Reasürörler, sigorta şirketlerinin aracı gibi hareket etmemesini istiyor

Reasürörlerin sigorta şirketlerinden öncelikle mevcut şartlarını iyileştirmeleri ve risk tutma konusunda daha aktif olup, sadece bir aracı gibi hareket etmemelerini istediklerinin altını çizen AXA Sigorta Kurumsal Teknik Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Barış Altın, “Sigorta şirketleri de bunu sağlayabilmek ve aynı zamanda rekabet güçlerini korumak için hem mali yapılarını güçlendirmeli hem de teknik kapasitelerini arttırarak sürdürülebilir büyüme ve gelişim sağlamalıdır” dedi.

AXA Sigorta Kurumsal Teknik Başkanı Barış Altın

AXA Sigorta Kurumsal Teknik Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Barış Altın, dünya reasürans piyasası ve büyük oyuncuların hem kapasite hem fiyat konusunda bu sene yaşanan çarpıcı değişikliklerin sinyallerini son 1 senedir vermeye zaten başladığını söyledi. Özellikle pandemi sonrası ortaya çıkan maliyetlerle birlikte Avrupa başta olmak üzere yaşanan yüksek maliyetli doğal afetlerin reasürörlerin sonuçlarını önemli ölçüde etkilediğini belirten Altın, “Bunların üzerine bir de uzun yıllardır enflasyonu tecrübe etmemiş stabil ve gelişmiş ekonomilerde fiyat dalgalanmaları yaşanmaya başlayınca, tüm büyük oyuncular bilançolarını korumak için sermaye yönetimi, risk azaltma ve gelir maksimizasyonu politikalarını daha sıkı uygulamaya başladılar” dedi. Tüm bu etkilere bakıldığında yaşanan daralmalara sürpriz demenin zor olduğunu vurgulayan Altın, şöyle devam etti: “Buna bağlı olarak özellikle gelişmekte olan ve doğal afetlere daha duyarlı piyasalardaki fiyat ve risk kalitesinin düşüklüğü uzun zamandır reasürörler tarafından dile getirilen konuların başında geliyordu, ki reasürans piyasasının önceliği buradaki fiyat ve kapasitelere yönelik sert aksiyonlar almak oldu. Özellikle doğal afet koruması sağlayan tretelerde fiyatlar ortalama yüzde 50’nin üzerinde artış gösterdi”.

Güçlü sermaye ve teknik becerinin önemi

Bu artışın doğal olarak sigorta şirketlerini derinden etkilediğini de ifade eden Altın, “Bu nedenle, satın aldığınız malın maliyeti arttığında bunu fiyatlarınıza ve poliçe primlerinize yansıtmanız sürdürülebilir olmak için doğaldır. Burada sigorta şirketleri için şu sorunun cevabı önemli: Bu maliyeti nasıl ve ne kadar optimize edebilirsiniz? Bu noktada sermayenizin gücü, risk seçme ve iyileştirme kabiliyetleriniz devreye giriyor. Eğer sigorta şirketi olarak güçlü bir sermayeniz ve teknik becerileriniz varsa daha fazla riski üzerinizde tutarak, risklerinizi çeşitlendirerek ve sadece fiyata değil, risk iyileştirme faaliyetlerine odaklanarak bu maliyetleri dengeleyip rekabet gücü yaratabilirsiniz. AXA Sigorta olarak, biz de ticari ve endüstriyel işlerdeki ana stratejimizi bu yönde oluşturmaya devam ediyor ve tüm yeni yatırımlarımızı bu kapsamda planlıyoruz.”

Reasürörlerin sigorta şirketlerinden öncelikle mevcut şartlarını iyileştirmeleri ve risk tutma konusunda daha aktif olup, sadece bir aracı gibi hareket etmemelerini istediklerinin altını çizen Altın, “Sigorta şirketleri de bunu sağlayabilmek ve aynı zamanda rekabet güçlerini korumak için hem mali yapılarını güçlendirmeli hem de teknik kapasitelerini arttırarak sürdürülebilir büyüme ve gelişim sağlamalıdır” dedi.

Barış Altın, yaşanan enflasyon ve döviz artışları sonrasında özellikle büyük ve orta ölçekli işletmelerin, sigorta bedellerini gözden geçirip yukarı yönlü güncelleme yaptıklarını da ifade ederek, “Bu da işletmelerin sahip oldukları varlıkları doğru şekilde korumak ve faaliyetlerinin devamını sağlamak için aldıkları sağlıklı bir karar” şeklinde konuştu.

Konutta fiyatlar sigortalıyı etkiliyor

Konut sigortalarına da değinen Altın, “Burada artan primler, enflasyonla artan sigorta bedelleri ve inşaat maliyetleriyle doğrudan alakalı” diyerek şunları söyledi: “Enflasyon ve döviz artışına ek olarak tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar ve az önce belirttiğim reasürans maliyetlerindeki artışlar doğal olarak sigorta primlerine yansıyor. Sigorta şirketleri burada kâr etmekten ziyade daha az zarar etmek için bu artışları primlerine yansıtıyorlar; bu da normal olarak alım gücü düşen sigortalılarımızı etkiliyor. Bu ürünlerde müşteri talebi düşmemiş olsa bile müşterilerin bütçelerine daha uygun farklı ürün arayışları artıyor. Talepler, özellikle muafiyet artışları ya da ek hizmetlerden feragat etme yönünde şekilleniyor.”

Sigortalanmama büyük risk

Sigortalanmama oranının artmasının orta ve uzun vadede yönetilmesi gereken ve sektöre en büyük zararı verecek risk olarak düşünülmesi gerektiğinin altını çizen Altın sözlerini şöyle bitirdi: “Sigorta şirketlerinin müşteri odaklarını koruyarak ve dağıtım kanallarıyla birlikte hareket ederek, ürün farklılaştırması, süreçlerdeki verimlilik, sadeleşme ve dijitalleşme ile maliyetlerin optimize edilmesi ve en risk iyileştirme faaliyetleri konusunda düzenli bir şekilde sigortalılara destek olması en doğru çözümler olacaktır. Bu sayılanlar kapsamında müşteri ihtiyacına ve risk seviyesine göre tasarlanmış basit ve sade ürünler ve süreçler maliyetleri düşürecek, bu da primlere yansıyacaktır. AXA Sigorta olarak, bu yaklaşımla hazırlanmış yeni ürünlerimiz ve sadeleşen süreçlerimiz ile sigortalılarımıza destek olmaya devam edeceğiz.”