Orhun Emre Çelik: Trafik Sigortası 2023

-AYM’nin iptal kararıyla trafik sigortalarında %15-20 civarında maliyet artışı ile karşılaşılacak.

-Basamak sayısının arttırılması yerine tavan primlerin makul seviyelerde olduğu bir ortamda serbest tarife uygulamalarının teşvik edilmesi sigortalıların daha lehine sonuçlar üretebilir.

-Temmuz ayında devamı gelmesi beklenen asgari ücret artışlarının maliyet yansımaları tavan primlerin yeterliliğinin sorgulanmasına sebep olmaya devam edecek.

-Orhun Emre Çelik

Zorunlu trafik sigortasına ilişkin hukuki gelişmeler gerek sigortalı gerek sigortacıların hayatını etkilemeye devam ediyor.

2022 yılının son günlerinde alınan ancak deprem felaketi ile sarsıldığımız günlerde yayınlanarak gündeme ikinci bir bomba gibi düşen karar ile Karayolları Trafik Kanunu’nda önceki yıl yapılan değişikliklerle eklenen, SEDDK’ya genel şartlar üzerinden belirli kısıtlamalar altında düzenleme yapma yetkisi veren maddeler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Anımsanacağı üzere, ilgili maddelerde daha önce yapılan benzer değişiklikler yine AYM tarafından iptal edilmiş ve iptal gerekçesi gözetilerek düzenleme yapılacak konular bir ölçüde kısıtlanarak güncel karar ile iptal edilen maddeler tekrar kanuna eklenmişti. Bu değişikliğin yapıldığı dönemde tekrar bir iptalin gündeme gelebileceği yönünde değerlendirmeler vardı ancak geçmiş tecrübelerim bende 2024-2025’ten önce bu konuya tekrar sıra gelmeyeceği yönünde bir izlenim yaratmakta idi. Bu açıdan gelişmeyi beklenmedik olmasından ziyade çabuk ortaya çıkmış bir gelişme olarak değerlendirmek mümkün.

Bu iptal ile 2021 yılı Aralık ayından beri yürürlükte olan genel şartlarda tazminat hesaplamalarına yönelik olarak yapılan düzenlemeler dayanağını kaybetmiş oldu. Buna bağlı olarak gerek bedeni zararlara yönelik tazminat hesaplamaları gerekse değer kaybı başta maddi tazminat hesaplamaları mahkemeler tarafından kabul görecek yeni yöntemlerle hesaplanmak durumunda.

İptalin bedeni tazminatlarda %25 civarında bir ortalama maliyet artışı yaratması bekleniyor. Maddi tazminata etkisi konusunda farklı değerlendirmeler olmakla birlikte, beklentiler %10-15 aralığında yoğunlaşıyor gibi. Dolayısı ile toplamda trafik sigortalarında şirketler %15-20 civarında bir maliyet artışı ile karşılaşacak. Bilançolardaki teknik karşılıklar açısından da bu artışın geriye dönük etkilenecek sözleşmeler dikkate alınarak yansıtılması gerekiyor.

SEDDK ve TSB’nin trafik sigortalarına yönelik değerlendirmelerde bulunduğu toplantı sonrasında 4 Nisan 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliği ile tarife uygulamaları esaslarında da yenilikler getirildi.

Bu yeniliklerin başında prim artırım ve indirim basamaklarına 0 ve 8’inci kademelerin eklenmesi geliyor. Her ne kadar son aylarda poliçelerin tavandan fiyatlanması eğilimi ağır bassa da şirketlerin 7’nci basamaktaki poliçeleri yazmak için ciddi bir rekabet içinde olduğu biliniyor. 8’inci basamağın yürürlüğe girmesi bu rekabeti de alt basamağa taşıyacaktır. Diğer taraftan rekabet nedeniyle zaten indirim verme yolu ile hedeflenen sigortalılara düzenleme bu indirimin otomatik olarak verilir hale gelmesini sağlayacak. Bu perspektiften bakıldığında, basamak sayısının arttırılması yerine tavan primlerin makul seviyelerde olduğu bir ortamda serbest tarife uygulamalarının teşvik edilmesi sigortalıların daha lehine sonuçlar üretebilir gibi görünüyor.

Bir diğer önemli değişiklik aylık prim artış oranlarının Mayıs ayından itibaren %4,75’ten %2’ye çekilmesi. Tavan primlerin makul seviyeye geldiği yönünde bir değerlendirmeye ulaşıldığı ve prim artışlarının enflasyonda düşüş beklentilerine paralel şekilde belirlendiği görülüyor. Eminim ki AYM iptal kararının etkileri de gözetilerek verilmiş bir karardır. Ancak Temmuz ayında devamı gelmesi beklenen asgari ücret artışlarının maliyet yansımaları tavan primlerin yeterliliğinin sorgulanmasına sebep olmaya devam edecek gibi görünüyor.

Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de oto sigortaları sektörün dinamosu. Yıllardır yaşanan ve düzenleme riski olarak değerlendirebileceğimiz gelişmelerin yanında, yüksek enflasyon başta, ekonomik şartlardaki gelişmeler trafik sigortalarının hem sigortalılar hem sigortacılar açısından kanayan bir yara haline gelmesine sebep olmuş durumda. Bu sorunların aşılabilmesi için tüm tarafların (bunlarla sınırlı kalmamak kaydı ile yasal düzenlemeleri yapan kurumlar, yasal denetimi yapan kurumlar, sigortalılar, sigortacılar ve aracılar) çözüm odaklı işbirliği yapabilir hale gelmesi çok önemli. Aksi halde aynı konuların yıllarca farklı yönleriyle gündemi işgal etmesine ve her halükarda birilerinin mağdur olmasına ya da en azından mağdur olduğu hissi yaşamasına engel olamayacağız…