardaki fiyat ve risk kalitesinin düşüklüğü uzun zamandır reasürörler tarafından dile getirilen konuların başında geliyordu, ki reasürans piyasasının önceliği buradaki fiyat ve kapasitelere yönelik sert aksiyonlar almak oldu. Özellikle doğal afet koruması sağlayan tretelerde fiyatlar ortalama yüzde 50’nin üzerinde artış gösterdi” dedi. Altın, güçlü bir sermayesi ve teknik becerileri olan sigorta şirketlerinin daha fazla riski üzerlerinde tutup riskleri çeşitlendirerek, sadece fiyata değil, risk iyileştirme faaliyetlerine odaklanarak maliyetlerin dengelenebileceğini söyledi.

Kapasite daraldı

Allianz Genel Müdür Yardımcısı Öktem Örkün de Türkiye özelinde 2021 yılından itibaren özellikle imalat sektöründe yaşanan büyük yangın hasarları ve enerji tesislerinde görülen doğal afet olaylarıyla birlikte mühendislik hasarlarının daralan reasürans kapasitelerinin daha da sertleşmesine neden olduğunu belirtti. Örkün, “Kapasitelerin yetersiz kalması nedeniyle, teminat içeriklerinde daralma ve sigorta ihtiyacının birden fazla sigorta şirketi tarafından sağlanması gibi örneklerle daha sık karşılaşıyoruz. Buna ek olarak, enflasyon ve kurlardaki değişimlerin yarattığı etkiyle birlikte reasürans maliyetlerindeki artış, sigorta poliçelerinin fiyatlamasında da ana girdi olduğundan poliçe fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. 2023 yılında da doğal afetler için alınan reasürans maliyetlerinde ciddi artışlar olduğunu gözlemliyoruz. Buradaki maliyet artışları, doğal olarak poliçe primlerine yansıyor” dedi.

Önde gelen reasürörler bile teminat kısıyor

Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, sigorta sektörünün küresel çapta zorlu sınavlar atlattığı süreçte global çapta artan faizler, yükselen enflasyon ve daralan sermayelere dikkat çekti. Eren, Covid-19’un sektörde yarattığı dalgalanmalar henüz etkisini yitirmemişken ortaya çıkan Rusya-Ukrayna krizi, ayrıca ülkemizde artan orman yangınları örneklerine bakarak iklimde yaşanan değişimin korkutucu boyutlara ulaştığını vurguladı. Ani ve aşırı doğal afetlerin sigorta sektörünü belirsiz riskler ve çok yüksek hasar oranlarıyla yüz yüze getirdiğini söyleyen Eren, “Risklerin artan seviyesi ve belirsizliği sebebiyle dünyanın önde gelen reasürans şirketlerinin dahi teminatlarında kısıtlamalara gittiğini, bazı durumlarda faaliyetlerini durdurduğunu izlemekteyiz. Ancak Türk Reasürans olarak bu zorlu dönemde, kuruluş amacımıza paralel olacak şekilde, Türk sigorta sektörüne destek olmak niyetiyle pozisyon almış durumdayız” şeklinde konuştu.

TSB’den yapılan açıklamada ise, “Sınai riskleri incelediğimizde, prim artışının yanında poliçe sayısında da artış olduğu görülmekte olup 2021 yılında 228.907 poliçe üretimi varken bu 2022 yılında 255.581’e yükselmiştir. Buradan anlaşılacağı üzere, kurumsal yapıya sahip işletmelerde riskin artması olasılığı nedeni ile sigortaya olan talebin arttığını göstermektedir” dendi.

Haberimize görüşleriyle katkı sunan bir başka isim olan Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Kerem Tokyürek, kurumsal anlamda işletmelerin kurumsal risk yönetimine daha fazla odaklanarak risklerini kontrol altına almaları, bu sayede etkin risk yönetiminin bir sonucu olarak da sigorta ihtiyaçlarını daha uygun fiyat ve şartlarla temin edebilmeleri noktasında ilgili meslek örgütlerinin bilinçlendirme çalışmalarının önemli olduğunu söyledi. Tokyürek, maliyetlerin artması ve ödeme sorunu nedeniyle talepte sınırlı bir daralma görülmesine rağmen genel itibarıyla endüstriyel tesislerin sigorta taleplerinde düşüşün söz konusu olmadığını da sözlerine ekledi.

2022-12 2021-12
Yangın

Prim Üretimi

19.098.283.906 9.567.489.390
Sivil 3.627.242.389 1.714.826.228
Ticari 7.441.031.430 4.008.351.005
Sınai 8.030.010.086 3.844.312.158

Varlık fiyatlarının artması nedeniyle primler ikiye katlandı.

 

 

 

Yangın

Poliçe Adet

Sivil Ticari Sınai
2022-12    6.865.261 5.652.580 957.101 255.581
2021-12 7.563.641 6.173.838 1.160.896 228.907

2022’nin zorlu ekonomik koşulları poliçe artışını sınai riskler haricinde baskıladı.